AŞI OLMUŞ ÖĞRETMEN VE PERSONELE DE HAFTADA 2 DEFA PCR TESTİ YAPILMALIDIR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
ARK: “İlgili ve ilgisizlere duyurulur: “Gönüllük” esasının benimsendiğini açıklamak ama bir taraftan da bunu imkansız kılacak tedbirleri dayatmak… Bunun siyasi hasarı, “mecburiyetten” daha fazla olabilir.” Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1433674482833666087?s=20
ARK: “Samimiyet testinin PCR testinden çok daha önemli olduğunu bir kere daha hatırlatıyorum.” Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1433807112581287937?s=20
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerle irtibatlı ancak henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasının” isteneceğini açıkladı; Sağlık Bakanı Koca da bu testlerin ücretsiz olacağı müjdesini verdi.
Delta varyantına karşı aşıların koruyuculuğunun azaldığını ve aşılılarda virüs yoğunluğunun aşılanmamışlarla aynı seviyede olduğunu ortaya koyan araştırmalar ve bilim dünyası ve otoritelerinin açıklamaları var (1-7).
FAUCİ: “Aşılanmış kişiler, COVID Delta varyantı ile enfekte olduklarında burun ve boğazda aşılanmamış kişilerle aynı viral yüke sahiptir.”
ARAŞTIRMA: Delta varyantının prevalansının yüksek olduğu toplumlarda aşılanmış ve aşılanmamış kişilerin viral yükleri birbirine benzerdir.
CDC Başkanı WALENSKY: Koronavirüse karşı tam olarak aşılanmış kişiler de Delta varyantını başkalarına bulaştırabilir.
WALKER: İki doz aşı olanlara eğer Delta varyantı bulaşırsa, onlar da aşı olmayan ve hastalık bulaşan insanlar kadar virüse ev sahipliği yapabilirler.
Bu bilgilere göre aşılanmış olanlara da PCR yapılması gerekir. Hatta bunların yakın takibi daha da önemlidir.
Çünkü bunlar aşılıyız diye “rahat” davranabilir, korunma tedbirlerine uyumları azalabilir ve neticede de daha yüksek risk yaratırlar.
Gelelim neticeye
Stanford Üniversitesi 15 Ağustos’tan itibaren aşılanma durumuna bakmaksızın haftalık Kovid-19 testi isteyeceğini bildirmişti. Üniversite, potansiyel olarak ülkede tam aşılı bireyler için test yapılmasını zorunlu kılan ilk kuruluştur (8).
Doğrusu budur: Mevzu evlatlarımızın sağlığı ise PCR testi hem aşısızlara hem aşılılara yapılmalıdır.
Haftada hem de “en az iki defa test yapılması” (demek ki bu sayı 3 ve daha fazla da olabilir) bilimsel bakımdan doğru olmakla beraber, bana göre uygulanması neredeyse imkânsızdır
Kaynaklar:
1. https://twitter.com/HollywoodLANews/status/1420447538738384896?s=20
7. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.07.31.21261387v1
8. https://twitter.com/StanfordDaily/status/1425554996683149313?s=20
Anadolu Ajansı‘ nın haberi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan:
Eylül ayında okullarına kavuşmayı bekleyen milyonlarca ilk, orta, lise ve üniversite öğrencilerimizin, çeşitli sektörlerde işlerine dört elle sarılan vatandaşlarımızın geleceğinin, bu konuda katedilecek mesafeye bağlı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
Okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerle irtibatlı ancak henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde aşı olmayan üniversite öğrencilerimiz ve üniversite çalışanlarımızdan da düzenli PCR testi yaptırmalarını talep edeceğiz. Uçak ve şehirler arası otobüs yolculuğu, konser, tiyatro ve sinema gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız.”
Dünyada bazı ülkelerin çok ciddi kısıtlamalar getirdiklerine işaret eden Erdoğan, “Ülkemizde böyle bir zorlamaya ihtiyaç duyulmadan vatandaşlarımızın kendi istekleriyle aşılarını olacaklarına inanıyorum. Türkiye, salgınla mücadelede olduğu gibi aşı konusunda da dünyada ilk sıralarda yer almayı sürdürme başarısını gösterecektir.” dedi.
Erdoğan, temizlik, maske ve mesafe konusunda kurallara riayet etmenin sağlık açısından temel esaslar arasında olduğunu belirterek, “Özellikle son dönemde yeniden tokalaşma, sarılma gibi kültürümüzde var olan selamlaşma yöntemlerinin arttığı görülüyor. Vatandaşlarımızdan bir müddet daha bu konularda sabırlı olmalarını istiyorum. İnşallah her şeyi gönlümüzce yaşayacağımız günler yakındır.” değerlendirmesini yaptı.
***
Türkgün‘ ün haberi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası, aşı olmayanlarda PCR testi isteneceğini açıkladı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, devlet hastanelerinde zorunlu PCR testlerinin ücretsiz yapılacağını açıkladı.
Buna göre, 6 Eylül’de yüz yüze eğitimin başlamasıyla henüz aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırması istenecek. Aşı olmayan üniversite öğrencileri ve üniversite çalışanları düzenli PCR testi yaptıracak. Konser, tiyatro ve sinema gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulaması devreye alınacak . Uçak ve şehirler arası otobüs yolculuğu için zorunlu PCR testi uygulaması devreye alınacak.
Sağlık Bakanı Koca da konuyla ilgili açıklama yaptı. Bakan Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı’na dair açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorusunu yanıtladı. “Yüz yüze eğitim kapsamında haftada 2 kez istenecek zorunlu PCR testi ücretsiz mi olacak” sorusuna Koca, “Devlet hastanelerinde ücretsiz olacak.” yanıtını verdi.
***
EK 1 (21.8.201): MELİH ALTINOK: “PCR ZORUNLULUĞUNUN BİLİMSEL DAYANAĞI NE?”
Aşı olmayanlara PCR testini bir çözüm olarak hükümete öneren Bilim Kurulu’na ve akademiye birkaç basit sorum var…
Bilimsel veriler, kayıtlar açıkça, aşı olanın da koronayı ve hastalığın yeni varyantlarını yaydığını göstermiyor mu?
O halde aşı olmayan vatandaşlardan okula, sinemaya, konsere vs. girerken PCR testi isteneceği açıklanırken aşılıların bu prosedürden muaf olmasının mantığı ne?
Bu durumda PCR’ı negatif çıkan “sağlıklı” insanlara içeride aşılıların hastalık bulaştırmasına nasıl engel olmayı planlıyorsunuz?
Kaldı ki mucidinin bile “Pandemide işe yaramaz” itirafında bulunduğu PCR’lara nasıl güveneceğiz?
Birey ile devleti gündelik hayatta lüzumsuz yere karşı karşıya getirecek, vatandaşı sahte belge arayışı gibi hukuksuzluklara teşvik edecek bu uygulamanın tek bir bilimsel dayanağı var mı?
“Bakın hep aşısızlar korona çıkıyor” açıklamalarına altlık yapmaya çalıştığınızı falan düşünmek istemiyorum.
***
EK 2 (21.8.2021): OXFORD ARAŞTIRMASI: AŞILILARIN BULAŞTIRMA RİSKİ YÜKSELDİ
İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, Delta varyantına karşı aşıların koruyucu özelliğinin azaldığını ve aşılılardaki virüs yoğunluğunun aşılanmamışlarla aynı seviyede olduğunu ortaya koydu.
İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nin yaptırdığı araştırma, Alfa varyantı döneminden farklı olarak, aşıların Delta varyantına karşı etkisinin hızlı bir şekilde azaldığını ve aşılıların virüs kapma ve bulaştırma riskinin arttığını ortaya koydu.
***
EK 3 (21.8.2021): KAYIHAN PALA: Aşı olmayan öğretmen ve görevlilere yönelik haftada 2 kez PCR testi zorunluluğu sonrasında #PcrDayatmasıDurdurulsun etiketi TT listesinde yerini aldı. Bu kararla koronavirüs (Covid-19) aşısı değil de testi zorunlu hale getirildi. Uygulamaya kimi bilim insanları da karşı çıktı. Bir kısım bilim insanı uygulamayla aşısızlığın teşvik edileceğini savunurken, kimileri de bunun doğru, hatta geç kalınmış bir karar olduğunu söylüyor. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, PCR testinin kamu hastanelerinde ücretsiz yapılmasının doğru olmadığı görüşünde.
Sosyal medya hesabında pandeminin başlangıcından bu yana test politikasının semptom gösterenlerle sınırlandığını hatırlatan Prof. Dr. Pala, “Yakın temaslılar ve risk gruplarına bile rutin test yapılmayan ülkemizde, aşısız öğretmen ve öğretim elemanlarına PCR testinin kamu hastanelerinde ücretsiz yapılmasını doğru bulmuyorum” paylaşımında bulundu.
“Karar için geç bile kalındı”
Eski Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise farklı görüşte. Prof. Dr. Adıyaman, alınan kararın doğru hatta geç bile kalındığını söyledi. Okulların mutlaka açılması gerektiğini ifade eden Adıyaman, “Okullar açılıyor ama öğretmenlerin yüzde 30’unda aşı yok” dedi. Kanunen aşılamanın zorunlu olmadığı için insanları aşı olmaya zorlanamadığını belirten Adıyaman, “Haftada iki defa PCR testlerine bakılması esasında geç bile kalınmış bir uygulama” değerlendirmesinde bulundu.
Toplumun pandeminden kurtulabilmesi için yüzde 70’inin aşılanması veya hastalığı geçirmesi gerektiğine değinen Prof. Dr. Adıyaman, Bu pandeminin aşısızların pandemisi olduğunu biliyoruz. Şu an yoğun bakım ünitelerinde yatan hastaların yüzde yüze yakını aşısız olanlar” diye konuştu. “Mümkün olduğunca uygulama zorunlu hale getirilmeli” diyen Adıyaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak kanunlar zorunlu uygulamaya izin vermediği için bu kararı alamıyorsunuz. Netice itibariyle aşı olmayanlara haftada iki PCR testinin yapılması ve bazı yerlerde aşı karnesinin sorulması doğru, hatta geç bile alınmış bir karardır. Karar aşı olmaya teşvik edici bir karardır. Örneğin Almanya’da aylardır öğrencilere bu uygulama yapılıyor.”
“Haftada iki kere teste tabi tutmak doğru bir yöntem değil”
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu da haftada iki kere teste tabi tutulmanın doğru bir yöntem olmadığı görüşünde.
Uygulamanın hem yorucu hem doğru bir yöntem olmadığını ifade eden Tutluoğlu, “En iyi yöntem öğretmen, okul çalışanları ve servis şoförlerinin aşılanmasıdır. Aksi taktirde öğretmen ve çalışanların çalıştırılmaması gerekiyor” dedi.
Aşılı kişilerin hastalığı yayma oranının çok düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Tutluoğlu, “Aşısız olanların virüsü yayma oranı ise çok daha yüksektir. Öğretmen niye aşılanmıyor? Aşılanma bir sorumluluktur. Aşı olmamış kişilerin birçok kişinin bir arada olduğu yerlerde çalışması doğru değil. Öğreti yılı başlamadan mutlaka aşılarını tamamlamaları gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “Öğretmen, okul çalışanları ve üniversite öğrencilerinin haftada iki kere teste tabi tutulması da doğru bir yöntem değil” diyen Tutluoğlu, “Birtakım korkulardan yola çıkarak bunun yapılması ve bu şekilde olmasını çok doğru bulmam” değerlendirmesinde bulundu.
“Aşısız öğretmenler online eğitimde tutulsun”
Ancak konuyla ilgili Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’dan farklı bir öneri geldi. Prof. Dr. Şenol, aşısız olan öğretmenlerin online kısmında tutulması gerektiği önerisinde bulundu. “PCR testleri bulaşıcılığı yüzde yüz gösteren testler değil ama hiç yoktan iyidir” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Şenol, “35-40 kişi bir sınıfa dolduruluyor ve başka hiçbir alt yapı önlemi yok. Aşısız öğretmenlerin online eğitimde tutulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü PCR testi yalnızca yetmiyor” değerlendirmesinde bulundu. Ücretsiz ve erişilebilir güvenli bir aşının olduğunu anımsatan Şenol, “Pandemiyle yaşamayı kolaylaştırabilecek tek yöntem aşıdır. Aşı olmayı kabul etmemiş kişilerin PCR testinin neden ücretsiz olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum” diye konuştu.
***
EK 4 (21.8.2021): YUNANLI TENİSÇİ ZORUNLU TUTULURSA AŞI OLURUM
Yunan tenisçi Stefanos Tsitsipas’ ın sadece zorunlu tutulması şartıyla Kovid-19 aşısı olacağını söylemesine Yunan hükümetinden tepki geldi. Tsitsipas, salı günü ABD’de düzenlenen Western&Southern Açık turnuvasında yapılan basın toplantısında kendisine koronavirüs aşısıyla ilgili yöneltilen soruya “Bir noktada aşı olmam gerecek, bundan eminim. Fakat şimdiye kadar bu, müsabakalarda yarışmak için zorunlu tutulmadı, bu yüzden ben de aşı olmadım” demişti. 23 yaşındaki tenisçi, Yunan basınına açıklamalarındaysa “Aşı karşıtı değilim ama benim yaşımdaki birinin olması için herhangi bir sebep görmüyorum. Yeterince test edilmedi ve yan etkileri var. Zorunlu olmadığı sürece herkes kendisi adına karar verebilir” ifadelerini kullanmıştı.
Hükümet yetkilisi Ioannis Oikonomou ise genç raketin sözlerine tepki göstererek “Aşılanma ihtiyacı hakkında konuşacak bilgiye ve araştırmalara sahip değil” dedi. Yerel gazetelerde yer alan haberlere göre Oikonomou, halkın aşılanmaya dair sağlık uzmanlarının paylaştığı bilgilere kulak vermesi gerektiğini vurguladı. “Stefanos Tsitsipas harika bir sporcu, spordaki yetenekleri ve ülkedeki spora yaptığı katkı sorgulanamaz” diyen Oikonomou, Tsitsipas gibi geniş platforma sahip ünlülerin aşı hakkındaki yorumlarına dikkat etmeleri gerektiğini belirtti. Kovid-19 aşısı tenis dünyasını ikiye bölmüştü. Ünlü tenisçi Novak Djokovic, nisanda aşıların zorunlu olmasını istemediğini söylemişti. Mayısta aşı olduğunu açıklayan Roger Federer ve Rafael Nadal ise sporcuların pandeminin bitmesinde önemli rol oynayacak pozisyonlarda örnek teşkil etmesi gerektiğini belirtmişti.
***
EK 5 (21.8.2021): Aşı olmayanların konser, sinema ve tiyatro gibi faaliyetlere katılımında negatif PCR testi zorunluluğu getirilecek.
“6 Eylül 2021 pazartesi gününden itibaren aşı olmayan kişilerin; konser, sinema ve tiyatro gibi vatandaşların toplu olarak bulunduğu faaliyetlere katılımında negatif sonuçlu PCR testi zorunluluğu getirilecek. Bu çerçevede işletmeciler/organizatörler tarafından etkinliklere girişte HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise etkinliğe katılmasına müsaade edilmeyecek.”
Genelgeye göre, aşısız veya hastalığı geçirmemiş kişilerin özel araç hariç uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatler için de negatif sonuçlu PCR testi bulunacak. Bu çerçevede 6 Eylül 2021 pazartesi gününden itibaren seyahat firmalarınca araca kabul aşamasında HES kodu üzerinden kişilerin aşılı/geçirilmiş hastalık (Covid-19 hastalığı sonrası bilimsel olarak bağışık kabul edilen süreye göre) veya azami 48 saat önce yapılmış negatif PCR testi sorgulaması yapılacak. Kişi hastalığı geçirmemiş veya aşılı değil veya negatif PCR testi yok ise bu kişilerin seyahatine müsaade edilmeyecek.
Valilikler/kaymakamlıklarca illerinde/ilçelerinde kişilerin toplu olarak bulunduğu diğer etkinlikler veya faaliyetlerden faydalanacak hastalığı geçirmemiş veya aşısız kişiler için İl/İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararlarıyla HES kodu üzerinden PCR test kontrolü zorunluluğu getirilebilecek.
***
EK 6 (21.8.2021): AŞI VE PCR DOĞRU KARAR DESTEKLİYORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan; toplantı sonrasında açıklamalar yaptı.
Ve yeniden aşı olma çağrısı yaptı.
Aşı olmayan öğretmenlerin ve eğitim kadrosuna da PCR zorunluluğu geldiğini söyledi.
Yine kapalı mekanlar için de aynı koşullar geçerli.
Örneğin daha önce de Futbol Federasyonu aşı olmayanların maçlara giremeyeceğini ya da test isteneceğini açıklamıştı.
Bütün bu adımları doğru buluyorum.
Çünkü çember artık çok daraldı.
Ve bir daha kapanmaya kimsenin tahammülü yok.
Pandemi döneminde herkes mağdur oldu.
Ama çocuklarımızın büyük sıkıntılar yaşadığını görüyorum. Bu süreçte ben çok sık benzer yazılar yazdım.
Eğitime ara verilmemesi gerektiğini söyledim.
Aşı ve PCR zorunluluğu elbette caydırıcı olacaktır, aşı olmayanları da belki de ikna edecek bir metot olur.
Devlet haftada iki kez yapılacak test ücretlerini karşılayacak. Baktım sosyal medyada bu karara tepkiler vardı.
Bence bunu da bir süreye bağlamak gerekir.
Ya da gerçekten bağışıklık sistemi sorunları ve alerjileri olanlar için doktor raporlarıyla belgelenenler haricinde bu uygulama bir süre sonra bitebilir.
Ben bilime inanmamız gerektiğini düşünüyorum.
Ve bilim aşıdan başka bir çare olmadığını söylüyor.
Ben de en başında gönüllü olarak bu sürece destek verdim.
Ve yine söylüyorum ki…
Aşı olmayanlara elbette saygım var.
Ama bu saygının karşılıklı olması gerektiğini düşünüyorum.
Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/deniz-sipahi/asi-ve-pcr-dogru-karar-destekliyorum-41877770
***
EK 7 (22.8.2021): ARK PCR testlerini yerden yere vuranlar da var, yere göğe sığdıramayanlar da var. PCR testleri aslında immünoloji biliminin Ferrari’ sidir ama pandemi döneminde şunlar olmuştur: Arabaya tiüp gaz bağlanmış ve yoğun İstanbul trafiğinde sarı taksi gibi kullanılmıştır. üstelik şoförün de traktör ehliyeti vardır. Ferrari Ferrari’ dir, PCR PCR’ dır.” Kaynak: https://twitter.com/drahmetrasim/status/1429403537189056516?s=20
***
EK 8 (22.8.2021): ORHAN BAYLAN “Bu arkadaş meşhurlarından. PCR testi için bier zamanlar söyledikleri bunlar. ,Ama bugün o çok savunduğu aşıya halkı zorlamak için “güvenilmez” PCR’a sarılmak zorundalar. Bilim milim hikaye her şey bir filim. Pardon money miydi:))” Kaynak: https://twitter.com/baylan55_orhan/status/1429176163650478082?s=20
***
EK 8 (2.9.2021): AŞILI VE AŞISIZLARIN ÇIKARDIKLARI VİRÜS SAYISI FARKLI DEĞİL
“Delta varyantları ile enfeksiyon geçiren full doz aşılı ve aşısız insanlar arasında çıkardıkları virüs sayısı açısından anlamlı fark yok. Bu konuda en güvenilir bilgi için bakınız: Morb Mortal Wkly Rep 2021;70.”
“İyi de mRNA aşısı olmuş olanları kısıtlamalardan muaf tutmak neyin nesi? anlaşılır gibi değil. Sadece hastalığı geçirmiş olanların (zaman kısıtlaması olmaksızın) kısıtlamalardan muaf olması gerekir“
Kaynak: https://twitter.com/HalukVAHABOLU/status/1433326369455345664?s=20
***
EK 9 (4.9.2021): GABOR ERDOSİ “Mevcut RT-qPCR hedef amplifikasyonu, replikatifi transkripsiyonel RNA’dan ayırt etmez. Ct değerlerinin analizleri bilgilendirici olmaya devam etse de, bunları viral yük ile eşitlemek hatalı sonuçlara yol açabilir”. Kaynak: https://twitter.com/gerdosi/status/1434053361146335238?s=20
Makale: SARS-CoV-2 viral RNA levels are not “viral load”: https://www.cell.com/trends/microbiology/fulltext/S0966-842X(21)00208-04
***
EK 10 (7.9.2021): MEHMET CEYHAN “Koronavirüsle mücadele kapsamında toplu faaliyetlerde ve okullarda aşısızlara getirilen PCR testiyle alakalı olarak Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bu testin aşı olan kişilere de zorunlu hale getirilmesini savundu. Ceyhan, “PCR testlerinin normalde aşılıya da yapılması lazım, aşısıza da. “Çünkü taşıma açısından risk oluşturmuyor. Kaldı ki PCR testlerinin de doğru sonuç verme şansı yaklaşık yüzde 50 civarında” dedi. “
Koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek amacıyla aşı olmayan vatandaşlar için şehirler arası seyahat, konser veya sinema gibi toplu faaliyetlerde PCR testi zorunluluğu bulunuyor. Öte yandan yüz yüze eğitimin başlaması dolayısıyla geçtiğimiz günlerde aşı olmayan öğretmen ve görevlilere de haftada iki kez PCR testi verme zorunluluğu da getirildi.
“AŞILI OLAN KİŞİLERE DE PCR TESTİ UYGULANMALI“
Okullar için açıklanan Kovid uygulamasını eleştirerek biraz fazla risk alındığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Ceyhan, katıldığı canlı yayında PCR testinin sadece aşısızlara değil, aşılı olan kişilere de uygulanması gerektiğini söyledi.
“PCR TESTLERİNİN DOĞRU SONUÇ VERME ŞANSI YÜZDE 50”
Ceyhan konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“PCR testlerinin normalde aşılıya da yapılması lazım, aşısıza da. “Çünkü taşıma açısından risk oluşturmuyor. Kaldı ki PCR testlerinin de doğru sonuç verme şansı yaklaşık yüzde 50 civarında. Ama başka bir yöntem yok elimizde. O yüzden bence PCR testinden çok aşılamaya ve hızlı tanı testlerine ağırlık verilmeli.”.
***
EK 11 (9.9.2021): Bu salgın böyle bitmez! 300 TL’ye negatif PCR
Türkiye’de birçok alanda PCR testinin zorunlu hale gelmesiyle birlikte sahte PCR testi iddiaları artmaya başladı. Biz de müşteri gibi PCR sahteciliği yapanlarla ‘negatif test’ pazarlığı yaptık. Kovid-19 hastasıyla temaslı olduğumuzu belirtmemize rağmen 300 TL karşılığında bize negatif PCR testi vereceklerini söyleyen sahtekârlar, ‘Pozitif de çıksanız negatif sonucunuz elinizde olacak’ garantisi verdi. Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-bu-salgin-boyle-bitmez-300-tlye-negatif-pcr-6593524
***
EK 12 (9.9.2021): HİKMET GEÇKİL “Sayın Bakanım @drfahrettinkoca @saglikbakanligi… Mesleki yaşamında 100’lerce PCR yapmış biri olarak… PCR+’lik kişinin virüs taşıdığını, PCR-‘lik kişinin virüs taşımadığını göstermez. Kişi PCR+ olabilir. Ancak, vücudunda aktif, bulaşıcı virüs olmayabilir. Çünkü,”
“bağışıklığımızın üstesinden gelip parçaladığı virüsün mRNA kalıntıları burun ve boğaz mukozası, balgam, ve dışkıda aylarca çıkabilir. Ancak, bu asla çocukların hasta veya bulaştırıcı olduğunu göstermez. Altın standart, semptom göstermektir.
“Bu yavrucuklara, bunları reva görmeyelim. Esas tehlikede olan yaşlı ve bir morbiditesi olan insanlara odaklanalım.. Ateşi olan, boğazı ağrıyan, öksüren (ki bunlar da SARS-2 olduğunu göstermez) çocuk zaten okula gelmez. PCR-‘lik konusu ayrı bir konu.”
Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1436047180129779713?s=20
***
EK 13 (9.9.2021): ARK “Bulaşıcılık bakımından aşılılar çok daha risklidir. Bunlar, aşılıyız diyerek tedbirlere uymaz veya gevşek davranırlar, toplumda serbestçe dolaşırlar. Delta virüs yükleri de aşısızlardan hadi fazla demeyelim ama onlardaki kadardır.”
HİKMET GEÇKİL “Söylediğiniz, bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum. Sağlıklı aşılılar da sağlıklı aşısızlar kadar “virüs yükü”ne sahipler ve 3-5 gün bu böyle devam ediyor. Tek fark, aşılılara göre aşısızlarda virüs birkaç gün sonra vücuttan temizleniyor (viral clearance)…” Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1436058243734786062?s=20
***
EK 14 (14.9.2021) FERHAT ARSLAN “Şimdi bir öğrencim mesaj yazdı. Tiyatroya gitmek için PCR yaptırmış. Pozitif çıkmış (anlattım size yalancı pozitif). Eve kapanacak, 5 gün içinde de 2 kez PCR negatif çıkması lazımmış ki karantinası kalksın. İşkence suçu, psikolojik harp. Çubuğu sosyal alandan uzak tutun. Lütfen.” Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1437742184602685444?s=20
***
EK 15 (1.10.2021): FERHAT ARSLAN “Enfeksiyon tanımı için konak, patojen ve bu ikisi arasında gelişen reaksiyon ( doku yıkımı, immun hasar) gereklidir. PCR yöntemi sadece genomik sekans tanımlar, Asla mikrop olmaması gereken yer (BOS) lerde anlamlı olabilir. Flora bölgelerinde (ağız burun deri dışkı) işler değişir.”
“PCR bu bölgelerde enfeksiyon tanısı koyduramaz. Pozitifliği başka bir enfeksiyonu maskeleyebilir, genetik kalıntıların ve hastalıksız uzamış bir viral replikasyonjn bulgusu olabilir. Nerede ise herkesin karşılaştığı bir pandemide ise sadece başlangıçta index vaka için kullanıldıysa da artık rutinden çıkmalıdır. Hastaneye yatırılan zatürre olgularında diğer solunum yolu virüsleri ile birlikte bakılabilir. Burda bile yanıltıcı sonuçlar verebilir.”
K: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1443285797080289282?s=20
***
EK 16 (1.10.2021): FERHAT ARSLAN “Bu süreçten sonra aşının ismini değiştirip, elzem olan aşıların halk sağlığı için önemini uzun uzun anlatmak gerekecek. Aşı kelimesi yorgunluk veriyor. PCR’yi akut üst solunum yolu enfeksiyonları tanısında çöpe atabiliriz. Tarama Allah korusun! Kelime= Çelikleme” K: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1443181384705712131?s=20
***
EK 17 (1.10.2021): FERHAT ARSLAN “Pcr testinin biyolojik karşılığı yoktur! Bu test kullanılamaz. Tekrar edip duruyoruz.”
K: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1442768397062877188?s=20
***
EK 18 (3.10.2021): Delta ile enfekte aşılı ve aşısız, asemptomatik ve semptomatik gruplar arasında döngü eşik değerlerinde (viral yük) anlamlı bir fark bulunmadı. Semptom göstermeyen aşılı kişilerdeki enfeksiyonların çoğunda virüs seviyeleri yüksek olduğundan maske takılması, test yapılması gibi uygulamalar herkes için geçerli olmalıdır. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.09.28.21264262v1
***
EK 19 (8.10.2021): Çin, ilk Wuhan virüsü vakalarını Aralık 2019’da bildirdi. Ancak bir araştırma, Çin’in Hastalık Kontrol Merkezi ve Çin üniversitelerinin Mayıs 2019’da Hubei’de PCR testleri satın aldığını gösteriyor. Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=PS41mreWkA0
***
EK 20 (5.12.2021): Hükümetin aldığı tedbirler kapsamında, İsviçre’ye giren herkesten negatif PCR testi sunmaları zorunlu hale getirildi. Türkiye’nin Bern Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, “İsviçre hükümeti, yarından itibaren (4 Aralık), hangi ülkeden olursa olsun, İsviçre’ye giriş yapan tüm kişilere (Kovid-19’a karşı aşılı veya bu hastalığı atlatmış olsalar dahi) negatif PCR testi (geçerlilik süresi 72 saat) sonucu ibrazı zorunluluğu getirildiğini açıklamıştır. İlaveten, bu kişilerin, ülkeye girişini takiben 4 ila 7’inci günde yeniden PCR veya antijen testi yaptırmaları gerekecektir.” bilgisi paylaşıldı. Açıklamada, hükümetin, Schengen bölgesi dışından İsviçre’ye gelen ve Kovid-19 aşısı olmayan kişilerin kısa süreli seyahatler için İsviçre’ye girişlerine izin verilmemeye devam edileceğini ve bu kişilerin İsviçre’ye girişlerinin ancak zaruri ve istisnai hallerde mümkün olabileceğini açıkladığı aktarıldı. Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kovid-19un-omicron-varyantinin-goruldugu-isvicrede-yeni-kisitlamalar-getirildi/2438178
***
EK 21 (7.12.201): MEHMET CEYHAN “Prof. Dr. Ceyhan, “Bu çok yanlış çünkü artık hepimiz biliyoruz ki aşılı insanlar hastalıktan korunuyor; ancak aşı bulaşmayı engellemiyor. Yani aşılı bir insan o evdeki virüs pozitif kişiden virüsü alıp götürüp iş yerinde bulaştırabilir. Biz böyle bir uygulama yaptığımız için insanlar alıp virüsü götürüp iş yerlerine bulaştırıyorlar. Dolayısıyla aşılı, aşısız ayırt etmeden herkesin negatif sonucunu görene, belli bir süre geçene kadar izolasyon tedbiri uygulamak zorundayız. Ne mantıksal ne bilimsel anlamda böyle bir uygulamayı izah etmek mümkün değil. Madem ki kabul ediyoruz, aşılı insanlar da alıp bulaştırabilir virüsü, o zaman ‘aşılı’, ‘aşısız’ diye bir ayrım yapmak son derece yanlış” diye konuştu.”
***
Halihazırda kullanılan pcr pek çok bakımdan salgın yönetimine uygun değildir.
Elde edilen verilere ASLA güvenilmez.
İlgili genelge yüce devletimizi sıkıntıya sokacakdır.