HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
ÖHÖ ÖHÖ…
Türkiye gazetesinde Halime Gürbüz‘ ün “Öhö öhö..” başlıklı makalesi bugüne kadar farklı mekanlarda defalarca yayınlanmış olan öksürükle ilgili yazımdan bir takım değişiklikler yapılarak kaleme alınmıştır.
Köşe sahibi bir yazarın bu yazının kime ait olduğunu bilmemek veya bulamamak gibi bir mazereti olamaz.
Hem benim yazımı hem de Halime Gürbüz’ ün yazısını okuyun, siz karar verin.
Gelelim neticeye
Bu yazı sayesinde yeni bir öksürük türü daha keşfedilmiş oluyor: İntihal öksürüğü.
Tarifini Halime Hanım’ dan bekliyorum.
Öhö öhö…!
Kaynaklar:
1. http://www.mynet.com/haber/saglik/oksuruk-tipleri–707290-1
2. http://www.yenimesaj.com.tr/saglik/hastalik-olmadan-da-oksuruk-olabilir-h5017311.html
3. http://e-psikoloji.com/forum/archive/index.php/t-598.html
4. http://www.radikal.com.tr/hayat/hadi-canim-sen-de-oksurugu-1037169/
***
Halime Gürbüz‘ ün Türkiye gazetesindeki yazısı:
Mevsim itibarıyla herkes grip nezle. O değil de, öksürük fena. Eski bedford kamyon motorunun sesini aratmayan da var böngür böngür ciğerden çıkanı da… Hemen zencefil bala davranmayın, her öksürük gerçek değildir aldanmayın.
Öhö öhö öhö…; “Az bi toparlanın, ben geliyorum” öksürüğüdür. Bir ortama girmeden önce ortaya çıkan ve içeridekilerin derlenip toparlanmasına fırsat vermeye yarayan öksürük tipidir. “Baba öksürüğü” de denebilir. Babanın varlığını hissettirmek istediği üç öhü’lük öksürük duyulur duyulmaz hemen gerekli tedbirler alınır nizama geçilir.
Ohoom ohomm!; Tuvalet öksürüğüdür. Kısa ve nettir. Umumi tuvaletlerde, misafirlikte kapı ‘tak tak’landığında çıngıraklı bir sesle ‘meşguuuuul’ diye seslenmek istemeyenlerin tercihidir. Sadece tuvaletin dolu olduğu anlamına gelir, üzerinde durulması gerekmez.
Öhhö!; “Aile var!” öksürüğüdür. Herkese açık bir ortamda uygunsuz konuşma ve hareketler cereyan ettiğinde ortaya çıkan çocukları ve aileyi koruma amaçlı öksürüktür. İşe yarar.
Köhüğn köhüğn; Ciddi bir öksürük tipi olup bulaşıcıdır. Cami, seminer, konser gibi uzun süre sessizlik gereken ortamlarda iki üç kişinin başlattığı ve genele yayılan, ara bitince şak diye sonlanan akut bir öksürük tipidir.
Ehm, ehm!; “Ben de buradayım” öksürüğüdür. Plan yapılırken, bir şey dağıtılırken, bir yere davet edilirken adınız geçmiyorsa kendinizi hatırlatmaya yarayan öksürüktür.
Öhhööööö…; “Hadi canım sen de…” öksürüğüdür. Genellikle hanım toplantılarında, beylerin avcılık ve atıcılık seanslarında rastlanır. Herkes birbirine hava sıkacak ya, baktınız ki biri gerçekten uçuyor, ne attığını o da bilmiyor, öhhöö diye bir öksürün, bakın nasıl renkten renge girip toparlanıyor…
Öhöm öhöm; “Övünmek gibi olmasın” öksürüğüdür. Kompleks dozuna göre desibeli değişmekle birlikte, övünmeye başlamadan önce aniden beliren bir öksürük türüdür. Artık dinlersin gerisini…
Ihhıhhım; “Mikrofon öksürüğü”dür. Mikrofondan sesinizin gelip gelmediğinin anlaşılmasına yarayan öksürüktür. Arada fıynklar, “se… se…” diye de devam edilir. Artık konuşmaya başlanabilir, şarkıya girilebilir.
Höehhuee…; “Uyandırma öksürüğü”dür. Kısa fakat etkilidir. Derste, seminerde, toplantıda, konuşmanız sırasında uyuklayanları kendilerine getirmeye yarayan öksürüktür.
Köhhhöööö!!; “Aman, adam/kadın burada!” öksürüğüdür. Birinin orada olmadığı sanılıp hakkında ileri geri konuşulurken o kişinin ortama girdiğini haber veren öksürüktür. Yüksek volümlü ve vurguludur. Eş zamanlı göz pörtletilirse muhatabın olayı kavraması kolaylaşır…
Ninem diyor ki; Kapalı ağza sinek girmez.
Kaynak: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/halime-gurbuz/599283.aspx
Halime Hanımdan önce ben bir tarif yapayım hocam izninizle.
İNTİHAL ÖKSÜRÜĞÜ: İntihal yapan birine durum hatırlatılınca “Efendim, ben sadece esinlendim, intihal falan yapmadım” derken çıkardığı öksürmedir.
Halime Hanımın bu yazınızdan habersiz olması bana göre mümkün değil. Aklınca bazı değişiklikler eklemeler falan yaparak yazıyı kendi yazmış gibi yapmak istemiş ama sizin yazınızdan aldığı bir çok cümle var. Sizin isminizi belirtseydi, yazınıza vurgu yapsaydı çok daha doğru olurdu. Adınızı zikretmek ona bir şey kaybettirmezdi hatta kazandırırdı. Bunu kendisinin de dile getireceğine inanıyorum, aksine yazının tamamen kendine ait olduğunu orijinal olduğunu söyleyerek kimseyi ikna edeceğini sanmam.
Hürriyetin yazarı Müftüoğlu da bir whatsupp mesajını WHO’ nun bildirisi diye yayınlamıştı. İşte basınımızın hal-i pürmelali.
Evet bence de sizin yazınızın kullanıldığı apaçık ortada. Birçok cümle ve terim aynen alınmış ama sanki yeni orijinal bir yazı havası vermek için bazı değişiklikler yapılmış.
Bu kişi nasıl bir köşe sahibi olmuş hayretler içinde kaldım. Adını daha önce hiç duymamıştım. Sayenizde meşhur olacak Ahmet Bey.