ÇÖLYAK HASTALIĞI VE GLUTEN HASSASİYETİ GLİFOSAT ZEHİRLENMESİ OLABİLİR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

ABD Sağlık Bakanı Robert Kennedy Jr’ ın bir podcast’ de Roundup isimli zirai ilacın aktif maddesi glifosat hakkında yaptığı açıklamaları çok dikkate değer buldum.

Sizlere de aynen aktarıyorum:

Gluten alerjileri 2006’da neden bu kadar arttı? RFK Jr., büyük tarım şirketlerinin kirli sırrını ortaya çıkarıyor… Ekmeğinizin içinde ne olduğuna inanamayacaksınız!

“Gluten entoleransı” aslında glifosat zehirlenmesi mi? Çalışmalar, bunun Çölyak Hastalığını birebir taklit ettiğini söylüyor.

İşte şok edici bilimsel veriler:

– ** Samsel & Seneff (2013) ** : Glifosata maruz kalan balıklarda Çölyak Hastalığına benzer sindirim sistemi hasarı gelişti (villus iltihabı, besin emilim bozukluğu). Artan Çölyak salgınını bağırsak bakterilerinin yok edilmesiyle açıkladılar—glifosat, şikimat yoluyla faydalı mikropları öldürürken patojenleri koruyor.

– ** Barnett & Gibson (2020) ** : “Güvenli” dozlarda glifosat, iyi bakterileri (Lactobacillus, Bifidobacterium) azaltır ve patojenleri artırır; bu, Çölyak ve IBS hastalarında görülen tam disbiyoz modelidir. Rothia gibi gluten sindiren bakterileri azaltarak buğday hassasiyeti semptomlarını tetikler.

– ** Mesnage ve ark. (2021) ** : Glifosat/Roundup ile beslenen sıçanlarda şikimat inhibisyonu yoluyla bağırsak mikrobiyomunda belirgin bir bozulma görüldü; bu dengesizliğin Çölyak benzeri inflamasyona ve bağırsak geçirgenliğine yol açtığına dair doğrudan kanıt.

– ** Gildea ve ark. (2017) ** : Glifosat, insan bağırsak hücrelerinde zonulini önemli ölçüde artırarak bağırsak geçirgenliğini (“sızan bağırsak”) büyük ölçüde artırır; bu da sindirilmemiş glutenin bağışıklık saldırılarını tetiklemesine izin veren Çölyak hastalığının 1 numaralı belirtisidir.

“Gluten alerjiniz” herbisit kalıntısı olabilir

👇 Buğday sorunlarınız başladığında ne değişti?

RFK Jr.’ın konuşmasındaki önemli noktalar:

– ** Kurutucu Olarak Roundup ** : Roundup’ın (glifosat) mahsulleri kurutarak hasat sırasında yağmurdan kaynaklanan küf oluşumunu önlediği keşfedildi – çiftçiler buna bayıldı!

– ** 2006 Sonrası Kitlesel Benimseme **: Tarihte kullanılan tüm Roundup’ın %85’i 2006’dan beri, gıda ürünlerinde hasat öncesi sprey olarak kullanılmıştır.

– ** Buğdayda İlk Kez ** : Daha önce Roundup’a dayanıklı buğday yoktu, ancak şimdi hasattan hemen önce doğrudan buğdaya püskürtülüyor – yıkanmaya vakit kalmıyor.

– ** Sağlık Sorunlarıyla Doğrudan Bağlantı ** : Bu zamanlama, gluten alerjileri, çölyak hastalığı ve buğday hassasiyetlerindeki patlamayla tam olarak örtüşüyor—2006’da bir sınır çizin!

#MAHA Gıda sistemimizi temizlemenin zamanı geldi. Sizin görüşünüz nedir—buğday sorunları fark ettiniz mi? Bir cevap bırakın! 👇 ve ABD’deki buğday, gluten, makarna ve ekmekle, glifosatın yasak olduğu diğer ülkelerdeki makarna ve ekmek arasındaki fark hakkındaki hikayenizi paylaşın…

Aşağıda cevaplar kısmında RFK Jr.’ın Dr. Mark Hyman ile yaptığı podcast’in tamamına ait bağlantı ve alıntı yapılan araştırma yer almaktadır.

Kaynakhttps://x.com/ValerieAnne1970/status/2003035471538995631?s=20

Glifosatın sağlık riskleri

Dünyada en yaygın kullanılan herbisitlerden biri olan glifosat’ ın (glyphosate) sağlık riskleri hakkında çok sayıda yayın var.

Kanser riski: Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), 2015’te glifosatı “insanlar için muhtemelen kanserojen” (Grup 2A) olarak sınıflandırdı. Özellikle Non-Hodgkin lenfoma (NHL) ile bağlantılı bulundu; bazı meta-analizler yüksek maruziyette %41’e varan risk artışı gösteriyor. Hayvan deneyleri ve genotoksik etkiler (DNA hasarı, oksidatif stres) bu sınıflandırmayı destekliyor.

Buna karşılık, ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ve diğer kurumlar (Kanada, Avustralya vb.), glifosatın önerilen dozlarda kanserojen olmadığını belirtiyor. İnsan sağlığı için risk yok diyorlar; bazı epidemiyolojik çalışmalar (örneğin Agricultural Health Study) tutarlı bir bağlantı bulmuyor.

⚜ Diğer sağlık etkileri:
Endokrin bozucu (hormon sistemi etkileyici) potansiyelini, üreme sorunlarını (sperm kalitesinde düşüş), nörotoksisiteyi (sinir sistemi hasarı), karaciğer hastalıklarını (NAFLD riski) ve bağışıklık sistemini etkilediğini gösteren yayınlar var.

Formülasyonlardaki yardımcı maddeler (co-formulants) saf glifosattan daha toksik olabilir. Düşük dozlarda bile nesiller arası etkiler (enflamasyon, metabolik sorunlar) görülen hayvan çalışmaları var.

⚜ Çevresel riskler:
Toprakta ve suda birikebiliyor, biyolojik çeşitliliği azaltıyor (fitoplankton ve mikroorganizmalara zarar). Yabani ot direnci yaratıyor, bu da daha fazla herbisit kullanımına yol açıyor. Nesli tehlikede türleri etkileyebiliyor (EPA’ya göre %93’ü risk altında). Mikrobiyom bozulması (bağırsak florası) dolaylı sağlık etkilerine neden olabilir

Riskler maruziyet düzeyine, formülasyona ve bireysel faktörlere bağlı. Mesleki maruziyet (çiftçiler) daha riskli; genel nüfusta gıda kalıntıları düşük seviyede. AB’de 2033’e kadar onaylı, ama bazı ülkelerde kısıtlı/yasaklı. Türkiye’de kullanım devam ediyor, ancak tartışmalar var. 

Gelelim neticeye

Bilimsel uzlaşma tam değil; IARC gibi kurumlar risk görürken, düzenleyici otoriteler (EPA, EFSA) güvenli diyor. 

💥💥💥 Benim fikrim: Kesinlikle kullanılmamalı.

Siz de yorumunuzu paylaşın: