HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
HASTA VE HASTALIK ÜÇ SAYFA RAPOR SONUCUNDAN İBARET DEĞİLDİR
Prof. Dr. Yeşim Erbil’ in yazısı:
“Hastalık yok hasta vardır” hekimlik mesleğinin belki de en önemli cümlesidir bu… Hastalıklarda tanı ve tedavi süreçlerini yönetirken uluslararası kabul görmüş bilgileri kullanırız. Örneğin bir infeksiyon hastalığı ile karşılaşınca “ben bir hastaya aspirin vermiştim ve infeksiyonu da düzelmişti” demeyiz.
Ancak her hastalık hasta özelinde değerlendirilmelidir. Örneğin Graves hastası 38 yaşında bir hasta bize tüp bebek düşündüğünü söylüyorsa, hastalığın tedavisi seçeneği atom olsa bile tüp bebek meselesinden dolayı cerrahi seçeneği öne çekeriz.
Hastaya özel yaklaşımın dışında hastalığa ve hastaya bütüncül yaklaşım da çok önemlidir. Örneğin hasta tiroid kanseri nedeni ile ameliyat edilecek ise, ameliyat öncesi, sırası ve sonrasında yaşanabilecekler ile ilgili çok detaylı bilgilendirmek gerekir.
Bir cerrah endokrin cerrahisi ile uğraşıyor ise mutlaka endokrin bilimine de çok hâkim olmalıdır. Bu hâkimiyet yetersiz olunca iş sadece “teknisyenlik” boyutunda kalır. Yani mimar olmak ile teknik ressam olmak gibi…
Bir örnek vermek isterim. Tiroid kanseri nedeni ile ameliyat olan bir hasta atom tedavisi görmüş olsun. Normal koşullarda Nükleer Tıp tarafından 6 ay sonra yeniden vücut taraması yapılır. Hastanın 2 ay ilacı kesilir, hasta hipotiroidinin tüm olumsuz etkilerini yaşar, tarama yapılır ve ilacına yeniden başlar, ortalama 3 ay sıkıntılı bir süreç geçirir.
Süreci siz yönettiğiniz zaman, bu yıpratıcı tetkikin gerçekten gerekli olup olmadığına bakarsınız, belki onun yerine hastayı yıpratmayacak başka bir yöntem ile taramayı yaparsınız. Hele ki tümör metastaz açısından yüksek risk taşımıyorsa bu yıpratıcı süreçlere hiç sokmazsınız hastanızı.
Hastanızın olabilecek tüm şikâyetlerini dinleyip onları hafifletici önlemler alırsınız, hatta bunu ameliyattan hemen sonra yapmaya başlarsınız. İşte bu bütüncül yaklaşımdır. Tabi bu yaklaşımların arkasında her zaman kanıtlanmış bilgiler olur.
Bazı önemsiz gibi görünenler aslında hasta için çok değerlidir. Örneğin tiroid hormonu nasıl kullanılmalı, kan tahlili yaparken nelere dikkat etmeli gibi. Hastaya bütüncül yaklaştığınız zaman tüm bu bilgileri önemsersiniz ve hastanızla paylaşırsınız. Çünkü hasta ve hastalık iki üç sayfa rapor sonucundan ibaret değildir. Onun aile yaşantısı, ne yediği içtiği yani her şeyini bilmek gerekir. Bütüncül yaklaşım da budur.
Kaynak: http://www.yesimerbil.com/pratik-bilgi/hasta-ve-hastalik-uc-sayfa-rapor-sonucundan-ibaret-degildir-1
Nerede özel yaklaşım nerede bütüncül yaklaşım… Sayın hocam iyi yazmışsın güzel yazmışsın da doktorların hastaya ayıracak bu kadar zamanları yok ki.
Tiroit ilaçları gebe iken kullanılır mı bir sakıncası varmıdır ben 5 aylık hamileyim ilaçlarımı içiyorum ama içim rahat değil
Başlık kulağa hoş geliyor fakat gerçek hiç de öyle değil. 3 değil 1 sayfa raporu bile doğru dürüst okuyan yok. Anlayan da.
Hamilelikte tiroid hormon ihtiyacı daha da artar. Sakın kesmeyin. Kullanmazsanız zararı olur.
Evet haklısınız. Günde 200 hasta bakan bir doktorun yazdıklarımı yapmasına olanak yok. Doktora ulaşım kolaylaştı ama ne kadar nitelikli hizmet alındığı tartışmalı.
Çok teşekkürler hocam nazik cevabınız için.
Siz tiroit ameliyatlarının çoğunun gereksiz yapıldığı iddiasına ne diyorsunuz? Çünkü bunu dile getiren bazı uzmanlar var. Bazı kanserler tedavi edilmese bile hastaya herhangi bir zararı olmuyor diyorlar.
Gereksiz ameliyatların yapıldığı doğru. Ameliyat edilen hastalar arasında kanser oranı yüksek ise doğru hasta seçimi olduğunu gösterir. Örneğin benim kişisel serimde bu oran %70 dir. Ancak şu var ki tiroid kanseri çok iyi seyirli diye o hastaları ameliyat etmemek de doğru olmaz. japonyada 1 cm altı tümörler takip ediliyor, bazı arkadaşlar bunu örnek veriyor ama bu uygulama sadece Japonyada bulunan tek bir kliniğe ait. genel kabul olmadığı için biz tespit edilen her kanser hastasına ameliyat önermek zorundayız.. Gereksiz ameliyatları azaltmak için çok iti görüntüleme kullanmak ve iğne biyopsilerini iyi yaptırmak gerekir. Bir cerrah yapmadığı ameliyatlar kadar iyi cerrahtır.. ben böyle düşünüyorum..
Çoğu gereksiz ameliyat oluyor iddiası doğru değil. Kimsenin elinde veri yok. Tüm kliniklerin ameliyat sayılarındaki kanser oranına bakmak lazım. Ben bile tam olarak bilemiyorum, bir başkası hiç bilemez bu sayıyı. 30 senedir tiroid cerrahisi yapıyorum ve ülkemiz endokrin cerrahide çok çok iyi bir yerde, bunu gururla söyleyebilirim size.
Bir cerrah yapmadığı ameliyatlar kadar iyi cerrahtır, bu sözünüzü çok tuttum. Ahmet Hocam gibi düşünüyorsunuz, onun da iyi doktor kime ilaç yazılmayacağını bilen kişidir benzeri bir sözü vardı onu hatırladım.