BENİ TÜRK OBEZİTE CERRAHLARINA EMANET EDİNİZ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Bilim dünyasının obezite ve diyabetteki çılgın artış karşısında sessiz kalmasına akıl sır erdiremiyorum.

Böyle kısa zamanda katlanarak artan hastalıkların sebebi çevreseldir.

Bu, bu hastalıkların önlenmesinin mümkün olduğu anlamına gelir.

Oysa obezite ve diyabetteki artış ilgili uzmanların zerre kadar umurunda değil.

Bu hastalıkların katlanarak arttığını kendileri söylüyorlar ama iş bu artışın sebeplerine ve bunları ortadan kaldırılmasına gelince “tıs” çıkmıyor.

Varsa yoksa erken teşhis, tedavi!

Bunların defterinde “önleyici tıp” yok, “koruyucu tıp” yok.

İlaç var, aşı var, ameliyat var.

Evet, obezitenin neden arttığına kafa yormayan bilim dünyası, obeziteyi önleyemediği gibi, tedavi etmekte de acziyet içinde.

Çareyi obezleri ameliyat etmekte arıyor.

En hızlı gelişen bilim dalı

Ülkemizde de son senelerde en hızlı gelişen, “müşterisi” en hızlı artan bilim dalı “obezite cerrahisi” dir.

Bundan 20 sene önce kimsenin adını bile duymadığı obezite cerrahisi en gözde bilim dalı olmuştur.

Obezite cerrahisi diye bir tıp dalının ortaya çıkması ve kısa sürede inkişafı modern tıp için aslında övünç değil “utanç verici” bir durumdur.

Türk Obezite Cerrahisi Derneği” ve “Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı” kurulmuş olması obezitenin ulaştığı vahametin ve obezite karşısındaki çaresizliğin delilleridir.

Ulusal Obezite Veritabanı

Bunlar aralarına “Türkiye Obezite Araştırma Derneği” ni de alarak bir de “Ulusal Obezite Veritabanı” kurmuşlar (1, 2).

Sevindim ve sandım ki obezitenin sebeplerine eğilecekler, araştırmalar yapacaklar, nasıl önleneceğine dair halka ve hükümete tavsiye ve uyarılarda bulunacaklar.

Haberden öğrendiğimize göre hiç böyle bir niyetleri yok.

1998’ de kurulan Türkiye Obezite Araştırma Derneği de obeziteyle ilgili hangi araştırmaları yapmış, hangi sonuçlara ulaşmış, hangi uyarı ve tavsiyelerde bulunuyor, aradım taradım bulamadım.

Veritabanı kurmaktaki amacın da sadece, ameliyatları takip altına almak ve hastalara doktor seçme sürecinde şeffaf bir ortam sağlamak olduğu anlaşılıyor.

Türkiye’nin global anlamda obezite ameliyatlarında bilimin öncüsü olan ülkeler arasında olmasını hedefliyorlarmış.

Oksimoron şaheseri

Obeziteyle mücadele için “hareket etmeyi, egzersizi, sporu” tavsiye ve teşvik etmesi gereken uzmanların bir de kalkıp “tek tuşla doktor tavsiyesi” diyerek hareketsizliği özendirmeleri bir “oksimoron” şaheseridir.

İyi doktora ulaşmak için hiç değilse “tek tuş” yerine “10 kilometrelik bir mesafeyi yürümeyi” şart koşsalardı çok daha anlamlı, faydalı ve uyarıcı bir iş yapmış olurlardı.

Gelelim neticeye

BİR: Obezlerin doktor seçmek için bırakın Amerika’ ya gitmeyi, tek bir adım bile atmaya gerek kalmadan “tek bir tuşa dokunmalarının” yetmesi tıbbın ne kadar ilerlediğini gösteren muhteşem bir veridir.

İKİ: Obezite cerrahları, varlıklarını ve ilerlemelerini borçlu oldukları obezite uzmanları ve araştırma derneklerine ne kadar teşekkür etseler azdır.

ÜÇ: Özel hastanelerin billboardlarda obezite cerrahisi reklâmı yarışına girmeleri obezite cerrahisindeki pastanın ne kadar büyük olduğunun işaretidir.

DÖRT:İstediğiniz kadar yiyin, biz varız” obezite cerrahisi uygulayan klinikler için mükemmel bir slogan olacaktır, hediyem olsun.

BEŞ: 2 saatte bir atıştırmayı, günde 5 porsiyon meyve yemeyi, hazır gıdaları ve layt ürünleri öne çıkaran; yumurta, tereyağı, kırmızı et gibi sağlıklı gıdaları yasaklayan modern tıbbın beslenme tavsiyeleri” iflas etmiştir.

ALTI: Obezite ile gerçekten mücadele etmek isteyenlerin en azından Dünya Sağlık Örgütü Başkanı ve bağımsız uzmanların söylediklerine kulak vermelerini tavsiye ederim (3, 4).

Kaynaklar:

1. http://www.ntv.com.tr/saglik/ulusal-obezite-veritabani-olusturuldu,8Km2broyx0W_oP4oCRL0lg

2. http://www.obezitearastirma.org/Dernegimiz.aspx?MenuID=1&ID=35

3. http://www.thelancet.com/series/obesity-20152.

4. http://www.sabah.com.tr/saglik/2015/06/23/obez-cocuk-sayisi-artiyor

 

Yazı için 6 yorum yapılmış:

  1. Leman dedi ki:

    Hocam mide balonu mu kelepçe mi karar veremiyorum, lütfen yol gösterin.

  2. Nuh Yılmaz dedi ki:

    Obezite cerrahları mısır şurubunu mukaddes madde ilan etsinler.

  3. Dr. N. B. dedi ki:

    Hastanelerin obezite cerrahisi reklamı yapmaları hakikaten yakışıksız. Bizim kutsal mesleğimiz tıp ne hallere düştü. Her şey paraya dönüştü, tıp bitti.

  4. Canan Karatay dedi ki:

    İngiliz Tıp Dergisi olan British Medical Journal, yani BMJ’da önemli bir çalışma yayınlamıştı.

    Başlığı : ‘SURGEON AS A RİSK FACTOR’

    Ne diyelim, paraşütleri açmamız gerekiyor.

  5. Hayati Saraçoğlu dedi ki:

    Aman haaa, sakın haaa, Allah kimseyi cerrahların eline düşürmesin. Amiiiinnn!!!!

  6. H. Can dedi ki:

    Hastanelerin bu tür reklam yapmalarının kanunlara uygun olduğunu sanmıyorum. Bakanlığı bu tür reklamlara karşı gerekeni yapmaya davet ediyorum.

Siz de yorumunuzu paylaşın: