Gebelik şansının apandisleri alınan kadınlarda %34, bademcikleri alınanlarda %49 daha yüksek olduğu bildirildi. Bu araştırma bu ameliyatları geçiren kadınların kısır olabilecekleri şeklindeki endişenin yersiz olduğunu gösteriyor ama buradan gebe kalamayan kadınların apandis ve/veya bademciklerini aldırmaları tavsiyesi çıkarmak doğru değildir.

300 binden fazla insana ait DNA bilgilerinin analizi ile gerçekleştirilen araştırmada 17 ayrı genetik varyasyonun depresyon riskini artırabileceği bildirildi. Araştırma, bazı lokusların şizofreni gibi psikiyatrik hastalıklardakiyle örtüştüğünü de gösteriyor. Böylece depresyonun bazı ailelerde neden sık görüldüğü sorusu cevap bulmuş oluyor ama bu sonuçlara dayanarak depresyonun tamamen genetik bir hastalık olduğu da söylenemez.

Buğday yiyenlerde görülen gluten duyarlılığında bağırsaklarda hasar oluştuğu ve bağışıklık sisteminin aktive olduğu bildirildi. Bu sonuçlar tahılların kanserlerden damar sertliğine Alzheimer’ den alerjilere her hastalığın altında yatan temel mekanizma olan enflamasyonu tetikleyebileceğini de gösteriyor. Tahıl meftunlarının kafalarının neden doğru dürüst çalışmadığı da böylece anlaşılmış oluyor.

Besleyiciliği inek sütünün dört misli fazla olan ve kısa sürede enerjiye çevrilebilen “hamamböceği sütünün” dünyanın en besleyici sütü olduğu bildirildi. “Hamamböceği sütü mü, ööö, asla içmem, çocuğuma da içirmem” demeyin. Kedinin “dışkısından” elde edilen kahvenin kilosuna 350 Euro ödeyen ve “afiyetle” içen insanoğlu hamamböceği sütüne de bayılacaktır.

Bir laboratuvar araştırmasında hünnap isimli yemişin rahim ağzı ve meme kanseri hücrelerinin canlılığını miktara ve zamana bağlı olarak baskıladığı gösterildi. Elbette mevsimi geldiğinde hünnap yiyin çünkü hem lezzetli hem de vitamin ve minerallerden zengin bir yemiştir ama bu araştırmaya güvenip de hünnap yemenin kanseri önleyebileceği fikrine kapılmayın.