KOVİD’ İ ASEMPTOMATİK GEÇİRENLERDE ÇOK ETKİLİ BİR HÜCRESEL BAĞIŞIKLIK GELİŞİYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
ARK: KOVİD geçirerek kazanılan bağışıklık “Katolik nikahı” yaptırmak gibidir, ölene kadar sürer. Aşılarla sağlanan bağışıklık “Acem-Fars” nikahı gibidir, günü gelince biter gider. Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1421759864527859712?s=20
***
İçlerinde CDC Başkanı olan Rochelle Wolensky’ nin de bulunduğu “Tabii enfeksiyondan sonra Kovid-19’a karşı kalıcı koruyucu bağışıklık için delil bulunmamaktadır” diyen cahil cühelâ takımını tabii ki dikkate almıyorum ama ne yazık ki KOVİD’ i asemptomatik geçirenlerde yeterli bir bağışıklık gelişmediğini zannedenler de az değil (1, 2).
Asemptomatik demek, bir hastalığı hiçbir belirti olmadan yani farkına bile varmadan geçirmek demek.
Bu kişilerin KOVİD geçirdikleri kanlarında SARS-CoV-2′ ye karşı antikor ve T hücreleri incelenerek ortaya konuyor.
Bu girizgâhtan sonra gelin, Journal of Experimental Medicine’ de yayınlanan araştırmaya göz atalım (3).
Asemptomatik KOVİD geçirenlerin mükemmel bağışıklık sistemleri var
Bu araştırmada 85 asemptomatik ve 75 semptomatik KOVİD hastası serokonversiyondan sonra boylamasına incelendi.
Kanda M, NP ve S proteinlerine reaktif T hücreleri ve sitokinlerin miktarları ölçüldü.
SARS-CoV-2’ye has T hücreleri çokluğu, asemptomatik ve semptomatik bireyler arasında benzerdi ama asemptomatiklerde IFN- γ ve IL-2 üretiminin artmış olduğu tespit edildi.
IL-10 gibi anti-enflamatuar ve IL-6, TNF- α ve IL-1β gibi pro-enflamatuar sitokinlerin sekresyonu sadece asemptomatiklerde orantılı bulundu; sitokinler semptomatik olanlarda orantısız salgılanıyordu.
Bu bulgular, KOVİD’ i asemptomatik olarak geçirenlerde zayıf bir bağışıklık geliştiğini değil, tam aksine oldukça işlevsel bir virüse özgü hücresel bağışıklık tepkisi oluştuğunu gösteriyor.
Koronavirüse maruz kalma, viral enfeksiyon olmadan T hücresi hafızası oluşturuyor
KOVİD hastalarıyla yakın temaslılarda saptanabilir bir enfeksiyon olmamasına rağmen SARS-CoV-2’ye karşı T hücresi bağışıklığı gelişebileceği gösterilmişti (4, 5).
Bu araştırmaya göre, temaslılarda T hücresi cevaplarının çoğalma kapasitesi, büyüklüğü ve kalitesinde virüsle hiç karşılaşmamış olanlara kıyasla bazı farklılıklar var.
Agamaglobülinemisi olan yani bağışıklık sistemleri antikor yapamayan ve bu sebeple ömür boyu immunglobulin alması gereken iki hastanın KOVİD’ i tamamen atlatması da koronavirüsle mücadelede antikorlar yanında T hücrelerinin önemini ortaya koyuyor (6, 7).
Gelelim neticeye
BİR: Bu araştırma, KOVİD’ i asemptomatik geçirenlerin bağışıklık sistemlerinin mükemmel çalıştığını gösteriyor. Aynı durumun, hastalığı hafif atlatanlar için geçerli olması da kuvvetle muhtemeldir.
Bunlarda virüse karşı etkili bir bağışıklık cevabı gelişirken vücuda zarar verebilecek seviyede enflamasyona (zirvesi sitokin fırtınasıdır) da müsaade edilmemiş oluyor.
İKİ: KOVİD’ i asemptomatik geçirenlere aşı yapılmasının gereksiz olduğu ve hatta bazı riskler barındırabileceği kanaatindeyim.
ÜÇ: KOVİD bağışıklığını sadece antikorlar üzerinden değerlendirmenin ne kadar eksik olduğunu, okuması yazması olan halk anladı; sıra inşallah yüksek tahsillilere de gelir.
DÖRT: Aşılanacak nüfusun bu bilgilerin ışığında belirlenmesi gerekir.
Kaynaklar:
2. https://www.smerconish.com/exclusive-content/the-beauty-of-vaccines-and-natural-immunity
5. https://www.nature.com/articles/s41467-021-22036-z
7. https://onlinelibrary.wiley.com/doi/epdf/10.1111/pai.13263
Makale: Highly functional virus-specific cellular immune response in asymptomatic SARS-CoV-2 infection
***
EK 1 (3.8.2021): Asemptomatik veya hafif hastalığı olanlar da dâhil olmak üzere tüm deneklerin periferik kanında VoC-RBD-reaktif hafıza B hücreleri bulunması, aşılama kapasitesinin, enfeksiyon geçirmiş olmanın ve/veya her ikisinin hastalığın ağırlığının sınırlanması ve endişe yaratan varyantların yayılmasının sınırlanması için iyimserlik yaratmaktadır. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.05.28.21258025v1.full
***
EK 2 (13.8.2021): 350’ den fazla makalenin analizinde, enfeksiyonların üçte birinden fazlasının hakikaten asemptomatik olduğunu tahmin ettik. Yaşlılara kıyasla çocuklarda daha fazla asemptomatiklik olduğuna dair ve altta yatan hastalığı olmayan vakalara kıyasla hastalığı olan vakalarda daha düşük asemptomatiklik olduğuna dair delil elde ettik. Daha genç yaşlarda daha fazla asemptomatiklik, daha geniş topluluğa yayılmayı önlemek için bu bireyler için uyanık olunmalıdır. Kaynak: https://www.pnas.org/content/118/34/e2109229118
***
EK 3 (19.8.2021): Delta varyantı ile enfekte olan aşılı kişilerin viral yükü aşı olmayanlarınkine benzerdir. Delta ile enfekte olan aşılı bireyler, virüsü başkalarına bulaştırma potansiyeline sahip olabilir. Aşılanmış kişiler, virüse maruz kalır veya Kovid benzeri belirtiler gösterirlerse Kovid için test edilmeli; kapalı mekânlarda ve kalabalık yerlerde maske takmalıdır. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.07.31.21261387v3.full
***
EK 4 (25.8.2022): Omicron varyantına sahip kişilerin yüzde 56’sı enfeksiyonlarından habersiz. Farkında olmama, toplum içinde kişiden kişiye hızlı bulaşma ile ilişkili oldukça yaygın bir faktör olabilir. Kaynak: https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2795246
Makale: Awareness of SARS-CoV-2 Omicron Variant Infection Among Adults With Recent COVID-19 Seropositivity
***
Asırlardan beri her tür BAĞIŞIKLIĞI güçlendirir:
KELLE PAÇAYA devam!
Adam gibi beslenme, adam gibi yaşama vs. de her tür BAĞIŞIKLIĞI güçlendirir!
Dilimizde tüy bitti senelerden beri !!!
Gerisi lafü-güzaftır ve de KEM KÜM etmedir.
Hocam sayende moralimiz düzeliyor, yaşama motivasyonumuz artıyor. Allah sizden bin kere razı olsun.