TOMOGRAFİ ÇOCUKLARIN KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
JAMA dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma çocukluk çağında yapılan tomografilerin kanser riskini ciddi oranda artırdığını ortaya koydu (1).
Araştırma, kanser riskinin büyük çocuklar ve erkeklere göre, küçük çocuklarda ve kızlarda ve abdomen-pelvis tomografisi çekilenlerde daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Kızlar için, yaşa bağlı olarak her 300-390 abdomen-pelvis tomografisinin, her 330-480 göğüs tomografisinin ve her 270-800 omurga tomografisinin radyasyona bağlı kansere sebep olduğu tahmin ediliyor.
Bir başka ifade ile her 10 bin abdomen-pelvis tomografisi 30 kızda ve 14 erkekte kansere yol açıyor.
Kafatası tomografisi de 5 yaşından küçük çocuklarda lösemi riskini artırıyor; her 10 bin tomografi 2 çocukta lösemiye sebep oluyor.
Bunlara göre, USA’ da her sene çocuklara yapılan 4 milyon kafatası, abdomen-pelvis, göğüs ve omurga tomografisinin gelecekte 4.870 kişide kansere sebep olacağı gerçeği ortaya çıkıyor.
Avustralya’ da 0-19 yaşlar arasındaki 11 milyon çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada da tomografilerin kanser riskini kabaca yüzde 25 oranında artırdıkları belirlendi (2).
Buna göre, kafatası tomografisi yapılan her 4 bin kişide bir fazla kanser görülüyor.
Tomografiler giderek az isteniyor
Tüm dünya fotoğraf çektirir gibi istenir olan tomografilerin zararını anlamaya başladı; gelişmiş ülkelerde özellikle çocuklara yapılan tomografilerin sayısı giderek azalıyor.
Mesela, USA’da 1996 ve 2005 arasında tomografi kullanılmasının 5 yaşın altında olanlarda 2 misli; 5-14 yaş arasındaki çocuklarda ise 3 misli arttığı biliniyor.
2006 ve 2007’ de tomografi çekimlerinde bir artış olmuyor ve daha sonra da giderek azalmaya başlıyor.
Ülkemizde ise tomografi çekimleri ile ilgili bir veri elimizde yok ama İstanbul’ da büyük hastanelerin bulunduğu Çapa ve Cerrahpaşa civarındaki tomografi merkezi sayısının tüm İngiltere’ deki tomografi merkezlerinin sayısından daha fazla olduğu şeklinde bir şehir efsanesi vardır.
Radyasyon dozu önemli
Tomografi çekimi sırasında ne kadar radyasyon alındığı çok önemli ve araştırmada tomografi çekimleri sırasında maruz kalınan radyasyon miktarlarının önemine de dikkat çekiliyor.
Bu çalışmada her bir tomografi için efektif radyasyon dozunun 0.03 ile 69.2 mSv arasında değiştiği belirleniyor.
Karın ve pelvis tomografilerinin yüzde 14 ile 25’ inde, omurga tomografilerinin yüzde 6 ile 14’ ünde ve göğüs tomografilerinin de yüzde 3 ile 8’ inde 20 mSv veya bundan yüksek efektif doz veriliyor.
Ortalama olarak, bir insanın hayatı boyunca kansere yakalanma riskinin yüzde 40 olduğu ve 100 mSv dozunda tıbbi radyasyonun bu riski yüzde 1 oranında artırdığı kabul edildiğini hatırlatmak isterim.
Kanser riski bakımından radyasyon dozu yanında yaş, cinsiyet, vücudun hangi bölümünün radyasyona maruz kaldığı ve vücudun büyüklüğü de önemlidir (3).
Çocuklarda tomografinin gerekliliği daha az
Çocuklarda tomografi isterken çok daha ‘cimri’ olunması gerekiyor.
Birincisi, çocuklarda tomografi ile teşhis edilecek hastalık sayısının daha az olması, ikincisi ise hücreleri daha sık bölünen çocuklar radyasyona erişkinlere göre daha hassas olmalarıdır.
Çocukların önünde daha uzun bir ömür olması, uzun sürede ortaya çıkabilecek etkilerin görülme ihtimalini artırdığı gibi bunların tıbbi radyasyona maruz kalma ihtimalleri de daha fazladır.
Küçük çocuklarda tomografi için sedasyon icap etmesi ve gereksiz tomografilerin sebep olacağı ‘aşırı teşhis’ ve ‘aşırı tedavi’ gibi durumlardan ortaya çıkacak zararlar da hesaba katılmalıdır.
Ayrıca gereksiz tomografiler sebebiyle teknisyenlerin ve bunları yorumlayan radyologların iş yükünün artmasının yaratacağı meseleler, gerçekten acil tomografiye ihtiyacı olanların randevularının uzaması ve ekonomik kayıplar gibi problemler de hesaba katılmalıdır.
Gelelim neticeye
Araştırmalar birçok gelişmiş ülkede tomografilerin üçte birinin gereksiz yapıldığını gösteriyor; bu yöntemin bizde de özellikle çocuklarda şuursuzca uygulandığından hiç şüphem yok.
Yerinde istenen tomografinin gerekliliğini tartışmaya tabii ki hiç gerek yok ama özellikle çocuklar için tomografi istendiğinde de bir kere daha düşünmekte de fayda var:
BİR: Tomografi yerine ultrason veya MR gibi radyasyona maruz kalınmayan alternatif yöntemlerden faydalanılabilir.
İKİ: Daha iyi yazılım programlarıyla ve daha az radyasyon veren yeni aletlerle çocukların daha az radyasyon almalarına çalışılabilir.
ÜÇ: Hastaların tomografi sırasında ne kadar radyasyon aldıkları raporlarında belirtilmeli ve takip edilmelidir.
KAYNAKLAR
1. http://archpedi.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1696279
2. http://www.bmj.com/content/346/bmj.f2360
3. http://online.wsj.com/article/SB10001424127887324767004578489413973896412.html
***
EK 1 (10.12.2022): Çocuklarda ve gençlerde tek bir beyin (kafa) bilgisayarlı tomografisi bile 5-15 yıl içinde beyin kanseri riskini önemli ölçüde artırıyor.
Tek beyin BT incelemesi (ortalama beyin dozu 38 mGy) alan 10 000 kişi başına, BT incelemesinden 5-15 yıl sonra radyasyona bağlı yaklaşık bir beyin kanseri bekleniyor.
Bireysel doz değerlendirmeli bu büyük, çok merkezli çalışmada BT ile ilişkili radyasyona maruz kalma ve beyin kanseri arasında gözlenen önemli doz-cevap ilişkisi, pediatrik BT’lerin dikkatli bir şekilde gerekçelendirilmesi ve mümkün olduğunca düşük dozların kullanılmasını vurguluyor.
Kaynak: https://www.thelancet.com/journals/lanonc/article/PIIS1470-2045(22)00655-6/fulltext
Makale: Brain cancer after radiation exposure from CT examinations of children and young adults: results from the EPI-CT cohort study
***
Mrb iyi gunler babamin sol kulaginin arkasinda nohut kadar bi sislik var ve mercimek buyuklugundede kafatasinin olmadigini soylediler tomografide yumusak bi sislik ver kafada gezen bi agri var ne korkulacak biseyin olmadigini soylediler ama bi kac aydir sislik hafif hafif buyumeye basladi korkutuyo bizi bizim ne yapmamiz gerekio kimse bisey soylemiyor ne yapmamiz gerekiyor hocam lutfen bi cevap yazinnn