HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
GAZETECİLERİN BEDAVA GEZİDE NE İŞİ VAR?
Ülkemizin iki ünlü ekonomi yazarı birkaç gün süreyle bir ilaç firması tarafından götürüldükleri Amerika seyahati ile ilgili yazılar kaleme aldılar.
Yazıları, bakalım ilaç dünyasının hangi ekonomik sorunlarını dile getirecek diye merakla okudum ama büyük bir hayâl kırıklığına uğradım.
Yazılar neredeyse tamamen çanak sorular, bunlara verilen cevaplar, firmanın methedilmesi (bunlar bilgilendirme diye kimseyi kandırmaya kalkmasınlar) ve oradaki yetkililer tarafından verilen tıbbi bilgilerin yazıya dökülmesinden ibaretti.
Bir de yazılarda ilaç firmasının ve onları davet eden kişilerin isimlerinin defalarca tekrarlanması, birinin yazısının başlığında o firmanın adını ve kendisini davet eden hanımın çok gösterişli bir resmini de kullanması beni oldukça rahatsız etti.
Ekonomi ile ilgilenen gazetecilerden can alıcı tıbbi sorular beklemek doğru değil ama sıradan bir sağlık muhabirinin haberinde bile eleştirilebilecek bu satırlar bu ünlü gazetecilere doğrusu hiç mi hiç yakışmıyor.
Anlattıkları, göz hastalıkları kongresine giden kadın-doğumcu veya ortopedi kongresine katılan bir kardiyoloji uzmanının izlenimlerinden farklı değil.
Firma davetleri sorunsalı
Doktorların ilaç firmaları tarafından kongre, sempozyum, seminer, tanıtım gibi bahanelerle binlerce lira sarf edilerek gezdirilmelerinin yanlışlığını, bunların “bayi toplantısı” olduğunu anlatan pek çok yazım var.
Bu örnekte de görüldüğü gibi promosyon ürünleri ve bedava gezilerin mebzul olduğu tek saha tıp değil. Gazetecilerin de doktorlardan geri kalır hiçbir tarafı olmadığı ortada.
Ben her ikisinden de böyle bir daveti “Bu seyahate gazetelerinin sağlık muhabirlerinin katılmalarının daha doğru olacağını” bildirerek kibarca geri çevrimlerini beklerdim.
Doktorlara “bedava derbi bileti” diye başlık atan gazeteciler kendileri de bu tür davetlere katılırken çok dikkati olmalılar yoksa diyet ödemek için işte böyle yazılar kaleme almak zorunda kalırlar.
Gelelim neticeye
Bu iki ünlü gazeteciden kendi konuları yani “ekonomi” ile ilgili şu sorularıma cevap vermelerini bekliyorum:
BİR: Bu tatlı gezinin toplam maliyeti nedir?
İKİ: Kendi ceplerinden para çıkmış mıdır?
ÜÇ: Bu gezinin kendileri dışında bilime, hastalara veya kime ne faydası olmuştur?
DÖRT: Bunları yazmak için ta New Jersey’ e kadar yorulmanın manası var mıdır?
BEŞ: Kendileri için yapılan harcamalar ilaç fiyatlarını ne ölçüde etkileyecektir?
ALTI: Gazetelerin bu tür bedava gezilere katılan elemanlarının yazıları ne kadar etiktir?
YEDİ: Firma yetkililerine ilaç endüstrisinin milyonlarca dolar tazminat ödemek zorunda kaldıkları “yolsuzluklarla” ilgili tek bir soru sordunuz mu?
zerdegüm narinoğlu – 22.11.2011 17:22
Çok doğru tespitler… Herkes bulunduğu konumda yanlıştan,şaibeden uzak kalmalı.İstisnasız…
ekrem – 22.11.2011 22:18
Zaten haber para haberi, demokrasi para demokrasisi. para olmasa haber ve demokrasi ayakta durabilir mi? Para olmayınca ayakta duramayan haber de beleş olmayınca yazamayabilir. Bunda şaşılacak ne olabilir ki
etik liği kimseye bırakmazlar ama gel gör ki!!!
yavuz / 22 Kasım 2011 13:35
dayatmacı, sömürgeci ilaç firmalarının ürettiği ilaçlardan da hayır çıkmaz.. ve yapılanlar hiçte etik değil..kınıyorum..
İlaç seçimini tam bir özgürlükle yapması gereken hekimlerin büyük çoğunluğunun bu tip yönlendirme, baskı, telkin, baskı altına alma, etkileme organizasyonlara katıldığı bir dünyada gazeteci katılmış çok değil esasında.