Bu araştırma insanların mikroplarla nasıl korkutulduğunu, özellikle annelerin nasıl “hijyen delisi” yapıldıklarını gösteriyor. Elbette kimseye tırnaklarını yemesini tavsiye etmem ama kafayı çok fazla temizliğe takmanın doğru olmadığını, antibakteriyel ürünleri kullanmanın çok zararlı olduğunu bu vesile ile bir kere daha hatırlatırım.

Açıkta satılan dondurmaları karalayan ve paketli dondurmaların reklȃmını yapmaktan utanmayanların aksine bunların zararlı olduğunu söyleyen bir diyetisyen çıkması gözlerimi yaşarttı. Esra Kula kardeşime kocaman bir aferin! İnsanların binlerce senedir afiyetle yiyip içtikleri gıdaların “mühendislik bilimi” ve “teknoloji” yüzünden bozulmaya başladığına inanıyorum. İşlenmiş un, şeker, trans yağlar ve katkı maddeleriyle üretilen “mühendislik ürünü” paketlenmiş dondurma ve […]

Bir televizyon programında kolesterol aşısı olarak bilinen ilaçla ilgili çok merkezli faz III klinik çalışmalarda yer alacaklarını söyleyerek böbürlenen profesöre “Bu çalışmalara katılmak için profesör olmaya gerek yok, İngilizce bilen aklı başında bir asistan bile bu işi becerir” dediğimde çok bozulmuştu. Çünkü…

Kına için bu söylenenler daha başka pek çok ot, çer çöp, sap saman, püskül için de söylenebilir çünkü aklınıza gelen gelmeyen, bildiğiniz bilmediğiniz her bitkide vitamin, mineral, antioksidan… yüzlerce kimyasal madde vardır. Bunlardan sadece birini alıp bile o bitki için destanlar yazılabilir. Bu ifadeler doğru olsaydı dünyada hasta kalmaz tıp fakültelerinin kapısına da kilit asılırdı. […]

Millet tereyağı yedikçe kafası çalışmaya başladı ve margarinlerle, bitkisel yağlarla nasıl kandırıldığını gördü. Gel gelelim, bu marketlerde üzerinde “tereyağı” ibaresiyle satılan ürünlerin gerçek tereyağı olmadığını hatırlatırım, “köy tereyağından” şaşmayın derim.  Hakiki tereyağı elbette sizi hasta eden margarinlerden pahalı olacaktır. Ucuz mal sizi kandırmasın, bunun faturası sağlığınızı ilgilendirir. Margarin ve bitkisel yağlar obezite, diyabet, kalp hastalığı […]