MORFİNMAN GİBİ EKMEK BAĞIMLISISINIZ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Samsun’un Tekkeköy İlçesinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Kitap Fuar’ında okurları ile bir araya gelen Prof. Dr.Canan Karatay, ekmek, bal ve pekmezden uzak durulması gerektiğini söyledi. Karatay’ın açıklaması şöyle:

“Bal, sıvı şekerdir.  Aynı zamanda içinde yüzde 60 früktoz, yüzde 40 glikozdur. Bal da pekmez de sıvı şekerdir. Eğer kiloluysanız, tansiyon ya da kalp hastasıysanız bilin ki şekerinizi çok çabuk fırlatır ve vücudunuzu yağlandırır.

Onun için bizi sürekli tok tutacak enerji verecek yiyecekleri tüketmemiz acıkmamızı önler. Sık yersek acıkırız. Ekmek, bal yersek acıkırız. O halde sağlıklı köy tereyağı, sağlıklı soğuk sıkım zeytinyağı yediğiniz zaman ya da yumurtayla beraber yendiği zaman sağladığı enerji kömür enerjisine benzer.

Ama ekmek yediğiniz zaman sağladığı enerji saman alevinin verdiği enerjiye benzer. Çok çabuk söner ve çabuk acıkırsınız. Onun için ‘Ben doyamıyorum’ ya da ‘ben ekmek yemeden duramıyorum’ oluyorsunuz.

Onu bilin ki beyninizde morfin reseptörlerini uyarmıştır o ekmeğin içinde ki lektid. Onun için morfinman gibi ekmek bağımlısısınız.” 

Kaynak: http://www.gazetevatan.com/morfinman-gibi-ekmek-bagimlisisiniz-1042603-yasam/

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. acı ama gercek dedi ki:

    OLAY EKMEK MESELESİ DEĞİLDİR

    Bu millet asırlarca ekmek yedi. Diyabet, şismanlık, kalp damar hastalıkları nadirdi.

    Diyabet patlaması 1990 sonrası giderek artmıştır. Diyabet ve obesite patlaması artan restoranlar, yeme- içme sektöründeki büyüme ve AVM sayısıyla paraleldir. AVM raflarında gıda ömrünü uzatan sağlığa zararlı katkı maddeleri bizim ömrümüzü kısaltıyor.

    GDOlu tohumlarla ilgilidir. GDOlu mısır şekeri ve pirinçle ilgilidir.

    Hibrit numarasıyla genleriyle oynanmış sebze ve meyvelerle ilgilidir..

    İçki, sigara, tarım ilaçları ve katkı maddelerini unutmayın. İthal süt tozundan yapılan süt, yoğurt ve peynirlerle ilgilidir.

    Piliç ve yumurta diye satılan genleriyle oynanmış güya gıdaları, hormonlu etlerle ilgilidir.

    Reklamı yapılan abur cuburları unutmayın.

    Yardım numarasıyla yedirilen ABD süt tozu ve konservelerini unutmayın.

    Zeytinyağlı yiyemem aman, basma fistan giyemem aman veya naylon çorap giyemedim türküsüyle bitirilen tarım ve tekstilimizi unutmayın.

    Gıdamızın, havamızın, suyumuzun bozulması ve insanların doğal hayattan koparılıp sağlıksız şehirlere tıkılması dahil hepsi bir projedir. Ölmeden girdiğimiz gökdelen beton mezarları unutmayın.

    Artan hastalıklar, kanser, allerji, alzheimer, kısırlık ve tüp bebek merkezleri de, bizi önce hasta eden sonra da cebimizi boşaltan bu projenin içindedir. Sadece yediğimiz ekmek ve balı suçlayarak oynanan oyunu anlayamayız. Sapla samanı ayırmak lazımdır.

    II. Dünya savaşı sonrası sağlık ve hayatımız üzerine oynanan oyunları bilmeden önlem alamayız.

    Olay sadece ekmek meselesi değildir.

Siz de yorumunuzu paylaşın: