AKILLI EVLERDE AKLA ZİYAN KİMYASALLAR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Belki bugün görünüşte daha rahat, daha şık, daha güvenli, daha modern evlerde oturuyoruz, ama kesinlikle daha sağlıklı evlerde değil. Üstelik bir de bazılarının ’Amcası, bizim ev bir akıllı, bir akıllı ki…’ diye övündüğü türden evlerde oturuyorsanız iyice yandınız demektir.

Hesap ortada, eviniz ne kadar akıllı ise o kadar çok kimyasal maddeye maruz kalıyorsunuz demektir. Yiyip içtiklerimizden giyinip kuşandıklarımıza, halılarımızdan perdelerimize, koltuklarımızdan duvar kâğıtlarına, temizlik ürünlerinden kozmetiklere, bilgisayarlardan cep telefonlarına binlerce kimyasal madde ile birlikte yaşıyoruz.

Formaldehite dikkat

Bunlardan biri de formaldehit. Mobilyalar, dolaplar, yer döşemeleri, halılar, duvar kâğıtları, temizlik malzemeleri, kozmetikler, boya ve cilalar, kumaş dokumalar, elbiseler formaldehit içeren ürünlerden bazıları.

Uçucu organik bir madde olan formaldehit, burun tıkanıklığı, boğazda gıcık hissi, gözlerde sulanma, kızarma, kaşıntı şeklinde tahrişlere ve öksürüğe neden olabildiği gibi, yorgunluk, uyuklama, deri döküntüleri, baş ağrısı, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu gibi çok farklı şikayetlere ve astım krizlerine de yol açabiliyor.

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, formaldehitin kanser yapıcı etkisinin de olabileceğini göstermekte.

Evlerdeki formaldehit miktarı, esas olarak evin eskiliği ve evde bulunan preslenmiş tahtadan yapılan eşyaların çokluğuna göre değişiyor. Evin ısı ve nemi ne kadar yüksek ve eşyalar ne kadar yeni ise, formaldehit yayımı o kadar fazla oluyor.

Çocuk oyuncaklarındaki tehlike

Evlerimizde bulunan kimyasallara vereceğim ikinci örnek fitalatlar. Fitalatlar karbon, oksijen ve hidrojenden oluşan ve yumuşatılması için PVC’ye ilave edilen organik bileşiklerdir.

Bunlar yer karoları, streç filmler (streç folyo), boyalar, duş perdeleri, çocuk oyuncakları, tişört baskıları, suni deri ve kozmetiklerde (tırnak boyası, saç jölesi gibi), kısaca her gün hepimizin kullandığı sayısız üründe bulunmaktadır.

İsveç’te yapılan bir araştırmada evlerindeki tozlarda yüksek miktarda fitalat bulunan çocuklarda astım, alerjik nezle ve egzama gibi hastalıkların daha fazla görüldüğü ve daha şiddetli belirtilere neden olduğu belirlendi.

Avrupa Birliği bu maddenin çocuk oyuncaklarında kullanılmasını yasakladı.

PBB ve PBDS

Başta tekstil, mobilya olmak üzere bazı elektrikli ve elektronik aletlerde yanmayı geciktirici olarak kullanılan PBB ve PBDS gibi bromlu bileşikler solunum, deri veya ağız yoluyla vücudumuza girerek kansere, hormonal bozukluklara ve kısırlığa yol açabiliyor.

Bu maddelerin Avrupa Birliği ülkelerinde, elektrikli ve elektronik aletlerin yapımında kullanılması 2005 Temmuzundan bu yana yasak.

Parfümler sigara kadar zararlı

Özellikle hanımların vazgeçemediği güzel kokulu ürünlerin sağlığımız için sigara kadar zararlı olabileceğini biliyor muydunuz? Ev temizlik ürünlerinde, parfümlerde, çamaşır temizlik sıvılarında, kırtasiye malzemelerinde, plastiklerde, ilaçlarda ve hatta yiyecek ve içeceklerimizde bulunan 5 binden fazla koku verici madde var.

İnanılır gibi değil ama tek bir parfüm 500 sentetik kimyasal içerebiliyor ve bunların büyük çoğunluğunun insan sağlığı üzerine toksik etkileri tam olarak bilinmiyor.

Kokuların çoğu solunum sistemi için tahriş edici özelliği olan uçucu organik bileşiklerdir ve astımlı hastalarda öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığına neden olduğu eskiden beri bilinir.

Bazı kokular gözlerde sulanma, kaşıntı ve kızarma, burun tıkanıklığı, sinüzit, öksürük, boğaz ağrısı ve göğüste sıkışma hissi de yaratabilir.

Araştırmalar kokuların, kalp, dolaşım ve beynin elektrik aktivitesi üzerine de etkileri olduğunu ortaya koymuştur. Bunlar baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, yorgunluk, uyuşukluk gibi şikayetlerdir.

Derimiz de kokulardan nasibini kaşıntı, kabartı ve egzama ile alıyor.

 

Eviniz akıllı değil, sağlıklı olsun”  demekten başka bir şey de gelmiyor elimden.

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Yılmaz Sebat dedi ki:

    bilgilendirmeniz için teşekkürler,ne yazık ki bu kimyasallarla bilgilerimiz o kadar az ve bilinç seviyemiz de o kadar düşük ki yaşadığımız evimizi kendimize zarar verecek hale getirebiliyoruz, yaşadığımız koşullar, şartlanmalar, dayatmalar tercihlerimizde sağlığımızdan önce gelebiliyor, basit ve sade yaşama dönmek gerek ama o da kolay değil, yapılacak şey farkındalığımızı biraz daha arttırrmak

    selam ve sevgilerimle
    Yılmaz Sebat

Siz de yorumunuzu paylaşın: