Klasik olarak bağışıklık sisteminin bir parçası olmayan çeşitli hücrelerden oluşan ve “epitel” olarak adlandırılan ince bağırsağın iç astarının da glütene karşı enflamatuar tepkinin yönlendirilmesinde aktif bir rol oynayabileceği gösterildi. Epitel hücreleri, CD4+ T hücrelerinin salınımını aktif olarak uyararak glütene cevap veriyor.

Şekerli atıştırmalıklar ve aşırı işlenmiş yani yoz gıda tüketimi ile yüz çekiciliği arasında bir münasebet olduğu, yüksek glisemik yüke sahip bir kahvaltı tüketen kişilerin, düşük glisemik yüke sahip bir öğün tüketenlere göre daha az çekici olarak değerlendirildiği belirlendi. Çekici ve güzel görünme derdinde olan hanımlara önemle duyurulur.

Çiftliklerin yakınında yaşamak bile kişinin kanser riskini artırmak için yeterliydi ve bazı durumlarda artan kanser riski, sigaranın yol açtığı kanserleri geride bıraktı. Çevresel pestisitler ile lösemi, Hodgkin olmayan lenfoma, mesane, kolon, akciğer ve pankreas kanserlerinin yanı sıra kanser kombinasyonları arasında güçlü bağlantılar bulundu.

Vitamin, mineral, antioksidanlar ve liften zengin gıdalarla beslenenlerin hücrelerinin, bu tür besin ögeleri bakımından daha az zengin gıdaları yiyenlere göre “daha genç” göründükleri tespit edildi. Araştırma, daha fazla ilave şeker tüketen kadınların, sağlıklı bir diyet uygulamış olsalar bile, daha hızlı hücresel yaşlanma belirtileri gösterdiğini ortaya koyuyor.

Sabahın geç saatlerinde daha yüksek enerji alımı ve glisemik yük, yetişkinlerde tip 2 diyabet riskinin daha düşük olmasıyla ilişkili bulundu. Ne yediğiniz, ne kadar yediğiniz, günde kaç öğün yediğiniz gibi günün hangi saatinde yediğinizin de önemli!