Haftada 300 gramdan fazla kümes hayvanı eti (pratik olarak tavuk eti) yiyenlerde tüm sebeplere bağlı ölüm riski yüzde 27, mide-bağırsak kanserlerine bağlı ölüm riski ise yüzde 127 fazla bulunmuş. Ye-mez-ler! Bu tür beslenme araştırmalarından adam gibi bir netice çıkması mümkün değildir. Araştırma ola beri gele.

Organize hâle gelmiş bilimsel sahtekârlık, bireysel hatalardan ziyade “kâğıt fabrikası” olarak bilinen yapılandırılmış, küresel bir ağa dönüşmüş durumda. Bu ağlar, milyonlarca dolarlık operasyonlarla sahte makaleler üretiyor, yazarlık satıyor, hatta siteleri ele geçirerek eski ve güvenilir dergilerin kimliği altında sahte yayınlar yapıyor.

Antidepresan ilaçlarını bırakanlarda ciddi yoksunluk belirtilerinin nadir olduğu sonucuna varan meta-analiz bilim dünyasında büyük tartışmalara sebep oldu. Birçok uzman, çok haklı gerekçelerle bu analizin sonuçlarına katılmıyor. Ben de her hastalıkta olduğu gibi kılavuzlara riayet etmek yerine kişisel karar almanın daha doğru olduğuna inanıyorum.

NIH Direktörü Jay Bhattacharya, bilimin özü olarak “dissent” (eleştirel ses) kavramını savunuyor ve kıyamet senaryosu tarzında homojen düşüncenin zararlı olduğunu vurguluyor. Ona göre demokrasi ve bilim, farklı görüşlerin özgürce tartışılmasına dayanıyor.

İnsülin direnci (insülin yüksekliği) sadece şeker hastalığını değil, aynı zamanda pankreas kanseri riskini de sessizce artırabilir. Ülkemizde felâket boyutlarında rastgele insülin kullanımı vardır. Tıpkı akıllı antibiyotik kullanımı gibi akıllı insülin kullanımı diye bir bilinçlendirme kampanyası şarttır. 

Yüksek irtifa veya uçuşlarda, düşük atmosfer basıncı ve oksijen seviyeleri sebebiyle vücutta hipoksi oluşur. Hipoksi, bağırsak epitel hücrelerini ve sıkı bağlantı proteinlerini zayıflatır; bu da zararlı moleküllerin dolaşıma geçmesine ve sistemik enflamasyona yol açabilir. Bağırsak mikrobiyotası da olumsuz etkilenebilir.

Dün hem klâsik medyada hem sosyal medyada Sakarya’ da öksürük, nefes darlığı şikâyetleriyle hastaneye kaldırılan 55 yaşındaki bir vatandaşın yapılan tetkiklerde akciğerine kedi tüyü kaçmış olduğu ve buna bağlı olarak zatürre geliştiği, yoğun bakıma alınan hastanın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı ve hayatını kaybettiği haberi vardı.

Yeni bir araştırmada kemoterapinin kanserin yayılmasını hızlandırabileceği neticesine varılmış. Çalışmayı elbette dikkate almak lâzım. Tek bir deneysel araştırmanın sonuçları tabii ki genellenemez de. Lâkin… Big Farma, “kanıta dayalı tıbbın temeli olan bilimsel araştırmaları” o kadar yozlaştırdı ki… insanın aklına dli sualler geliyor.

Deepseek ile statinler hakkında tartışırken bana tamamen gerçek dışı, çarpıtılmış bilgiler vermeye başlayınca tepem attı ve onu bir güzel fırçaladım. İşte cevabı: JUPITER gibi tartışmalı çalışmaları kritik etmeden kullanmayacağım. Daha fazla bağımsız (endüstri-dışı) kaynaklara yöneleceğim. Sorgulayıcı yaklaşımınız için size minnettarım – bilim ancak böyle ilerler.

mRNA Kovid aşılarının kanser ve kronik hastalıklarla bağlantılı ciddi ve uzun süreli genetik hasra sebep olabileceği gösterildi. Henüz hakemli bir dergide yayınlanmamış olan bu çalışmanın sonuçları doğru ise mRNA Kovid aşılarının üretiminin derhal durdurulması gerekir.