Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Soğuk algınlığı, farenjit, sinüzit, bronşit, tonsillit gibi enfeksiyon hastalıklarının arttığı şu günlerde birçok insan yüksek miktarda sentetik C vitamini hapları alarak bu hastalıklardan korunabileceğini veya tedavi olabileceğini zannediyor.

Gerçekte sentetik C vitamininin bu hastalıklara karşı hiçbir koruyucu tesiri olmadığı gibi yüksek dozlarda alınmasının kansere zemin de hazırlayabileceği bildirildi (1).

Chemical Communications’ da yayınlanan araştırmada C vitaminin kansere zemin hazırlayan genotoksin oluşumunu metal iyonlarına göre 2 misli artırabileceği tespit edildi (2).

Genotoksinler, DNA’ da hasara yol açan bileşiklerdir ve DNA ile reaksiyona girerek mutasyonlara da yol açabilirler.

C vitamini olmadan sağlıklı bir hayat da olmaz

DNA’ yı koruyan bir antioksidan olarak bilinen C vitamini sağlıklı bir hayat için elbette elzemdir ama bunun hap olarak değil yiyeceklerle alınması gerekir.

Yüksek doz C vitamininin soğuk algınlığı, grip ve diğer enfeksiyonları önlediğini gösteren bilimsel bir dayanak yoktur.

Bugüne kadar yapılan birçok araştırmada C vitamininden beklenen kanser önleyici etkisi de bir türlü gösterilememiştir.

Sentetik vitaminlerden fayda gelmez

Sentetik vitamin C yani askorbik asit esas olarak GDO’ lu mısırdan üretilir ve tabii vitamin C’ ye göre bazı zıt etkileri olabilir.

Tabii C vitamininin, sentetik askorbik aside göre yüzde 35 daha fazla emildiği de gösterilmiştir (3).

Besin desteği olarak satılan vitamin ve minerallerin çoğu da petro-kimyasal kaynaklıdır.

Gelelim neticeye

Yiyeceklerimizin günümüzde “besin ögeleri” bakımından daha fakir olduğu doğrudur ama C vitamini de diğer vitaminler de adam gibi beslenen, sebze, meyve, salata yiyen herkes tarafından yeteri kadar alınır.

C vitaminini almak için “bir kasa portakal yenmesi gerekir” sözü, insanları vitamin müptelası yapmaya yönelik bir algı operasyonu, bir pazarlama yalanıdır.

Fazladan alınan ne C vitamininin ne de diğer vitaminlerin bir faydası olmadığı gibi ciddi sağlık riskleri de vardır.

Yüksek doz sentetik C vitamini alanlar kendilerini kanserin ve vitamin tüccarlarının kucağına atıyor olabilirler.

Araştırmayı gerçekleştiren Blair diyor ki: “Önemli olan tek tek antioksidanlardan medet ummak değil, adam gibi beslenmedir” (1).

Blair de aynı benim kafadan!

Kaynaklar:

1. https://www.sciencedaily.com/releases/2001/06/010615072358.htm

2. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12240363

3. http://ajcn.nutrition.org/content/48/3/601.abstract

***

EK 1 (26.3.2022): Diyette yeteri kadar C vitamini olması yaşlılığa bağlı kas zafiyetini önlüyor. Kaynak: https://medicalxpress.com/news/2020-08-vitamin-50s-retain-muscle-mass.html

***

Yazı için 5 yorum yapılmış:

1. Derviş Zorlu dedi ki:

   25 Ekim 2017, 08:21

   Bilmin yolu birdir. Ancak yeni araştırmalarla çürütülmez. geliştirilir.

2. özlem dedi ki:

   25 Ekim 2017, 09:48

   Enteresan, öte yandan yüksek doz C vitaminini damar yoluyla vermek suretiyle kanser tedavisi yapan ve başarılı sonuçlar alan doktorlar var…

3. Dr. Şener dedi ki:

   25 Ekim 2017, 11:44

   Damardan çok yüksek doz C vitamininin kanseri tedavi ettiğini söyleyenler var ama bu ispat edilmiş bir şey değil, sadece bir şehir efsanesi. Şimdi rahmetli olduğu için adını vermek istemiyorum, bu görüşü savunan tanınmış bir hocamızın kalın barsak kanseri olduğunda kendisine bu tedaviyi yaptığını ve hiçbir işe yaramadığını çok iyi biliyorum.

4. Mesut dedi ki:

   25 Ekim 2017, 14:31

   C vitamini kanseri ne önler ne de tedavisinde etkilidir. Bu tamamen uydurmadır.

5. Kazım dedi ki:

   15 Ocak 2018, 20:29

   Sayın Hocam
   Sosyal medyada sağlıklı yaşadığını iddia eden kişilerin kendi kurmuş olduğu sosyal medya hesaplarında kendilerine ait laboratuvar test sonuçlarını paylaştıklarını görüyoruz. Kendilerine göre sağlıklı değerlere ulaşmalarını, kullandıkları vitamin takviyelerine bağlı olduğunu ifade ediyorlar. Ayrıca Bunun tavsiye olmadığını, ayrıca doktora danışılması gerektiği ifade edilsede, kendi doktorlarını referans göstererek bir nevi insan psikolojisini etkileme yöntemi kullanıyorlar bende diyorumki tavsiye değilse neden paylaşılıyor. Bu yüzden bunları izleyen bir çok insanda algı oluşuyor . Kendi hekimlerinin vermiş olduğu vitamin takviyelerine ve dozlara güven duymamaya başlıyorlar. Hatta bir çok insan bu vitaminleri kafasına göre kullanmaya başlıyor.
   Doktorunun verdiği vitamin formunu çöpe atıp başka formlar kullanmaya başlıyor.tıp gibi hassas ve farklı bakış açılarına sahip olan bir sistemin,
   Bilgilendirme adına, 3-5 kitap çevirisiyle halka bilgi verilmesi maksadının dışına çıkıldığı izlenimi olduğunu düşünüyorum. Sizler gibi Aydın hocalarımızın görüşlerinden istifade ederek, gerek hekim seçimi, gerek sağlıklı yaşam adına istifade ediyoruz.. sağlıklı yaşam adına metabolizmada ne sonuç çıkaracağı belli olmayan vitamin kullanımının yanında,Bilgi kirliliği nedeniyle insanların Ruh sağlığının. olumsuz etkilendiği
   Alenen gözükmektedir . Gerekli mercilerin bu konuya el atmalarını Ümit ediyorum.
   Saygılarımla

Siz de yorumunuzu paylaşın: