SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA’NIN İYİMSERLİĞİ BOŞUNA DEĞİL
Biri Bilim Kurulu üyelerine aşıların sadece antikorlar üzerinde değerlendirilemeyeceğini anlatsa iyi olacak:
Kaynaklar:
https://www.sozcu.com.tr/2021/saglik/bilim-kurulu-uyesi-karadan-asi-aciklamasi-6202604/
https://t24.com.tr/haber/bilim-kurulu-uyesi-prof-ozlu-den-antikor-uyarisi,924694
https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-bilim-kurulu-uyesi-duyurdu-28-gun-karari-6394959
https://www.sondakika.com/haber/haber-bilim-kurulu-uyesi-ilhan-asilamada-en-kuvvetli-13880448/
***
Türkiye’ de Fuat Uğur‘ un yazısı:
Sağlık Bakanlığı tarafından her gün yayınlanan “Türkiye Covid-19 Hasta Tablosu”nun son 15 günlük verilerini, sağlık çalışanları ile 65 yaş üstü kişilerin aşılarının birinci ve ikinci dozlarının yapılmasından sonra daha dikkatle takibe aldım.
Bu süre zarfında tüm Türkiye’de Pandemi yasakları sınırlı şekilde kaldırılmış, kafe ve restoranlar açılmıştı.
Görülen şuydu:
1-Vaka sayıları yasakların kaldırılmasıyla birlikte iki-üç katına yakın arttı.
2- Ama buna karşın “hasta sayısı” tam tersine azaldı.
3- Vefat sayıları da gitgide azaldı ve şu anda 60’ın biraz üstünde devam etmekte.
4- Vaka sayılarındaki artışa rağmen hastanelerin yoğun bakım servislerinde, yatak doluluk oranlarında ve entübeye bağlı hasta sayılarında yalnızca yüzde 1-2 arasında bir artış görüldü.
HASTANELERDE BİLGİ HAVUZU OLUŞTURULDU
Bu gözlemimi aktardığım bir hekim dostumun söyledikleri bana daha da ilginç geldi:
“Doğru gözlem. Tüm devlet ve üniversite hastaneleriyle sağlık ocaklarında aşılama ve sonuçlarıyla ilgili bir bilgi havuzu oluşturuldu. Aşı, yüzde 85’e varan kesinlikte yüzde 100 koruma sağlıyor. Yüzde 15-20’lik dilimde antikor geliştiremeyip virüse yakalanıp hastalananlar oluyor ama bunların tamamı neredeyse 80 yaş üzerindeki kişiler. Ama bunlar arasında da hiç ağır hasta ve ölüm yok. Bu bilgiler yakında açıklanacak Sağlık Bakanımız tarafından…”
Bu bilgileri teyit etmek amacıyla Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’yı önceki gün telefonla arayarak hasta tablosuyla ilgili değerlendirmemi anlatıp, hekim arkadaşımın bana verdiği bilgiyi sordum.
Konuşmamızın üzerinden 3-4 saat sonra o umut veren açıklamasını yapan Fahrettin Koca, tespitin doğru olduğunu belirterek sorularımı cevapladı.
Bir kere hekim arkadaşımın dediği doğruydu ve hastanelerde bir bilgi havuzu oluşturulmuştu. Aşılama devam ettikçe sonuçlar da açıklanacaktı. Vaka artıyordu ama hasta sayısı ve vefatlar azalıyor ya da en azından stabil devam etmekteydi.
“1 MİLYON 300 BİN KİŞİNİN SONUÇLARI AŞININ ETKİSİNİ NET OLARAK GÖSTERDİ”
Fahrettin Koca şu önemli bilgiyi aktardı bana:
“İkinci doz aşıyı da yaptıran 1 milyon 300 bin kişiden, aradan 14 günlük antikor oluşumu süresi geçtikten sonra elde ettiğimiz ilk verilere göre çıkan sonuç bizim için son derece sevindirici. Onların arasından yalnızca 852 kişi Covid-19’a yakalandı. Aralarından 53’ü, o da kısa süreli olarak hastaneye yattı ve kimse entübe olmadı. Sadece 5 kişi yoğun bakımda tedavi gördü. Vefat eden kimse yok…”
Böylece aşı yapılmış yaşlılar hasta olmayınca hasta sayısı, yine aynı sebeple yaşlılar hayatlarını kaybetmeyince de vefat sayıları artmıyordu. Devam eden vefat sayılarının çoğu ise uzun süredir yoğun bakımda olan eski Covid hastalarının arasından çıkmaktaydı.
Demek ki aşı son derece etkiliydi. Bu yüzden Fahrettin Koca umut veren bir açıklama yapıp salgının 2021’de daha fazla sabırları zorlamayacağının sözünü verdi.
YALNIZCA ANTİKOR DEĞİL, HÜCRESEL BAĞIŞIKLIK DA SÖZ KONUSU
Fahrettin Bey geçmiş durumla bugünü kıyaslayarak hatırlatmada bulundu:
“Aşı yapılmadan önce bağışıklık sistemi zayıflamış, eşlik eden kronik hastalıkları olan yaşlılarımız hastaneye yatıyorlar ve tedavileri en az bir buçuk ay gibi sürüyor, bu yüzden de doluluk oranları azalmıyordu. Oysa şimdi daha genç yaşta olanlar en fazla 5-6 günlük tedavinin ardından taburcu oluyorlar, orta hafif şiddette geçirenler de evlerinde tedaviye alınıyor. Aşılamayı 50 yaş üstüne yapıp bitirdiğimizde bu tablo çok daha iyileşecek…”
Bakanımız bu noktada bağışıklığın antikorla sınırlı olmadığını ve “Hücresel bağışıklık”tan da söz edilebileceğini ekledi. Güzel haberlerden biri de buydu.
5 MİLYON DOZ BİONTECH AŞISI KİME YAPILACAK?
Biontech aşısını da sordum Sayın Bakan’a.
Bu aşı Mart ayı içinde 5 milyon doz olarak gelecek.
Kimlere yapılacak?
Çin aşısının etkin olduğu biliniyor artık. Biontech aşısı gibi henüz etkileri konusunda yıllara sari bir sonuç alınmamış aşıyı vurunmak istemeyenler olursa ne olacak?
Şöyle.
Bionctech aşısı tıpkı Çin aşısı gibi eşit olarak tüm sağlık kuruluşlarına ve hastanelere orantısal olarak dağıtılacak. Randevu sırası gelene hangi aşı isabet ediyorsa o vurulacak. Tamamen rastgele. Kimse “Ben Biontech aşısı vurunmak istiyorum” diyemeyecek. Ama Bakan Koca burada parantez açıp vatandaşlara bir seçenek sunuyor:
“Eğer bir vatandaşımız, Biontech aşısı vurunmak istemediğini söylerse bu isteği yerine getirilip Coronavac aşısı yapılacak.”
20 YAŞ ÜZERİ AŞILAMA NE ZAMAN BİTECEK?
Sağlık Bakanımız daha önce Mayıs sonuna kadar 20 yaş üzeri aşılamayı tamamen bitireceklerini söylemişti. Ama dün 50 milyon aşının tamamlanması için takvimi sonbahara kadar uzattı. Bu durum tabii sorulara sebep oldu. Ne oluyordu? Çin’den gelecek aşılarda yine bir sorun mu çıkmıştı? Sayın Bakan’a önceki günkü konuşmamda bunu sormamıştım çünkü telefon görüşmemizin hemen ardından, aynı gün bu açıklamayı yapmıştı. Ama bakanlık yetkilileri bu durumu “Tedarikteki her ihtimale karşı bir opsiyon bırakmak” olarak açıkladı. Türkiye’nin iradesi dışında geçtiğimiz aylarda yaşanan birtakım aksaklıkların yeniden yaşanması durumunda kamuoyunda koparılan tartışmalara karşı âdeta bir önlem gibi görünüyor.
Edindiğim izlenim şu: Hedef mayıs sonu ama en kötü ihtimalle yaz gelmeden 40-50 yaş üzeri tamamlanmış olacak. Bu ise yazı çok rahat geçireceğimizin göstergesi…
Kısaca Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “2021 yılı kâbus olmayacak” lafı boşuna değil.
Umutlanmak için artık çok fazla sebebimiz var.
BİLİM KURULU ÜYELERİ ARTIK DAHA AZ KONUŞMALI
Bu salgın başladığından beri televizyon ve gazetelerin aşırı yüklenmesiyle medyayla tanışan ve giderek konuşmayı çok sever hâle gelen Bilim Kurulu üyeleri artık durdurulamaz hâlde!
Yukarıda yazdığım üzere Sayın Bakan’dan aldığım verileri dün Bilim Kurulu üyelerinden Mustafa Necmi İlhan açıkladı. Böylesine önemli bir bilgiyi Bakan’ın açıklaması gerektiğini bilemeyecek kadar kendilerini tutamaz hâle mi geldiler? Bakanlık yetkilileri ise bu boşboğazlık karşısında şaşkın vaziyette. Tüm bilgilerin doğal olarak toplantılarda paylaşıldığını belirterek “Biz bunları onlar açıklasın diye onlarla paylaşmıyoruz. Alınacak kararlarda bir veri olsun diye sunuyoruz” diyorlar.
Bilim Kurulu üyelerinin aralarından bir sözcü seçme zamanı geldi de geçiyor bile.
Kaynak: https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/617991.aspx
Halkımıza şunun hatırlatılması zaruridir;
Bir şeyi sormaz ve aramazsanız, bulamazsınız.
Bu, bilimin siyasallaşdırılmasının tipik numunesidir.
Aşı yapıldıktan bir kaç hafta sonra korona geçirerek vefat eden daha evvel fevkalade sıhhatli olan EN AZ bir kişiyi biliyorum.
İsterlerse kim olduğunu kendilerine verebilirim.
Aşı çok güvenli imiş, bırak da sorumluluğu üstlenmiş bakan açıklasın sayın üye!…
Muhterem Ahmed Rasim Hocam,
Aşı etkinliği ve güvenirliğinin antikorlar ile ölçülemeyeceğini, hiçbir aşının yüzde yüz etkin ve güvenli olmadığını yıllardır anlatıyoruz.
Ancak, sizi temin ederim sayın bilim kurulu üyelerinin bunları okumadığına emin olduğumu buradan ifade etmemek isterim.
Zaten sıkıntı da burada; ‘Bilim Kurulu’ teşkil edilirken, immünoloji, sosyoloji, psikoloji, istihbarat, iletişim, iktisat ve yönetim uzmanları eden dahil edilmedi?
Salgın deyince enfeksiyon ve mikrobiyoloji mi anlaşılıyor?
Gazeteciler bile aşının etkinliğinin “sadece” antikor seviyesi üzerinden değerlendirilemeyeceğini biliyor. Bilmeyen veya bilmezden gelen okumuş-yazmış bir kesim var. “Bilin” bakalım kim bunlar!
https://twitter.com/drahmetrasim/status/1370760837074448385?s=20