TAVSİYEM: ÖNCE KORKUYU YENMEK!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Arslan Bulut‘ un yazısı:

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca“Pazartesiden itibaren illerimizde, bazı okullarımızda örnek olabilecek okullarımızı da ayrıca öğrencileri de taramak istiyoruz.” dedi ya BioNTech/Pfizer ilaç firması da 5-11 yaş aralığındaki çocuklar için geliştirdiği koronavirüs aşısına gelecek haftalarda izin başvurusu yapacağını açıkladı! BioNTech CEO’su Uğur Şahin, Der Spiegel’e “Durum iyi gözüküyor, her şey plana göre ilerliyor” dedi.

İyi de her şey hangi plana göre ilerliyor? Bu planın da bilinmesi gerekmez mi? Cevaben, “aşı çalışmalarını kastediyor” denilebilir. Peki bu çalışmalar hangi plana göre ilerliyor?

***

Hollanda’da ise hükümetin isteğiyle hazırlanan başka bir plana göre “amonyak kirliliğini ve bundan kaynaklı azot salınımını azaltmak için” çiftlik hayvanlarının sayısının üçte bir oranında azaltılması planlanıyor.

“Hollanda’nın hayvanları azaltmasından bize ne” diyenler olabilir. Bu bakışta olanların yazının devamını okumasına gerek olmadığını belirteyim. Onlar, kendi algılarıyla yaşamaya devam etsin, rahatlarını hiç bozmasın…

Demokratlar 66 Partisi (D66) de hayvan sayısının yüzde 50 oranında azaltılması önerisini gündeme getirdi. İktidar ortağı partiye göre, bu hayvanların idrar ve gübresindeki amonyak, azota dönüşerek büyük bir çevre kirliliği yaratıyor.

BBC’nin haberinde Hollanda’daki çiftliklerde toplam 100 milyon tavuk, 12 milyon domuz, 4 milyon inek ve 600 bin keçi bulunduğu bildiriliyor.

Plan, hayvan sayısının üçte bir oranında azaltılması, çiftçilerin üretim haklarının satın alınması ve tarım arazilerinin kamulaştırılması gibi önlemleri kapsıyor.

Bu konuda zaman zaman ülke çapında protesto gösterileri düzenleyen Tarım ve Bahçecilik Sektörü Derneği ve çiftçi örgütleri plana karşı çıkıyor ve bunun bir “toprak gaspı” olduğunu savunuyor.

Bilindiği gibi Avustralya, aynı gerekçeyle on binlerce yaban devesini helikopterlerden ateş ederek öldürmüştü.

***

Bu veriler ışığında herkese sormak isterim:

-Çiftlik hayvanları çevreyi kirletiyor da insanlar kirletmiyor mu?

Sanayi kirlenmesini kastetmiyorum, aslında çevreyi ve uzayı kirleten sanayi atıklarıdır ama 8 milyar insan da idrar ve dışkı ile ve bunlardan çıkan amonyağın azota dönüşmesiyle azot salınımı yapmış oluyor değil mi?

Peki, maksat azot salınımını azaltmak ise bundan da şimdilik hayvanlar sorumlu tutuluyorsa, sadece hayvanları öldürerek temizlik sağlanabilir mi?

İşte “Büyük Sıfırlama” dedikleri projenin çıkış noktası budur. Genetik sıvılarda sıra 12 yaş altı çocuklara gelmiştir! Zaten hamile kadınların genetik yapısına da bu sıvılarla müdahale ediyorlar ve ana karnındaki ceninleri, doğmadan dönüştürüyor, bağışıklık hücrelerini yok ediyor ve aşı bağımlısı haline getiriyorlar! İyi ama dönüştürülen insan amonyak üretmeyecek mi? Üretecek… O halde ana plana göre ilerleyen nedir, bunu biraz düşünmek gerekmez mi?

***

Plan sadece bir virüs ve ondan kaynaklandığı iddia edilen pandemiyi aşılarla ortadan kaldırmak değil. Hollanda gibi tarım ve hayvancılıkta çok önde olan bir ülkede bile hayvanların katledilmesi, çiftçilerin topraklarına el konulması gündemdeyse, insanlar açısından nasıl bir dünya tasarlandığını anlamamak için dünyada olup bitenleri görmemek, işitmemek yetmez; basireti de bağlanmış olmak gerekir!

Gerçi, basireti bağlanmış insanlara hak vermiyor değilim, çünkü korku, aklı yok eder. Senaryo önce insanların ölümle korkutulmasıyla başladı. Korkan insan rasyonel düşünemez! Rasyonel düşünemediği için de her türlü telkini kabule açık hale gelir. Eğitimli insanlar, daha fazla bilgi sahibi olduğu için daha fazla korkabilir. Bu sebeple, eğitimli insanlar bile küresel projeyi uygulayanlar yerine korkmayan insanları suçlayabilir!

Önce her türlü korkuyu yenmek gerekir ki sağlıklı düşünmek mümkün olsun!

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/tavsiyem-once-korkuyu-yenmek-473264h.htm

Siz de yorumunuzu paylaşın: