KAYGIYI ANLAMAMA, KAYGIYA RAĞMEN ZORLA BİR ŞEY YAPTIRMAYA ÇALIŞMA TEPKİ YARATIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Oh be, nihayet insanların “ruh hâlinin dikkate alınması” gerektiğini söyleyen biri çıktı.

Doç. Dr. Ersin Uygun “Tam tersine kaygıyı anlamama, kaygıya rağmen ona zorla bir şey yaptırmaya çalışma bir tepki ortaya çıkarır.”  diyor.

Budur!

Aşı tereddüdü olanlara hakaret edilmesi, aşağılama, tehdit, kısıtlamalar gibi davranışlar onları “aşı karşıtı” yapmaya hizmet eder.

Ve etti nitekim.

Maksat buysa, mesele yok.

Bir de “Aşı karşıtları yerine kararsızlar iknâ edilmeye çalışılmalı” diyor.

Doğru ama iknânın dozu çok önemli, zorla iknâ olmaz. 

“İlle de iknâ edeceğim” diye kafa-göz yarmak olmaz.

Şudur: Hakikatler eğip bükmeden, olduğu gibi, tam ve doğru olarak, şeffaf olarak sunulmalıdır.

Halk ne yapacağını bilir.

Toplumun ferâsetine güvenim tamdır.

Siz de güvenin.

Fil Hamdi hikâyesini dinlemek için: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1427695004106035208?s=20

Okumayanlar için Aziz Nesin’ in “Fil Hamdi” hikayesini tavsiye ederim:

Fil Hamdi adında bir mahpus hapisten kaçmış , Eminyet Müdürlüğü kaçağın eşkalini bildirerek yakalanmasını istemiştir; yakalama emri bütün ülkeye gönderilir.  Fil Hamdi’yi yakalayana büyük bir ödül de verilecektir. Bütün polis teşkilatı bu adamı yakalamak için seferber olur.  Bunun üzerine memlekette 120 kiloluk ne kadar kaşı, gözü, bıyığı çenesi vb olan gariban varsa hepsi de Fil Hamdi diye tutuklanıp kodese tıkılmıştır.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Fil Hamdi’ye benzeyen düzinelerce kişiyi Fil Hamdi diye sorgu altına alır.  Fakat her gün her yerde bir Fil Hamdi yakalanıp emniyete getirilmektedir. Bunun üzerine Emniyet Müdürlüğü tüm teşkilatlarına şu mesajı iletmek zorunda kalır. “ Filan filan tarihler itibarı  ile yeterince Fil Hamdi’nin yakalandığı anlaşılmış olduğundan artık Fil Hamdi yakalanmasına gerek kalmamıştır.” 

Aman, “Filan filan tarihler itibarı  ile toplum bağışıklığına erişilmiş hatta geçilmiştir. Artık ikna çalışmalarına son verelim.” demek zorunda kalmayalım.

Feeling Scared and Anxious During the COVID-19 Pandemic Is Normal. Here's  Why.

***

Andaç Hongur Erpehlivan‘ ın haberi:

Psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Ersin Uygun, Kovid-19 aşılamasında öncelikle ikna edilmesi gereken grubun kararsızlar olduğunu belirterek “Aşı olmama nedeni, aşının zarar vereceği inancı değil; aşının ne yapacağını bilmediği için ortaya çıkan belirsizlik kaygısı” dedi.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/psikiyatri-uzmani-doc-dr-uygun-asi-karsitlari-yerine-kararsizlar-ikna-edilmeye-calisilmali/2336529

***

EK 1 (20.8.2021):

Resim

Kaynak: https://twitter.com/HurAdamHD/status/1428664633179742208?s=20

***

EK 5 (18.8.2021): HİŞT TIP!
Gazetecilerin, hukukçuların, ünlülerin, ekranlardan, köşelerden peynir ekmek yer gibi aşı tavsiyesinde bulunması serbest.
Aşıyla ilgili bilimsel şüpheleri dile getirenlere ise tıp fakültesi diploması soruluyor.
O halde Dr. Özcan Yücel‘in tane tane sorusunu aktaralım:
“Türkiye’de 15 Ağustos 2020’de aşı sıfır. Vaka sayısı milyonda 14. 14 Şubat’tan bu yana 77 milyon doz aşı yapıldı. Vaka sayısı 16 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla milyonda 300. Yani yirmi kat artmış. Aşılar ne zaman işe yarayacak?”
Varsa hekimimize bir cevabınız alırız?
Yoksa sadece işaret parmağınızı ağzınıza götürüp “TIP” mı diyeceksiniz?

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/08/18/bunca-yilin-terorist-devletleri-dururken-talibanla-gorusmek

***

EK 2 (21.8.2021): PCR ZORUNLULUĞUNUN BİLİMSEL DAYANAĞI NE?
Aşı olmayanlara PCR testini bir çözüm olarak hükümete öneren Bilim Kurulu’na ve akademiye birkaç basit sorum var…
Bilimsel veriler, kayıtlar açıkça, aşı olanın da koronayı ve hastalığın yeni varyantlarını yaydığını göstermiyor mu?
O halde aşı olmayan vatandaşlardan okula, sinemaya, konsere vs. girerken PCR testi isteneceği açıklanırken aşılıların bu prosedürden muaf olmasının mantığı ne?
Bu durumda PCR’ı negatif çıkan “sağlıklı” insanlara içeride aşılıların hastalık bulaştırmasına nasıl engel olmayı planlıyorsunuz?
Kaldı ki mucidinin bile “Pandemide işe yaramaz” itirafında bulunduğu PCR’lara nasıl güveneceğiz?
Birey ile devleti gündelik hayatta lüzumsuz yere karşı karşıya getirecek, vatandaşı sahte belge arayışı gibi hukuksuzluklara teşvik edecek bu uygulamanın tek bir bilimsel dayanağı var mı?
“Bakın hep aşısızlar korona çıkıyor” açıklamalarına altlık yapmaya çalıştığınızı falan düşünmek istemiyorum.

Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2021/08/21/ahmetin-ve-nagehanin-ataturkculugunden-dogu-beyin-liberalligine-siginirim

***

EK 7 (28.8.2021): ONUR BAŞTÜRK ” Tarkan da kafası karışıkgillerdenmiş. Aşı konusunda yani. Önceki gün Instagram’ında itiraflamış, “Ne yalan söyleyeyim, benim de kafam karışıktı” diye. Sonunda direnmenin manası olmadığını görüp aşı olduğunu söylemiş Tarkan. Kendisini çok iyi anlıyorum. Benim de kafam karışıktı, hatta aşı tereddütü yaşayanlar diye bir yazı da yazmıştım. Sonunda oldu da bitti maşallah ama aşı konusunda “Ya acaba olmasam mı?” diyenlere de çemkirmeyin. Bir işe yaramaz. Çok ısrar edince daha da şüpheye düşüyor insan. Bırakın herkes kendi yolunu bulsun. Benim gibi, Tarkan gibi.” Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/onur-basturk/tarkanin-gec-asisi-41882221

***

EK 8 (28.8.2021): Psikolog ve psikiyatrların dikkatine. Özellikle de işi tehdit ve hakarete vardıranlara. Aşağılamadan, hakaret etmeden, üstenci ve kibirli bir tavırla yaklaşmadan maddi kanıtlar sunarsanız ikna oluyor insanlar. Aşı olmayanların en büyük kaygısı güvenlik ve yan etki. Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1431527397808119811?s=20

***

EK 9 (12.9.201): İLKER KÜÇÜKPARLAK “Aşı karşıtı olan insanları küçümseme ve hakaret etme ile toplumu aşıya ikna etmek iyice olanaksızlaşmıyor mu?

Öncelikle şunu söylemek gerek, farklı bir bağlam içinde de olsa, muhafazakar olduğunu varsayabileyeceğimiz bir kadının “Benim bedenim, banim kararım” sloganını sahiplenebilmiş oluşu bir bakıma kadın hareketinin başarısı bence.

Ayrıca konu sadece aşı karşıtlığı boyutundan ibaret değil. Maskeden seyahat engeline pek çok kırılıma sahip. Bu açıdan bakınca -çıkış noktasına katılmasam da- kamu otoritesi karşısında bireysel hak ve özgürlükler konusunda bir tutum bu. Karşılıklı konuşabiliyor olmak gerek.

Tekrar hatırlatayım: Salgın sırasında meslektaşlarını yitirmenin acısını yaşamış, kendi aşılarını tam olarak yaptırmış ve herkese aşılanmayı öneren bir hekim olarak yazıyorum bunları.

Kaynak: https://twitter.com/IKucukparlak/status/1437001647662698499?s=20

***

EK 10 (14.9.2021): FERHAT ARSLAN “Şimdi aşısızlar psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyorlar, aşılılar ise kronik distimik bir tablodalar. Her iki kesim birbirine destek versin. Korkuyu kimse birbirine eziyet aracı yapmasın. Bu sarmaldan beraber çıkalım.” Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1437755004920676354?s=20

***

EK 11 (28.10.2021): NEVA ÇİFTÇİOĞLU BANES “Antidepresan covid sebebiyle hastaneye yatma olasiligini kayda deger bir oranda dusuruyormus! Bence antidepresan vereceginize insanlari strese sokmasaniz ya ! Mesela artik bi sussaniz! Antidepressant Significantly Reduces Covid-19 Hospitalization – WSJ” K: https://www.wsj.com/articles/antidepressant-significantly-reduces-covid-19-hospitalization-11635373800

Kaynak: https://twitter.com/NevaCiftcioglu/status/1453560439510605824?s=20

***

Yazı için 2 yorum yapılmış:

  1. ATSIZ dedi ki:

    Ellerin dert görmesin hocam.

    Aşı zulmünü Fil Hamdi kadar isabetli anlatacak bir şey yok.

    Hala anlamıyorlarsa, yapacak bir şey yok.

  2. Aydan dedi ki:

    Şahane bir yazı. Ben ikna oldum mesela.

Siz de yorumunuzu paylaşın: