BİLİMİN ZIRT DEDİĞİ YER

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Yayınlandıktan 3 sene kadar sonra geri çekilen “A novel approach to managing COVID-19 patients; results of lopinavir plus doxycycline cohort” başlıklı makale hakkında yazarların yorumları:

Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38017356/

***

Prof. Dr. Haluk Vahaboğlu‘ nun tivit dizisi:

1/ Utanç vesilesi Springer için Bizim için ise gurur meselesi yani bigpharmayı rahatsız etmişiz adamlar C-19 tedavilerini gömüp kendi ilaçlarını satmak peşinde ve de bunların gönüllü kalemşörleri var yazık çok yazık ve utanç vesilesi bu kalemşörler için

2/ Makalemiz hastanemizde uygulanan tedavilerin retrospektis analizini içeriyor. Yani prospektif bir çalışma yok dolayısı ile hastalardan zaten normal onam alınmış dikkat: makale 27 Ağustos 2020 de kabul edilmiş hem de övgülerle

3/ o esnada bakanlık hastanede yatan ağır hastalara çok yüksek doz HCL öneriyor. Biz bu protokolü yan etkiler sebebiyle kabul etmeyip ayaktan gelen iyi hastalara evde düşük doz HCL vermişiz. Yani HCL verilmesi zaten o esnada ülkemizde ve dünyada yaygın

4/ Aradan üç yıl geçiyor, dergiye Türkiyeden bir provax yardımcı editör oluyor. Üç yıl sonra derginin aklına geliyor Neden çalışma için hasta onamı almadınız? Yahu bu retrospektif veri analizi biz çalışma yapmamışız ki diyoruz

5/ Ama bizim provax işi organize etmiş üç yıl yayında kalıp görevini tamamlamış yazıyı kontrol grubunuz yok çalışma onamı almamışsınız gibi saçma sapan kendi dergilerinde başka benzer çalışmalarda olmayan şeyler ileri sürüyorlar yani kurt kuzuyu yemeyi aklına koymuş

6/ Mesele bizim provax’ın bu yayını engelleme girişimi ama bir başka durum da var bizim provax nasıl cüret ediyor çünkü HCL ile ilgili ve daha önemlisi erken kulanımı ile ilgili bir makale bigpharmayı rahatsız ediyor.

7/ üç yıl sonra hasta onamı almadınız, kontrol grubunuz yok diye retrospektif kohort çalışmasını reddeden bir yayıncılık tam da bugünlerin tıp dergisi yayıncılığını yansıtıyor bizim mal bulmuş mağribi cönk vbleri de zil çalıp oynuyor oysa bir kez daha acınacak haldeler

Kaynakhttps://x.com/HalukVAHABOLU/status/1769843460909989937?s=20

***

1/ Our retrospective cohort analysis has been retracted by Springer Publishing Company and Editors in the European Journal of Clinical Microbiology & Infectious Diseases after three years.

2/ They claim “the Editor-in-Chief no longer has confidence in the veracity of the conclusions. In particular, although this was a clinical trial, there was a lack of an appropriate control group. In addition, consent for participation in this study was waived.

3/ However, the Editor-in-Chief does not consider a waiver to be appropriate for a study of this nature.”. Ridiculous, We say its a retrospective cohort, but they insist no it’s a clinical trial. wow

4/ informed consent in a retrospective cohort? the control group in a retrospective cohort? They already decided to bury the idea of using HCL early in the course of C-19. Shame on you, Springer Group

Kaynak: https://x.com/HalukVAHABOLU/status/1769853437695430908?s=20

***

FERHAT ARSLAN

Hayır makyavelist davranmadım. Ya aptala anlatır gibi bin defa anlattım yine anlamıyor.

1 yazı retrospektif, bu şekilde ülkede en az 300.merkez makale yaptı ve hiçbirinde hasta onamı yok.

2 verilen ilaç covid-19 tedavisinde kullanılan ilaç

3 Yazının ne ilk isim ne de sorumlu yazarıyım

4 Yazının çekilmesine onay veren tek yazarım

5 Bu yazıdaki bana göre sorun olan şey haketmemiş birinin ilk isim olmasıydı ve ben de buna itiraz ettim

6 Ulan ben yazıyı çektirdim diyorum hala bana laf söylüyor Daha da anlatmam!

Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1769796972104294673?s=20

***

FERHAT ARSLAN

İnsan geri*ekalı olunca ne desen boş. Bizzat kendi yazarı olduğum Yazının geri çekilmesine onay veren tek yazar benim. Ne ilk ne de sorumlu yazarım. İlk yazar olan kişinin profesörlügünü mahkeme yolu ile iptal ettiren de benim. Ulan olayla alâkam budur. Demiyor ki bu adamın yerine atanan kim? Mahkeme iptal etmiş tekrar bir günde nasıl atama olmuş? Bunları sormuyor. Etik meraklısı Ege üniversitesi bebeklerinin akıbetini hiç merak.etmiyor. Rezillikten zirvesin Kel!

Resim

Bu arada yazının editörün iddia ettiği gibi etik onam sorunu yoktur. Benim derdim ilk yazar ismi hakkı ile ilgilidir.

Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1769798107267498037?s=20

***

ARK Dergilerdeki hakemlerin futboldaki hakemlerden farkı olmadığını bir defa daha görüyoruz.

HALUK VAHABOĞLU yazışmaları göndersem dergi editörünün ve tayfasının ne kadar zavallı olduklarını anlarsınız yazık çok yazık ama asıl zavallı bu sahtekarların arkasına saklanan kifayetsizler aslında imkan olacak steve gibi Springer’e milyon dolarlık tazminat davası açacaksın

Kaynak: https://x.com/HalukVAHABOLU/status/1769847445184557123?s=20

***

FERHAT ARSLAN Şimdi bizim bir makalemiz geri çekildi. Biliyorsunuz bunun üzerinde tepiniyorlar. Beyler bayanlar size yol gösteriyorum. Hem YÖK’e hem Sağlık bakanlığına hem de Adalet bakanlığına başvurup şikayet edin. Bir dava süreci başlasın.

Biz de ne etik ne etik değil diye tüm süreci savunma olarak ortaya koyalım. Ben diğer yazarları bilmem kendi adıma bize dava denetleme açmanızı canı gönülden istiyorum.

Pfizer Faz 3 çalışması takip verileri Ege üniversitesi bebek aşıları Halkı yanlış bilgilendiren, paniğe sevkeden birbirini tekzip eden açıklamalar hepsini tek tek sorgulatalım. Bak ne etik ne etik değil Kim nerden para almış nasıl almış bir açığa çıksın. Hadi hodri meydan işbirlikçiler!

Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1770566503290597812?s=20

***

HALUK VAHABOĞLU “1/ Bu devirde fonlanmamış, retrospektif bir veri analizini ki zamanında hakemlerin överek acilen kabul edilmesini belirttikleri bir makaleyi üç yıl yayında kaldıktan sonra saçma sapan gerekçelerle yayından kaldırmak o dergi ve bu işi kotaran üçkağıtçı için utanç vesilesidir

2/ Şu makaleyi okursak fonlanmamış, verisini paylaşıma açan bir çalışma yayından “kontrol grubun yok”, “onam alınmamış” gibi retrospektif cohort çalışmalarında zaten olamayacak şeyleri bahane edip editör tarafından kaldırıldı ise bu yazarlar için övünç kaynağıdır

Okuyalım retraction ne anlama geliyor

The controversy over vaccines, which has recently intensified following the COVID-19 pandemic, provokes heated debates, with both advocates and opponents raising allegations of bias and fraud in research. Researchers whose work raises doubts about the safety of certain vaccines claim to be victims of discriminatory treatment aimed at suppressing dissent, including the unjustified retraction of their published research. Such practices have previously been discussed in other controversial fields in science (e.g., AIDS, the environment, and water fluoridation) but not in the field of vaccines. The purpose of this study was to analyze, for the first time, the subjective views of researchers whose papers were retracted. Study participants are active researchers, most with international reputations in their respective fields. They perceived retraction as a means of censoring and silencing critical voices with the aim of preserving the pro-vaccination agenda of interested parties. Participants also reported additional measures aimed at harming them personally and professionally. These findings point to the need for a fair, open, and honest discourse about the safety of vaccines for the benefit of public health and the restoration of trust in science and medicine.

Kaynak: https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/09581596.2021.1878109

Makale: Retraction of scientific papers: the case of vaccine research

Kaynak: https://x.com/HalukVAHABOLU/status/1785599647165149382

***

EK 1 (14.5.2024): İnsanları izinsiz ‘denek’ yapmışlar: YÖK soruşturma açmalı

Medeniyet Üniversitesi’nde hastalardan izin alınmadan yapılan bir çalışma, yayımlandığı bilimsel dergiden geri çekildi. Bu durum tartışmaları beraberinde getirdi. Hekimler, ‘‘YÖK sessiz kalmamalı, soruşturma açılmalı’’ dedi.

Birgün’ den Sibel BAHÇETEPE’ nin haberine göre,

Bilimsel dergilerde yayımlanan 10 bin makale geçen yıl kriterlere uymadığı için geri çekildi. Bu makalelerden birinin de Türkiye’den olduğu ortaya çıktı.  İstanbul Medeniyet Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden bir grup akademisyenin koronavirüs döneminde bir antibiyotik ve antiviral ilacı hastaların izni olmadan tedavide kullandığı ve bunu bilimsel bir dergiye makale olarak sunduğu, makalenin yayımlanmasının ardından bilim dünyasından yapılan itirazlarla makalenin dergi tarafından geri çekildiği (yayımdan kaldırıldığı) belirtildi. Çalışmanın etik sorunları olduğunu belirten hekimler, Sağlık Bakanlığı ve YÖK’un bu konuda acil harekete geçmesi gerektiğini kaydetti.

ETİK İHLAL VAR

Araştırmanın iki yıl önce yayımlandığı European Journal of Clinical Microbiology and Infectious Diseases (Springer-Nature) dergisinde yardımcı editör olan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Önder Ergönül, söz konusu çalışmanın metodolojik açıdan sorunlu olduğunu söyledi. Ergönül, ‘‘Fransız baş editör, çalışmanın kontrol grubu olmadığını ve metodolojik açıdan zayıf ve insanları yanlış yönderdirmesinin zarar vereceğini belirterek çalışmanın geri çekilmesi gerektiğini bildirmiş. Konu, YÖK tarafından da incelenmelidir’’ dedi. Ergönül, özetle şunları söyledi:

‘‘Dergiye gönderilen makale o dönem üniversitenin enfeksiyon hastalıkları bölümü uzmanları olan Doç. Ferhat Arslan, Prof. Haluk Vahaboğlu’nun da aralarında olduğu bir grup akademisyenin yaptığı bir çalışma. Covid-19 pandemisi döneminde koronavirüs tedavisinde kullanılmayan bir antibiyotiği, Covid tedavisinde daha sonra kullanımdan kaldırılan hidroksiklorokin isimli ilacı ve HIV infeksiyonu tedavisinde kullanılan antiviral bir ilacı hastalara vermişler. Bu çalışma kontrol grubu olmaksızın yapılmış ve hakem değerlendirmesinden sonra makale söz konusu dergide yayımlanmış. Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümünden araştırma metodolojisinde uzman Epidemiyolog Prof. Dr. Banu Çakır, yayınlanan çalışmayı okuyunca yöntemi eleştiren bir yazı göndermiş ve yazarlar da bu yoruma kendilerine göre yanıt vermişler. Son kararı, ben de herkes gibi dergide yayınlandıktan sonra okudum. Dergide yer alan ‘geri çekme’ açıklaması özetle şöyle: ‘Metodolojiyle ilgili endişeler editöre mektupta dile getirilmiş ve yazarlar yanıt vermişlerdir. Mektubun ve yazarların yanıtının daha ayrıntılı olarak değerlendirilmesi üzerine, baş editörün artık sonuçların doğruluğuna güveni kalmamıştır. Özellikle bu bir klinik araştırma olmasına rağmen uygun bir kontrol grubu eksikliği vardı. Ayrıca bu çalışmaya katılma izninden (hasta izni) feragat edilmişti. Ancak baş editör bu nitelikteki bir çalışma için feragatnamenin uygun olduğunu düşünmemektedir. Yazar Ferhat Arslan da bu geri çekilmeye katılıyor.’

Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Esin Davutoğlu Şenol da ciddi bir yöntemsel hata olduğunu belirterek, ‘‘Hasta onayı alınmadan, hastayı sigortalamadan böyle bir çalışma yapamazsınız. Belki de o hastalar öldü bunu bilmiyoruz, çok büyük etik ihlal var. Makalenin çekilmesiyle Türkiye adına da utanç verici bir durum oluştu. Hastalar açısından da büyük tehlike arz eden bir durum. Bakanlığın ve YÖK’ün derhal harekete geçip hastaları da tespit ederek hastaların başına ne geldiğini anlaması lazım’’ dedi.

DERSLER ÇIKARILMALI

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) özetle şu açıklamayı yaptı: ‘‘Hakemli bilimsel bir dergide yayımlanmış bir çalışmanın geri çekilmesi normalde az karşılaşılan ama son derece ciddi bir durumdur. Bir makalenin geri çekilmesi yazarlara ciddi sorumluluklar getirdiği gibi, tüm bilim dünyası için de önemli dersler içerir. Bu nedenle geri çekilen makalenin kendisi, makaleye yapılan eleştiriler, bu eleştirilere yazarların cevapları ve editörün son görüşünün dikkatle okunması gerekir. Ülkemiz bilim ortamının gelişebilmesi için bilimsel makale geri çekme süreçlerinin kişiselleştirilmemesi ve yaşanan olaylardan doğru derslerin çıkarılabilmesi önemlidir.’’

Kaynak: https://www.saglikpersoneli.com.tr/insanlari-izinsiz-denek-yapmislar-yok-sorusturma-acmali

Kaynak: https://gazetememur.com/egitim/insanlari-izinsiz-denek-yapmislar-yok-sorusturma-acmali,XGFTsKNWNUCgEyXePdWRBw

***

EK 2 (14.5.2024): FERHAT ARSLAN

Beyler bayanlar bu adamlar bitik ve köşeye sıkıştılar. Her türlü çamuru atacaklar ama onlara yapışacak. Bak tek tek anlatayım. Basitçe!

1- Bu kişiler salgında ne idügü belirsiz mRna yı bebeklere yapıp izleyen ve yayın yaptığını söyleyen akademisyene tek laf etmemiş korumaya almışlardır.

2- Bu kişiler virüs veya bakteri üzerinde etkinliği olmayan bir sürü ilacı insanlar üzerinde kullanarak denek yapmışlardır.

3- Gebelere ve çocuklara sürekli mRna aşısı önererek korkunç bor propaganda suçunu islemislerdir.

4- Bizim kullandığımız ilaç olan Lopinavir ritonavir bir antiviral ilaçtır. Sars-cov-2 virüsünün proteaz aktivitesini bloke etmektedir. Bakanlık onaylıdır. İlaç firmasından değil sağlık müdürlüğünden temin edilmiştir. Bu ilaç eğer sen zaten gebe ve covid-19 olarak hastaneye yattı isen tüm hastanelerde tek kullanabilinen ve kullanılmış ilaçtır. Yani denek olma durumu yoktur. Bizzat endikasyonu vardır.

5- Kullanılan ikinci ilaç doksisiklin hem antibakteriyel hem antiviral hem de antienflamatuvar ilaçtır ve toplum kökenli pnomonide endikasyonu vardır.

6- Bizim çalışmanın ki çalışma değil aslında bir geriye dönük raporlamadır. Bunlar ne oldu ne bitti? Durum ne diye yapılan raporlamalardır. Adına retrospektif yani geriye dönük çalışmada denir. Bunlarda kişilerden özel ileriye dönük çalışmalarda olduğu gibi sigorta işlemi için veya tedavi için müstakil kağıtlar alınmaz. Bunu herkes afedersiniz eşek gibi bilmektedir.

7- Hastalara 1,5 sene sonra işe yaramadığını tespit edilen favipravir yerine , hastaların özellikle hidroksiklorokin ile etkileşerek kalp aritmisi yapma potansiyelini artıran azitromisin vermek yerine bunları veren ekibe ancak teşekkür edilir.

8- Diyor ki kontrol grubu yok! …….. lar. Zaten bir kontrol grubu olsaydı işte o zaman deney olurdu o zaman onam gerekirdi. Bunlar bu kadar iş bilmez ya da kötü niyetli

9- Diyor ki deney yapmışlar parasını Sgk ya ödetmisler. Yuh artık! O ilacı hastane eczanenisine gönderen Sağlık müdürlüğü! Ya şimdi şu aşağıdaki ilaç için yaptığınız çalışma ile Roche firması ile neler konuştuğunuz neler yaptığınız açığa çıkarsa ne olacak? Sgk ya asla verilmemesi gereken bir ilacı ödettiren hastalara zarar veren sizlersiniz. Ben bununda makalesinde yer aldım. Bak onu da koyacağız buraya.

10- Bu kişiler Türkiye de yapılan faz 3 mRna aşısı çalışmasının ayaklarının. Turkiyenin verilerinin yan etki izlemi içermediği açığa çıkmıştır. Hastalar izlenmemistir. İşte bunu yapmayan ve hastaların akıbetini bakanlığa ve kamuoyuna bildirmeyen kişilerin Bizim calisimadaki hasta akıbetlerini sormaları ne kadar ilginç değil mi? Oysaki biz belirtmişiz.

11- E hocam etik ihlal yoksa sen niye onay verdin çalışmanın çekilmesine? Bunun etik ihlal ile Hastalar ile alakası yok. Bunun yazarlık ismi çatışması nedeni ile kabul ettiğimi yazdım. Ben babam olsa emri vakiye gelmem. Gelemedim de. Lakin hem yazarları hem üniversiteyi bu şekilde karalamalarına cevap niteliğinde yazdım.

Bunlar akademik çetedir. Bu çeteyi kamuoyuna deşifre ettiğimi zannediyorum. Enfeksiyon camiasında herkes de bunları bilir. Kendi küçük çıkar grupları olduğu için ses çıkaramazlar.

Resim

Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1787381990800453805

***

EK 3 (14.5.2024): FERHAT ARSLAN

Arkadaşlar bunu çokça retweet edelim. İstirham ediyorum. Dear  @ESCMID

Önder Ergönül , one of your official journal associate editor gave a speech to the a national left wing newspaper about our retracted article from your journal at 2023.

This article was related with a novel aproach to the Covid-19 inpatients with regard to preference of antibiotics and antivirals. Despite its retrospective nature and long term online presence ( 2 year) , the editor decided to retraction due to infringement of ethical issues like patients consent.

This decision time surprisingly has matched with Önder Ergönül assignment to the journal editorial comittee. In his aforementioned reportage accuse us to make experimental therapy on the patients and hide the patients outcome from the goverment and publicity.

We sued relevant newspaper to the national peace punisment court and take a judgement that sentenced to publishing disclaimer.

Your associate editor provoked the Turkish people with his lies and used his position for this event.

I added the court order. I am eager to hear your ethical considerations and sanctions about this condition.

Associate Prof. FERHAT ARSLAN

Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1790414941008044442

***

EK 4 (14.5.2024): FERHAT ARSLAN 

Ah sevgili Koç Üniversitesi Tıp fakültesi yetkilileri şimdi sizin şu makaleniz Bay Önder Ergönül’e göre suç teşkil ediyor mudur? Yer: Koç üniversitesi Tıp fakültesi Hasta onamı : Belirtilmemiş Kontrol grubu : Yok İlaç endikasyonu : Yok İlaç : Antiviral bile değil Hastaları denek mi yaptınız Bay Önder Ergönül? Bunu da bir haber yapın bakalım

Resim

Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1787373939833917629

***

EK 5 (14.5.2024): F. SİBEL GÜRCİHAN 

Siz gazeteci misiniz gerçekten?

Yazı işleri müdürü

özellikle sana söylüyorum. Milyonlarca insanı kobay yapan küresel süreçlere gıkınız çıkmadı, kendi üniversitelerinin imkanıyla araştırma yapan iki öğretim üyesini utanmadan hedefe koydunuz++

++Haberi yaparken, en temel gazetecilik kuralını hiçe sayıp ağır bir ithamla suçladığınız hocalara cevap hakkı tanımadınız. Cevap haklarını haber yayımlandıktan sonra kullanmak istediler, telefonlarına dahi çıkmadınız. Şimdi alın bu mahkeme kararını “utanç belgesi” diye +

++gazeteci yetiştiren okulların, gazeteci örgütlerinin duvarına asın. Yaptıklarınız unutulmayacak.
 

***

EK 6 (14.5.2024): HALUK VAHABOĞLU daha bitmedi olay uluslararası bir skandal şu an konuşamıyorum önce COPE’da dergi ile hesaplaşalım editörün yazdıkları var benim yazdıklarım var bu

nasıl bir tip onu da ifşa edeceğim de tam organizasyonu çözemiyorum 7/15’mi nedir ekalliyet mi? garip bir organizasyon

Kaynak: https://x.com/HalukVAHABOLU/status/1790387008826745171

***

EK 7 (17.5.2024): KORCAN AYATA  Bilimsel bir yayının açıkladığı, anlatmaya çalıştığı kavramları anlayabilmek malesef yayının başlığını, abstraktını, sonuçlarını okumakla mümkün olmuyor. Konuya özel, tıbbi bir İngilizce ile yazıldığı için tamamı okunsa bile herkes tarafından doğru şekilde anlaşılması kolay değil.

Makale bilimsel olduğu için kullanılan ve kullanılmayan verilerin, yapılan çıkarımların bilimsel olması gerekiyor. Bazı çıkarımları yaparken, bu çıkarımların genellenemeyeceği, kesin konuşmak için daha çok çalışma gerektiği özellikle belirtilir. Yazarlar bu açıklamaları uygun şekilde yapmışlar. Tırnak içinde ve koyu harflerle yazılmış kısımları makaleden alıp Türkçe’ye çevirdim ve bunlarla ilgili kısa açıklamalar yaptım.

“Çalışmamız bazı kısıtlamalara sahiptir. İlk olarak, çalışmamız  retrospektif bir çalışmadır ve retrospektif çalışmaların tüm  kısıtlamalarına sahiptir.”

Peki nedir bu kısıtlamalar?

Veri Kalitesi: Retrospektif çalışma verileri, genellikle önceden toplanmış kayıtlardan gelir ve bu kayıtların kalitesi değişebilir. Bu durum, veri eksikliği, hatalı girişler veya belirsizlikler gibi sorunlara neden olabilir.

Sebep-sonuç İlişkileri: Retrospektif çalışmalarda sebep-sonuç ilişkilerini kesin olarak belirlemek zor olabilir. Veriler, gözlem yapılan döneme ve kayıt edilen bilgilere bağlı olarak çeşitli faktörlerden etkilenebilir.

Düzeltilemeyen Önyargılar: Prospektif çalışmalarda olduğu gibi, retrospektif çalışmalarda da önyargılar ve yanıltıcı faktörler olabilir. Bu tür önyargılar, sonuçları etkileyebilir ve sonuçların doğruluğunu azaltabilir.

İzlem Süresi: Retrospektif çalışmalarda izlem süresi, veri toplandığı döneme bağlı olarak sınırlı olabilir. Bu durum, uzun vadeli sonuçları değerlendirmeyi zorlaştırabilir veya bazı sonuçları göz ardı etmeye yol açabilir.

Gruplar Arası Denge: Retrospektif çalışmalarda gruplar arasında denge sağlamak ve karşılaştırmaları doğru bir şekilde yapabilmek zor olabilir. Çeşitli faktörlerin etkisi altında olan grupların heterojen olması, sonuçların yorumlanmasını karmaşık hale getirebilir.

“İkincisi, çalışmaya 2.000’den fazla hasta  dahil edilmiş olsa da, sonuçları genelleştirmek için daha büyük bir  örneklem gereklidir.”

Buraya açıklama yapmak gerekmiyor, yazarlar çok açık yazmış: “Sonuçları genelleştirmek için daha büyük bir  örneklem gereklidir.”

“Üçüncüsü, hastaneye yatıştan sonra aşılamaların  yoğun bakıma kabul üzerindeki etkinliğine odaklandık; ancak hastaların  yaklaşık dörtte biri doğrudan yoğun bakıma alındı. Bu hastaların  aşılanma durumu bilinmediğinden, çalışmamızın sonuçlarını etkilemiş  olabilir. Bu hasta grubundaki aşılamanın etkinliğini belirlemek için  daha fazla çalışma gereklidir.”

Doğrudan yoğun bakıma alınan ve çalışmaya dahil edilmeyen 736 kişinın bu çalışma sonuçlarını etkilemiş olabileceği kısmını anlamadım. Burada COULD yerine yanlışlıkla MAY yazılmış sanırım. Açıkçası yapılan her aşının e-Nabız’da kaydı varken buna ulaşılamamış olması ile belki de bir aşı uygulamasının yoğun bakıma doğrudan yatışı azalttığını sağlam şekilde gösterme fırsatı elden kaçırılmış oluyor.

Dördüncü olarak, çalışmanın retrospektif  doğası ve veri eksikliği nedeniyle COVID-19’un tedavilerine veya ikincil  bakteriyel enfeksiyon gibi komplikasyonlara veya ölüm nedenlerine  odaklanamadık.

Yani süreç boyunca yapılan tedavilere veya komplikasyonlara değinilmemiş. Bununla bağlantılı olarak büyük resmi göremiyoruz, tedavi stratejileri veya komplikasyonların (sepsis, organ yetmezlikleri vs.) etkilerini değerlendiremiyoruz.

Son olarak, SARS-CoV-2 varyantları hakkında bilgiyi  analize dahil etmedik ve bu aşının etkinliğini etkilemiş olabilir.

Bu çalışmadaki en büyük eksilerden birisi de bu.

Süreç boyunca varyantların hastalık seyrinin şiddetini, hastanede kalış süresini, aşının etkinliğini farklı şekillerde etkilediğini biliyoruz. Bu konu ile bilgi çıkarabileceğimiz Figür 2 var ancak orada da yoğun bakım yatış sayıları verilmemiş.

Ayrıca 2. figürde kullanılan ilk iki 3 aylık dönemde neredeyse hiç aşılı birey bulunmuyor. Bu da gösteriyor ki aşılı-aşısız karşılaştırılması farklı varyant dönemlerine eşit şekilde dağılmamış. Figür 2’de aşılı hasta sayısı her dönem artarken, aşısızların aynı kalması ile ilgili yapılan yorum ve açıklamaları yetersiz buldum. O zaman dilimi için İzmir vaka grafiği, aşılama oranları, hastaneye yatış verileri kullanılarak daha derinlikli yorumlar yapıleceğini düşünüyorum.

En aşağıda Figür 2’ye bakabilirsiniz.

“İleri yaş ve en az bir eşlik eden hastalığın bulunması, hastaneye  yatırılan COVID-19 hastalarında yoğun bakıma alınma riski için bağımsız  risk faktörleri olarak bulundu. Aynı zamanda, aşılanma durumu, ileri yaş  ve en az bir eşlik eden hastalığın bulunması, hastane içi mortalite ile  ilişkili bulundu.”

Bu cümleler çok önemli. RİSK grubunda aşı fark yaratıyor. Bu yayından çıkarılmaya çalışılan bir başka sonuç da: mRNA daha etkili. Bu sonuç çıkar mı? Bence çıkmaz, ve niye çıkmayacağını da yazarlar yayın içinde belirtmiş:

“Çalışmamızda, yalnızca inaktive edilmiş aşı alan hastalar, mRNA veya inaktive edilmiş artı mRNA aşısı alan hastalardan daha yaşlıydı, daha fazla eşlik eden hastalığa sahipti ve hastaneye yatıştan önceki son aşıdan bu yana geçen süre daha uzundu.”

Resim

 

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran dedi ki:

    Bu durum maalesef olabiliyor.
    Ecnebiler yapmaz diyorsunuz ama olduğunu görüyoruz.

    Böyle ortamlarda paylaşılması bu bakımdan çok mühim.

    Zillet değil gurur vesilesidir.

    Vakit ve para varsa dergiyi de mahkemeye vermek lazım.

Siz de yorumunuzu paylaşın: