Bir doktor tarafından kaleme alınan “An American Sickness” isimli kitapta Amerikan tıbbının esas hedefinin insan sağlığı veya bilim değil para kazanmak olduğu tespiti yapılıyor. Kitaba göre, bu sistemde hiçbir hastalığı tamamen bitirecek bir ilaç veya aşı bulunması mümkün değil. Amerikan tıbbı hayranı doktor ve hastalara önemle duyurulur.

İkinci bir görüş için büyük bir hastaneye sevk edilen hastalardan sadece %12’ sinin teşhisinin doğrulandığı, % 21’ inin teşhislerinin tamamen değiştiği ortaya çıktı. 10 bin çeşit hastalık ve sadece 300 semptom, binlerce ilaç olduğu dikkate alındığında teşhislerin de tedavilerin de değişmesine şaşmamak lâzım. Peki, bu araştırma nerede kim tarafından neden yapıldı?

Yeni bir araştırmaya göre ağrı kesici ilaçlar kalp krizi riskini yüzde 50’ ye varan oranlarda artırıyor. Bu ilaçların ülkemizde en çok kullanılan ilaçlar olduğunu ve gene bizde en çok ölüme yol açan hastalıklar sıralamasında kalp krizinin ilk sırada geldiğini hatırlayın ve kararı siz verin.

Böbrek yetersizliğinin tek sebebi olarak sadece ağrı kesicileri göstermek doğru değil! Böbrek yetersizliğinde ağrı kesiciler dışında başta antibiyotikler, romatizma ilaçları, bazı tansiyon ilaçları (ACE inhibitörleri) ve mide koruyucular olarak bilinen ilaçların da etkisi var. Özellikle de tıp dilindeki isimleri PPİ olan mide koruyucular…

Bizde de salgın bir hastalık gibi yayılan “tuz lâmbası” modası var. Üstelik de bunlar faydalı olduklarına dair hiçbir bilimsel delil olmamasına rağmen ya “cehaletten” ya “icat çıkarak ünlenmek” isteyen doktorlar tarafından da tavsiye ediliyor. Gelin, bütünleyici tıbbın babası Dr. Weil “Tuz lambaları faydalı mı yoksa para israfı mı?” yazısında ne diyor, bir bakalım.