Neva Çiftçioğlu Banes Habertürk’ teki “Müsaade edin yaşayalım” başlıklı makalesinde ilaç firmalarına basıyor fırçayı. Endüstriyi en şiddetle ve en çok tenkit eden biri olarak görüşlerine asla katılmıyorum. Sevdiği insanların ölümlerinin ilaç firmalarıyla ne alâkası var anlayamadım. Endüstriyi yerden yere de vurabiliriz ama haklı gerekçelerimizin olması gerekir.

Bel ve boyun ağrıları, migren, kireçlenme gibi hastalıklarda modern tıp tarafından kabul edilmeyen alternatif tıp yöntemlerinin etkili ve emniyetli olduğu bildirildi. Korkum, alternatif tıp yöntemlerinin gerek hekimler gerek mutatabbibler (tabiblik taslayan) tarafından suiistimal edilmesidir. Allah bizi modern tıbbın şarlatanlarından da alternatif tıbbın hokkabazlarında da korusun.

Gebelikleri sırasında parasetamol kullanan kadınların çocuklarında dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi davranış bozuklukları riskinin yüksek olduğu bildirildi. Parasetamol gebelikte emniyetli bir ilaç olarak bilinirdi; demek ki öyle değilmiş! Hiçbir ilaç hiç kimse tarafından gelişigüzel kullanılmamalıdır; bu durum gebe kadınlar için daha da önemlidir.

Akupunkturun, bunamanın öncüsü olan hafif bilişsel bozukluktaki hafıza kaybının düzeltilmesinde faydalı olabileceği bildirildi. Akupunktur bazı hastalıklarda gerçekten işe yarayabilir ama bilimsel delil göstermeden “Ben yaptım çok iyi oldu” diyerek de savunulamaz. Modern tıbbın şarlatanları olduğu gibi alternatif tıbbın da şaklabanlarının olduğunu unutmayalım.

Tüm dünyanın tavsiyelerini emir kabul ettiği Amerikan Tıbbı kalp krizi ve felçlerden korunmak için tıbbın yapacağı bir şey kalmadığını, bütün meselenin sağlıklı yaşamanın icaplarını yerine getirmek olduğunu ilan etti. Bu, modern tıbbın iflas bayrağını çekmesi anlamına geliyor. Adam gibi yaşamak ve beslenmek, budur!