Fatih Altaylı’ nın nezdinde “sevgili hocamdan”….. bir sene sonra “ille dikkat çekmeye çalışan bir doktora” indirgenmemi garipsemedim. Buna da şükür, “eskülabını sökerim” de diyebilirdi. Gazeteciler “dar ayakkabı” gibi arkadan vurmasalar da erkek çorabı gibidirler, bunların sağları solları belli olmaz.

Fatih Altaylı’ nın da diş macunu mevzuunda tıpkı tüketiciler gibi endüstrinin tuzağına düşmüş olduğu görülüyor. Hele de yazısındaki resim tam da macun üreticilerinin istedikleri türdendir (resmi editörün seçmiş olması bir şey ifade etmez, köşenin mesulü kendisidir). Diş çürümelerinin sebebi diş macunlarının az kullanılması değil, şeker ve bakterilerdir.

Tip 1 diyabetliler üzerinde yapılan çalışmada bir ay arayla yapılan BCG aşısının kan şekeri ve HbA1c değerini normale getirdiği, insülin ihtiyacını üçte bir nispetinde azalttığı belirlendi. BCG aşısının oto-immün hastalıkların tedavisinde işe yaradığı zaten biliniyordu, bu listeye böylece tip 1 diyabet de eklenmiş oldu.

Meme kanseri dokusundaki bakterilerin farklı olduğu ortaya çıktı. Araştırma sağlıklı meme dokusunda Methylobacterium’ un daha çok olduğunu gösteriyor. Bu sonuç, meme kanserinin belirli bakteriler tarafından oluşturulduğunu göstermiyor ama meme dokusundaki bakteri kompozisyonunun kanserin erken teşhisinde işe yaraması beklenebilir.

Senelerdir dile getirdiğimiz görüşün taraftarları artıyor: “Doymuş yağlar damarları tıkamaz. Koroner kalp hastalığının sebebi kronik enflamasyondur. Bu enflamasyon sağlıklı hayat tarzıyla düzeltilebilir. Kalp-damar hastalıklarının önlenmesi ve tedavisinde paradigma değişikliği şarttır.” Bütün mesele adam gibi yaşamak, adam gibi beslenmededir, bunu böyle bilin!