AÇIK ORTAMLARDA MASKE TAKMANIN YARARI YOKTUR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Şu sıcak ve nemli yaz günlerinde açık ortamlarda fiziki mesafeye dikkat edildikten sonra maske takmanın faydası değil zararı vardır.

***

Türk Toraks Derneği‘ nin “COVİD-19 HAKKINDA AKLA GELEN SORULAR VE YANITLARI” başlıklı makalesi:

 Virustan korunmak için ne yapmalıyım ?

  1. Virus temel olarak, enfeksiyona yakalanan bireylerin nefeslerinden (ağızlarından, burunlarından) saçılan parçacıklarla yayılmaktadır. Bu nedenle, diğer kişilerden en az bir metre mesafede olmak, bu parçacıkların size ulaşmamasını sağlamaktadır.
  2. Diğer yandan, bu parçacıklarla saçılan virus, hasta kişinin eline (ve bu el yoluyla kapı kolu, belediye otobüsündeki tutunma halkaları gibi yerlere) ve masa vb çeşitli yüzeylere bulaşabilmektedir. Dolayısıyla, elden geldiğince bu tür yüzeylere dokunmamak, dokunulduğunda hemen ardından elleri güzelce yıkamak gereklidir. Elden geldiğince yüzümüze (ağız, burun ve gözlerimize) dokunmama konusunda çaba gösterilmelidir.
  3. Henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte, virusun laboratuvar ortamında üç saat kadar havada asılı kalabildiği gösterilmiştir. Bu konu netlik kazanmamış olmakla birlikte, kapalı ve kalabalık ortamlarda (belediye otobüsü ve metro gibi), maske takmak yararlı olabilir.
  • Maske takmak yararlı mı ? Hangi maske takılmalı ?

Enfeksiyon geçiren kişilerin maske takması gereklidir. Bu şekilde öksürük vb ile parçacıkların saçılması ve virusun çevredeki bireylere bulaşması önlenmiş olur.

Enfeksiyon bulguları olmayan kişilerin maske takması gerekli değildir. Ancak, hastalık gelişme riski yüksek olan ve hastalığın genel olarak daha ağır seyrettiği yaşlılar ve altta yatan kronik hastalığı olanlar kapalı genel ortamlara girmek zorunda kaldıklarında maske takmaları yararlı olur.

Açık ortamlarda maske takmanın yararı yoktur.

Gerekli durumlarda, sıradan, basit cerrahi maskelerin takılması yeterlidir. Yalnızca çok sayıda hastayla yakın temas kurmak zorunda olan sağlık personelinin daha gelişmiş (N95 gibi) maskeler takması gereklidir.

Maskeler genellikle kısıtlı bir süre (saatler) kullanılabilir. Sonra kirlenebilecekleri ya da virus ile enfekte olabilecekleri için takılmaya devam edilmesi, enfeksiyon gelişmesi açısından daha riskli olabilir.

  • Kirli olabilecek yüzeylerle temas sonrası el yıkama olanağı bulunmazsa, ne yapılabilir ?

Su ve sabunla el yıkanamayan durumlarda, dezenfektan solüsyonlar ya da en az %60 alkol içeren kolonyalar kullanılabilir.

Sirke kullanımının bu tür viruslara karşı koruyucu etkisi yoktur.

  • Virus yiyeceklerle bulaşabilir mi ?

Bilindiği kadarıyla, virus temel olarak solunum yoluyla bulaşmaktadır; ancak dışkıda da saptanmış olması nedeniyle ve başka mikroplardan da korunmak amacıyla, her türlü taze yiyecek maddesinin iyi yıkanmadan yenmemesi gereklidir. Yemek hazırlayan kişilerin el temizliğine çok dikkat etmeleri, yemek hazırlığına girişmeden önce ellerini en az 20 saniye sabunla yıkamaları gereklidir.

  • Hastalık gelişmesi için yüksek risk grubunda olan yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar nelere dikkat etmelidir ?

Risk grubundaki bireyler, salgın süresince mümkün olduğu kadar kapalı ve kalabalık ortamlara girmemeli, toplu taşıma araçlarını kullanmamalıdır. Salgının daha şiddetlenmesi durumunda, evden elden geldiğince çıkmamaları önerilebilir. Açık havada dolaşmalarında – başka bireylerle yakın temas kurmamak ve trabzan, bank gibi yerlere fazla temas etmemek kaydıyla – büyük bir sakınca yoktur. Ancak, imkan varsa alışverişlerini daha genç yakınları (ya da apartman görevlileri) yapmalı, zorunda kalmadıkça bakkala, markete gitmemeye özen göstermelidirler.

  • KOAH, astım, bronşektazi gibi kronik akciğer hastalığı olanlar için farklı bir öneri var mı ?

Hayır, yukarıda söz edilen korunma önlemleri dışında bu hastalara özel ek bir korunma önerisi yoktur. Ancak, daha kolay bronşit ya da zatürre olabilecekleri ve bu solunum yolu enfeksiyonları onlarda daha ağır seyredebileceği için korunma önlemlerini titizlikle uygulamalıdırlar. Diğer yandan, korunma amaçlı maske takmaları, solunum sıkıntısı, nefes darlığı hissetmelerine neden olabilir. O nedenle, mümkün olduğunca kapalı, kalabalık ortamlarda bulunmamaları yararlı olacaktır; bu şekilde maske takmalarına gerek olmayacaktır.

  • Vücut direncinin arttırılması, bağışıklığın güçlendirilmesi mümkün müdür ?

Dengeli, düzenli ve sebze-meyve ağırlıklı beslenme genel olarak sağlık için çok yararlıdır. Benzer şekilde, düzenli ve yeterli süre uyku da vücudun dinlenmesi, kendini onarması için çok gereklidir. Düzenli egzersiz ya da spor yapılması bağışıklığın güçlenmesini sağlar.

Buna karşılık, çeşitli kaynaklarca önerilen bazı besin maddelerinin ya da bazı destek maddeleri içeren hapların olumlu etkileri olduğuna ilişkin yeterli kanıt yoktur.

  • Bu dönemde vücut direncini arttırmak ve bu virusun yol açtığı zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarını yaptıralım mı ?

Hayır, bu iki aşı coronavirus enfeksiyonuna karşı koruyucu değildir.

Grip aşısı, grip enfeksiyonuna karşı önemli düzeyde koruyuculuk sağlar. Grip virusu benzer hastalıklara yol açmakla birlikte, coronavirustan farklıdır. Temel olarak, grip mevsiminin başladığı Aralık ayından önce (örneğin Ekim ayında) yapılması önerilmekle birlikte, grip virusu aktivitesi Nisan ayına dek sürdüğü için daha sonraki aylarda da yapılabilir.

Zatürre aşısı, aslında zatürreye (akciğer iltihabına) en sık yol açan bakteri olan, pnömokok adlı mikroba karşı bağışıklık gelişmesini sağlayan aşıdır. Zatürre için risk grubunda olan yaşlıların ve kronik hastalığı olanların bu aşıyı olmaları önerilir, ama zatürreye yol açan diğer mikroplara (virus ve bakterilere) karşı bir korunma sağlamaz.

  • Havalar ısındığında virusun ve salgının etkisinin azalacağı doğru mu ?

Bilmiyoruz; ama grip ve soğuk algınlığına yol açan diğer viruslar güneşli ve sıcak ortamlarda uzun süre yaşayamamaktadır. Bu nedenle ilkbahar ve yaz aylarında etkileri giderek kaybolmaktadır. Coronaviruslar da genel olarak benzer özelliklere sahip olmakla birlikte, bu salgına neden olan coronavirus’ un mutasyon (yapı değişikliği) geçirmiş yeni bir virus tipi olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, salgının şiddetinin önümüzdeki aylarda azalacağı umut edilmekle birlikte, şu anda kesin birşey söylemek mümkün değildir.

  • Ne tür belirtiler ortaya çıkarsa doktora başvurmalıyım ?

Salgına neden olan coronavirus’ un yol açtığı enfeksiyonda en sık belirtiler yüksek ateş ve kuru öksürüktür. Bu yakınmalar ortaya çıktıysa, bir doktora başvurmak gereklidir.

İlerleyen günlerde bu yakınmalara nefes darlığı da eklenebilir. Yüksek ateş ve kuru öksürükle birlikte nefes darlığı olması daha ağır bir hastalık tablosunu (zatürreyi) düşündürebilir. Ancak, hiç ateş ve öksürük olmadan nefes darlığı olması, muhtemelen enfeksiyona değil, başka bir soruna bağlıdır.

Kaynak: https://toraks.org.tr/site/news/5732

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. CANAN KARATAY dedi ki:

    CORONA DAHİL HİÇ BİR GRİP AŞISI, VİRÜSLERİ ÖLDÜRMEZ.

    CORONA DAHİL HİÇ BİR GRİP İNFEKSİYONUN İLACI DA YOKTUR.

    VİRÜSLER TUZLU SUDA VE ALKALİ ORTAMDA ÖLÜRLER VE DE BULAŞAMAZLAR!

    ULTRAVİYOLE B VE DE C DE, YANİ GÜN IŞIĞI DA VİRÜSLERİ ÖLDÜRÜR!

    KALABALIKTAN UZAK DURUP, ELİ YÜZÜ YIKAMAK YANİ BULAŞMAYI AZALTMAK VE DE DOĞAL BAĞIŞIKLIĞIMIZI GÜÇLENDİTMEK ŞARTTIR VE DE TEK DOĞRU YOL VE DE TEK GERÇEKTİR!

    KORKU İMPARATORLUĞU YARATMAK
    YANLIŞ BİR UYGULAMADIR…

Siz de yorumunuzu paylaşın: