Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Hazırolan Hürriyet’ e yaptığı açıklamada “Türkiye’ de muayene ortadan kalkmasını doktorların çok sayıda hasta bakmak zorunda olmalarına” bağlıyor.
Doktorların çok kısa sürede çok sayıda hastaya bakma mecburiyetlerinin muayeneye ayrılan zamanı mecburen çok kısaltmasının hastalardan daha çok tahlil ve tetkik istenerek giderilmeye çalışılmasına bağlanması doğru bir tespit ve ben de bu tespite katılıyorum.
Yoğun iş yükü dolayısıyla hastanın gerektiği şekilde dinlenmemesi, sorgulanmaması ve ayrıntılı olarak muayene edilmemesi (el değmeden hasta muayenesi) bu eksiğin bir takım tetkiklerle kapatılmasına yol açıyor.
Gel gelelim, hastalardan istenen tahlil ve tetkiklerin ekonomiyi sarsacak boyutlara ulaşmasının başka sebepleri de var.
BİR: Gereksiz tetkiklerin bir kısmının sebebi tıp eğitiminin yetersizliği, eksikleri ve yanlışlarıdır. Gerekli tıbbi bilgi, tecrübe ve mahareti kazanmadan mezun olan doktorlar bu açıklarını daha fazla tetkik isteyerek kapatmak istiyorlar. Tıp eğitiminin yeniden düzenlenmesi şarttır. Adam gibi bir muayenenin yerini alabilecek bir tetkik yoktur!
İKİ: Gereksiz tetkikler bir “defansif tıp” uygulamasıdır; hekimler başlarına bir iş gelmemesi, dava edilmemeleri için bol bol tıbbi tetkik isterler. Şüphesiz ki çok haklıdırlar. Bugüne kadar gereksiz bir tetkik istediği için dava edilen veya dayak yiyen tek bir doktor yoktur ama bilimsel olarak gerekli olmadığı için bir tetkiki yaptırmaması yüzünden başına iş gelen sayısız doktor bulabilirsiniz.
ÜÇ: Tıp endüstrisinin ve ilerleyen teknolojinin tıbbı tetkikleri özendirmesi de önemlidir. İnsanlar MR varsa neden çektirmeyelim ki, tomografi varsa neden yaptırmayalım ki diye düşünüyorlar. Yapılan tetkik sayısı arttıkça hasta memnuniyetinin de arttığına inanıyorum.
DÖRT: İnsanların kafasında sağlıklı olduklarının ispatı veya hastalıklarının teşhisinin tahlil ve tetkikler yapılmadan mümkün olmayacağı algısı yaratılmıştır. En azından bir filmi çekilmeyen, kan tahlili yapılmayan bir hasta doğru teşhis konabileceğine asla inanmamaktadır. Unutmayalım ki teşhisi aletler değil doktor koyar!
BEŞ: Teknolojinin nimetlerinden faydalanıyor olmanın insanları mutlu etmesinin de rolü olabileceğine inanıyorum. WhatsApp kullanan, twitter olmadan yapamayan modern insanın sadece sırtının dinlenmesi, boğazına bakılması, ateşinin veya tansiyonunun ölçülmesiyle tatmin edilmesini mümkün görmüyorum.
Hasta: Ben MR istiyorum!
Artık sağlık sistemini sarsma aşamasına gelen tıbbi tetkik ve tahliller yerinde istendiğinde hayat kurtarıcıdır, bunu tartışmak abestir.
Fakat… bugün birçok tetkikin gereksiz yere istendiği, bunun sağlık sistemini boş yere meşgul ettiği, bu yüzden zarar görenlerin sayılarının her geçen gün arttığı, bu incelemelerin ciddi boyutlarda ekonomik kayıplara sebep olduğu da görülmelidir.
Doktorlar artık “Ben MR istiyorum, tomografi istiyorum” şeklinde tekliflerle karşılaşmakta, hastaların bu istekleri uygun görülmediğinde ise en azından bir tartışma çıkmaktadır.
Annesinin sık sık hastaneye gitmesini, her seferinde bir takım tetkikler yapılmasını merak eden küçük kızın “Annemin ciddi bir hastalığı mı var” sorusuna babanın verdiği “Annenin hiçbir şeyi yok SGK’ sı var yavrum” cevabı bu tetkiklerin nasıl kötüye kullanıldığını çok güzel ortaya koyuyor.
Nitekim haberde MR ve tomografinin maliyetinin 1.7 milyara yükselmesi sebebiyle Sağlık Bakanlığı’ nın “acil durumlar hariç hastanın mevcut tetkikleri sorgulanmadan yeni tetkik istenememesi, mükerrer tetkik sorgulanmadan istenen tetkiklerin geri ödemesinin yapılmaması gibi bir takım tedbirlere başvuracağı” bildirilmektedir.
Gelelim neticeye
Çözüm için tavsiyelerim şunlar:
BİR: Gelişen teknolojiye ayak uydurması mümkün olmayan “demode” tıp eğitiminin yeniden düzenlenmesi şarttır. Her doktor her tetkiki isteyememelidir.
İKİ: Doktorlara, hastalarını rahatça dinleyebilmeleri, sorgulayabilmeleri ve muayene edebilmeleri için uygun ortam ve yeteri süre ayırma imkânı sağlanmalıdır.
ÜÇ: Vatandaşa teşhisi aletlerin değil doktorun koyduğu; daha fazla tıbbın daha iyi sağlık hizmeti demek olmadığı hatta bu yüzden hem kendilerinin hem de mutlaka tıbbi bakıma ihtiyacı olan “gerçek hastaların” zarar görebilecekleri gerçeği çok iyi anlatılmalıdır.
DÖRT: Hastalar gibi doktorlar da yapılan tetkik ve tahlillerin parasının kendi ceplerinden çıktığını bilmelidir. Aynı sayıda hastaya bakan iki doktordan daha az tetkik isteyene ve daha az ilaç yazana da sağlık hizmetlerini belirli durumlar dışında daha az meşgul eden vatandaşlara da avantajlar sağlanmalıdır.
BEŞ: Özel durumlar dışında tıbbi hizmetlerden mutlaka katkı payı alınmalı, sağlık sigorta primleri vatandaşların gelirlerine göre farklı olmalıdır. Vatandaş doktora “neden benden tomografi, MR, endoskopi istemiyorsun” yerine “bu tetkikleri yaptırmam şart mı” diye sormayı benimsemelidir.
ALTI: Vatandaşlara hastalıklar değil sağlık yaşamanın yolları anlatılmalı, hastalıklarla korkutulmamalıdır.
***
Hürriyet’ te Meltem Özgenç’ in haberinden:
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Hazırolan konuyla ilgili şunları söyledi:
“Yapılan tetkiki diğer hastanedeki doktor görebiliyorsa ve tetkik kalitesi yeterliyse, altyapısı da tamamsa tabi ki uygulanabilir bir sistem. Ancak Türkiye’deki asıl sorun bir doktorun baktığı hasta sayısı.
Hasta sayısı çok olunca muayene ortadan kalkıyor ve doktor direkt olarak tetkik istiyor.
Öncelikle doktor üzerindeki hasta yükü azaltılmalı. Yani, başım ağrıyor diyene hemen MR, karnım ağrıyor diyene ultrason istenmemeli. Doktorlara muayene yapabilecek imkan ve zaman sağlanmalı.
Çünkü Türkiye’de muayene ortadan kalktı. Şu anda yapılan tetkiklerin bir çoğu normal çıkıyor. Şartlar sağlandıktan sonra hangi doktor kaç tetkik istemiş, bu tetkik rapor sonuçlarının yüzde kaçı normal çıkmış bakılması lazım.
Doktor bunu suistimal ediyorsa zaten ortaya çıkar, sorun ortadan kalkar. Biz de aynı tetkikin sürekli istenmesi taraftarı değiliz ancak bazen saat başı tetkik de gerekebilir. Doktor bir tetkikin tekrarını istiyorsa, bunun makul açıklamasını da yapabiliyorsa geri ödemesinin mutlaka yapılması şart.
Eğer açıklama yapamıyorsa tetkik isteyememeli. Çekim sonrasında radyolojinin yapabileceği bir şey yok istenen tetkik yapılmalı. Ödemesi de bu doğrultuda olmalı.”
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/mr-ve-tomografi-tekrarina-sinirlama-41287994
***
EK 1 (3.8.2022): 5 TL muayene ücreti alıp, 5 milyon TL tazminat ile yargılanan bir doktor dünyanın başka bir ülkesinde var mıdır? Kaleme aldığı yazıda hukukun tıp biliminde söz sahibi olmasının yarattığı sorunları ele alan Dr. Dr. Özcan Yılmaz, “İçimize çöken hukuk bilimi, Türk tıbbını çökertmeye başlamıştır. Acil çözüm gereklidir” ifadelerini kullandı.
Dr. Özcan yazısında şunları ifade etti:
“Ülkemizde hukukun tıp bilim dalına bu kadar yakınlaşması ve müdahil olması tehlikeli bir durum almıştır. Bu nedenle tıp uygulamaları ve paradigmaları baskı altına alındığı için ‘’DEFANSİF HEKİMLİK’’ denen patolojik yaklaşım yayılmakta ve ülkemiz tıbbının yeni bir çıkmazı olarak etkili olmaya başlamıştır. Geçerli tıbbi yaklaşımları uygulamamıza bile bazen hukuk karşı çıkarsa, nasıl ilerleyip tıpta söz sahibi olacağız. Aşağıdaki basit sorular durumu net bir şekilde ortaya koyacaktır.
Bu kadar çok ve bu kadar astronomik tazminat içeren davanın açıldığı başka bir ülke var mıdır? Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası 13 yıldır aynı miktarda koruma sağlıyor. Bu ülkede enflasyon yok mudur? Bu adı geçen sigorta sistemi ne kadar tahsilat yapıyor ve ne kadar ödeme yapmıştır, bilen var mı? Aşağıda adı geçen sözcükler bizim gündelik yaşamımıza girdiği kadar, başka bir bilim dalı mensupların (mühendislik, eğitim vb.) gündelik yaşamına da girmiş midir?
‘’İçtihat’’ ‘’İspat yükümlülüğü’’ ‘’Kusursuz sorumluluk’’ ‘’İhbar edilen’’ ‘’Dava dışı doktor’’ ‘’ Vekalet sözleşmesi’’ ‘’Eser sözleşmesi’ ‘’Hizmet sözleşmesi’ ‘’Bilgilendirme,’’ ‘’ Aydınlatılmış onam, Rıza,’’ ‘’Doğmuş olmaktan dolayı uğranılan zarar’’ ‘’Yerel mahkeme-İstinat mahkemesi-Yargıtay – Yargıtay Genel Kurulu’’ ‘’Rücu’’ vb….
Hiç başka bir bilim dalında ek olarak hukuk eğitimi alan bu kadar çok meslek mensubu var mıdır? Hukukçulardan doktor olan var mı? 5 TL muayene ücreti alıp ,5 000 000 TL tazminat ile yargılanan bir doktor dünyanın başka bir ülkesinde var mıdır? Bizlerden her durumda hesap soran yargının ilk karar organı olan yerel mahkemelerin verdiği kararların ne kadarı bir üst mahkemeden dönmektedir?
Hukuk biliminin kıskaca aldığı sağlık sisteminin çıkışı olabilecek ‘’Hekim Hakları Yönetmeliği’’ neden çıkarılmaz? Adalet, Sağlık Bakanlıkları ve ulusal tıp yetkililerinin bir araya gelip uygun bir çözüm üretmesi çok mu zor? Hâkim-Hakem-Hekim üçlüsünün en mağduru kimdir? İçimize çöken Hukuk bilimi, Türk tıbbını çökertmeye başlamıştır. Acil çözüm gereklidir. Saygı ile.”
***
yakında doktora da gerek kalmayacak. Googl’a yazacaksın derdini, sana şunları şunları yaptır, sonra da şu ilaçları iç denecek
Muayenenin kalkmasına memnun oldum, doktorların ilaç yazma yetkisi de ellerinden alınsın. Bundan sonra hastalar doktor dövmek yerine tomografi aletine girişsin..
Kışın hiç öksürüğüm yokken sağ kaburamda ağrı oldum. Dr kas ağrısı dedi. sonra KBB ye yol adım doprı dürüst bakmadan antibiyotik verdi. hiçbğr teşhis de koymadı.. nesçyse bu ilaçları da kullandım ardından grip oldum gitmedim 1 hafta sonra sağ ciğerimde iltahap olduğunu hissrtştm gitmedim derken 3 hafta geçti. Bu sefer göğüs bölümüne gittim özele. hemen filim istedi süniz filmi de çekti. bir sürü antibiyotik verdi zatürre dedi. ilaçları kullandım, 1 ay sonra gel dedi. giyim yine filim istedi. geçmiş dedi, ama hala göğsümde iltahap olduğunu biliyordum. başak bi doktora gittim antibiyotik yazdı onları kullnaca geçti biraz. mayıs ayı geldi derken öksürmeye başladım bu sefer. Hem burnum akıyor hem de öksürük vardı göğüse gtitm filim istedi bir şey yok dedi, bu sefer Kbbye gittim haifi sünizit var dedi tomografi çekti.. ilaç yazı onları kulnrken yle göğsümde rahatsızlık hissettim bu sefer acile gittim sağ tarafta ilhatap var dedi ilaç verdi kullandım pek fayda olmadı. memlekete geldim yine aynı oldum göğüse gittim allejik astım dedi. ilaç verdi kötü oldum Kbbye gittim sonra alleji dedi levmont verdi 2 tane de sprey kullanıyorum hala ama o rahatsızlık geçmedi hala var en son artık alternatif tıbba yöneldim… şimdi keçibonuyuzu pekmezi kullanıyorum, bi kaç gün sonra da propolis kullanacağım Doktorlardan ümidi kesitşm artık. dopru düzgün bir. muayene yok.!bazı özeller para peşinde bazılar alınamıyor devlettin doktorlarda suratları mahkeme duvarı gibi!…
Çok güzel bir değerlendirme olmuş. İnşallah bu önerileri dikkate alan olur.
iyi de hocam tomografi neden icat oldu turşusunu kurmak için mi tabii yaptırıcaaz.
Biz tomografinin turşusunu kurmuyoruz ama gereksiz yere çektirdiğimiz tomografiler bizim helvamizi karıyor. Bu tetkik cihazları hiç de masum değil, birçok olumsuz tesirleri var beden üzerinde.
Dr. ; evet neyiniz var. Sağomuzumda kas yırtığı var. Yüksek tansiyon. Şekerim. Kalp yetmezliğim var. Tamam ilaçlarını yazıyorum. Al şu şifre yi. Git eczaneye