Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

17 Temmuz 2010 tarihli Hürriyet gazetesinde Mesude Erşan’ ın “HPV aşısı tartışması” başlıklı haberi:

Domuz gribi aşısına karşı muhalif çıkışlarıyla gündeme gelen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, şimdi de rahim ağzı kanseri aşısı olarak pazarlanan HPV aşısıyla ilgili sorular soruyor. Küçükusta kendi sitesinde paylaştığı kaygılarında yalnız değil. Bazı kadın hastalıkları ve doğum uzmanı profesörler de aynı düşüncede

Ben kızımı aşılatmadım
PROF. DR. AHMET RASİM KÜÇÜKUSTA

HPV aşısı mucizeymiş gibi tanıtıyor. Doktorlar da ilaç firmalarının etkisinde kalıyor. HPV aşısına ‘rahim ağzı kanseri’ aşısı adı verilmesi doğru mudur? Rahim ağzı kanserine karşı yüzde 100 koruyucu olduğunu söylemek doğru mudur? Ayrıca, yüzde 100 koruyucu olan bir aşı olması mümkün müdür? 10 yıldan daha kısa bir zamandan beri kullanılan bu aşıların tüm rahim ağzı kanserlerini önlediğini söylemek mümkün mü? Aşının koruyuculuk süresinin beş-altı seneden fazla olduğunu gösteren bir araştırma olmadığına göre aşının ömür boyu koruyucu olduğu iddia edilebilir mi? HPV aşısından sonra bir iki hafta içinde ölen genç kızlar için ne diyeceksiniz? HPV aşısının rahim ağzı ve diğer genital kanserlere karşı koruyucu olduğunu gösteren hiçbir bilimsel kanıt yok ve olması da mümkün değil. Bunun için 20-30 sene geçmesi gerekir. Ben kızımı aşılatmadım.

Benim kızım aşılı
DOÇ DR. M. FARUK KÖSE
(Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği Genel Sekreteri)

Aşıların asıl üretim amaçları rahim ağzı kanserini önlemek. Rahim ağzı kanseri aşısı denilmesi tüm dünyanın kabulü. Hiçbir aşı başlangıçta ömür boyu koruması bilinerek üretilemez. Aşılanmış kadınlar düzenli smear testi yaptırmaya devam edecek. Bu aşının diğer aşılardan en önemli farkı zayıflatılmış virüs içermemesi. Virüse benzer partiküllerden oluşan, DNA’sı bulunmayan mikroskobik düzeyde içi boş top gibi. Rahim ağzı kanseri az gelişmiş ülkelerde daha çok görülüyor çünkü gelişmiş ülkeler halkını koruyor. Benim kızım aşılı.

Firmaların morali bozuk
PROF. DR. SEZAİ ŞAHMAY
(Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı)

Aşı tamamen ticari bir ürün. Ben bu aşıya karşıyım. Dünyada da giderek daha fazla sayıda uzman böyle düşünmeye başladı. Bu nedenle de üretici firmaların morali bozuldu. HPV enfeksiyonunu kadınların büyük bir kısmı geçiriyor. Yüzde beşinde sorun yaratıyor. Bu yüzde beşin de binde birinde kanser görülüyor. Rahim ağzı kanserinin gelişmesi için en az altı-yede sene geçiyor. Aşı yaptıranların smear testlerine devam etmeli. Normal kontrollerini yaptıran kadında kanser öncesi lezyonlar zaten tedavi edilebiliyor. Rahim ağzı kanserinde azalma var. Kendi kızıma yaptırmadım.

Yan etkileri var
PROF. DR. SEDAT KADANALI
(Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Başkanı)

Aşıyla birlikte rahim ağzı kanserinin kadınlarda en sık görülen kadın kanseri olduğu olgusu yayıldı. Oysa Amerika Kanser Derneği ACS’nin son verilerine göre rahim ağzı kanserinin öldürücülüğü yüz binde 4. Çeşitli korku kampanyalarında gösterildiği gibi en sık görülen kanserler arasında değil. Aşının yan etkilerini göz ardı etmemek gerek. Ufak tefek her aşıda görülebilecek; ağrı, ateş gibi belirtiler bu aşılarda da görülüyor. Amerika VAERS (Vaccine Adverse Effect Reporting System) verilerine göre yüzde 6.4’lük ciddi yan etki bildirimi oldu.

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hpv-asisi-tartismasi-15330359

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: