Bir hasta kaç dakika eder? Bu soru aktif hekimlikte içimi sıkan soruların başında gelirdi.
Yılda 300 milyon başvuru olan ya da diğer deyimiyle kişi başı yılda 4 başvuru yapıldığı ülkemizde hastaya ayrılan dakika ne olmalıdır?
Biliyorum ki yoğun çalışılan yerlerde 100 hastaya kadar çıkıyor.
Hekimin aktif çalışma saati 5 saat düşünülüp hesaplansa karşımıza 3 dakikada bir hasta bakılması çıkar.
3 dakika içinde hastanın odaya girişi, muayene oluşu, reçetelenmesi, çıkışı ve tetkik yapıldıysa 2. kez girişi hepsini kapsıyor.
‘EN HASTA’YI SEÇMEK
Çalıştığım yıllarda böyle yorucu günler yaşadım. Sigorta hastanelerinin yoğunluğunu yaşayanlar bilir.
Kimi zaman gün tamamlandığında saç dağınık ve kendini bilmez hale gelmişimdir.
Yoğunluk, ciddi bilgi ve tecrübe kazandırdı.
Biliyorum ki bazı hastaları hızlı geçmek zorunda kaldım.
Elimden geldiğince gerçek hastalığı olanları seçmeye çabaladım.
ASETON KOKUSUNDAN
Okul yıllarımda şu an rahmetli olan hocam bizlere ‘hastayı koklamak gerekir’ derdi. Hasta üre mi kokuyor?
Amonyak mı? Aseton mu?
Hastayı görmek önemli ama önce onu hissetmenin, bakmanın, koklamanın hastalık tanısını koymada önemli yer tuttuğunu hocalarımızdan öğrendik.
Hiç unutmam acil kapısından geçerken burnuma gelen aseton kokusu ile genç kızın diyabet hastası olduğunu saptamıştım.
Hemşire arkadaşım şaşırmıştı.
NABIZDAN TANI KOYDU
İnsanın aklına tıpta en büyük üstad olarak kabul edilen İbn-i Sina geliyor.
Hasta için eve çağrıldığında kız hastasının ölmek üzere olduğunu gördü.
Tanı konacak hastalığı olmadığını saptadı.
Bu nedenle mahalleyi tanıyan kişiyi buldurdu.
Tek tek mahallenin gençlerini saydırmaya başladı. Bir gencin isminde nabız artışı saptayınca hastayı bıraktı.
Ev sahibine kızı o kişi ile evlendirince sorunun biteceğini iletti.
Gerçekten hasta iyileşmişti.
Tanı koyma süresini düşünebiliriz.
TEK HEKİM YETMEZ
Günümüzde sağlık alanı küçük dallara bölündü ve ana dalların yanına destek hizmet vermeye başladı.
Emin olun hastaya en güzel hizmeti özel alanlarda derin bilgisi olan hekim daha güzel verir.
Yalnız tanı konduktan sonrası için bu geçerlidir.
Bugün için hastaneye tanı için gelen hastanın tanısına artık tek hekim yetmemektedir.
Değişik hekimlere tanı için danışılan hastaları oradan oraya sürüklenmektedir.
Tanısı zor olan hastalıklar için bu ciddi zamanın geçmesi demektir.
Pozitif bilime inanıyorsak sağlık gelişmelerini kabul etmemiz gerekir.
KONTROL MEKANİZMASI
Bugün hastalar, 300 milyon başvuru yapıp hala mutsuzsa ve yoğunluk bitmiyorsa bence konuşulması gerekenler olmalıdır.
Hesabımıza göre 3-5 dakika içinde bir hekimin beş duyu ile hastayı algılaması, muayene etmesi, sonunda tanı koyması ve reçeteyi yazmasını tamamlaması gerekiyor.
Diğer yandan bugün tetkik ve hastalık protokolleri ile hastalık tanısı konmaya çalışılıyor.
Sağlık kurumlarının, tabip odalarının, hekimlerin ve öncelikle sağlık bakanlığımızın ahlaki kurallara dikkat ederek ticarileştirmeden kararlar alıp kontrol mekanizmalarını yapması gerekmektedir.