Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Mehmet Faraç‘ ın yazısı:

Gidişat ne kadar ürkütücü ve ne kadar vahimse, son aylardaki başıboşluk, duyarsızlık, ilgisizlik ve pervasızlık da bir o kadar korkutucu!..

Sanki iki yıl öncesinde dünya üzerindeki milyarlarca insan o dehşet verici korkuyu hiç yaşamamış?..

Sanki yaşamı durduran, insanları eve kapatan; ticaretten eğitime, turizmden sanayiye kadar yüzlerce alanda çöküşe yol açan o dehşet verici salgın dünya üzerindeki insanlara ölüm korkusu yaşatmamış?..

Sanki Amerika gibi ülkelerde, salgında yaşamını yitiren kurbanlar için toplu mezarları gösteren fotoğraflar yayınlanmamış ve sanki Avrupa’da, tamamı Korona’dan ölmüş yaşlılar yüzünden bakım evlerinin kapandığı duyurulmamış?..

“Ateş düştüğü yakar” deyiminin tüm dünya genelinde insanları diken üstünde tuttuğu son iki yılda, Korona’nın ürkütücülüğü kadar, toplumdaki dehşet verici unutkanlık ya da boş vermişlik de salgın gibi yayılmaya devam ediyor… İşte asıl mesele de bu…

Çünkü dünya genelindeki Korona tablosuna bakınca gidişat gerçekten korkutucu!.. Hele de Türkiye için!..

Dünya diken üstünde!..

Dünya Sağlık Örgütü’nün 10 yıl önceki uyarılarına rağmen, yeryüzündeki bütün devletlerin boş vermesi nedeniyle insanlığı amansızca yakalayan bir salgının bilançosu gerçekten çok korkutucu;

Dünya genelinde 261 milyondan fazla vaka… 236 milyon kişi iyileşmiş görünüyor…

Ve yaklaşık 5 milyon 211 binden fazla insan yaşamını yitirmiş…

Dünyayı kasıp kavuran Korona salgınının dün açıklanan resmî sonuçları bunlar…

Ancak bilim dünyasının ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de zaman zaman açıkladığı gibi, bu rakamlar kesin değil ve daha fazlası da mümkün…

Çünkü böylesi bir salgın da (özellikle de nüfusu kalabalık olan geri kalmış ülkelerde) kaç kişinin öldüğünü saptamak hiç de kolay görünmüyor…

Bir gerçek var ki, 2020’nin başlarından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid salgınının tehdidi azalacağına, giderek büyüyor…

48 milyondan fazla insanın Korona’ya yakalandığı Amerika’da kurbanların sayısı 776 bini aşmış…

34 milyondan fazla vakaya rastlanan Hindistan ise salgının etkileri açısından ikinci sırada… Bu ülkede de 468 bin civarında can kaybı var…

Amerika, Hindistan  Brezilya, İngiltere ve  Rusya’dan sonra, Korona’dan etkilenme açısından 6. sırada olan

ülkemizdeki gidişat ise çok vahim;

Son tabloya bakılırsa, Türkiye’de toplam 8 milyon 725 bin kişiye Korona tanısı konulmuş…

Yani 81 milyonluk nüfusun yüzde 10’u hastalığa yakalanmış…

Önceki gün itibarıyla toplam 76 bin 191 kişi Korona’dan vefat etmiş…

Cumartesi günkü sonuçlar da çok ürkütücü… Bir günde 23 bin 759 kişiye tanı konulmuş ve 192 kişi yaşamını yitirmiş Korona’dan…

Peki, dünyayı son aylarda daha çok sarsan Korona salgınında, Türkiye’deki tehlikeli tablo nereye sürükleniyor?..

Korona başıboşluğu!..

1 Aralık 2019’da, Çin’in Hubei bölgesinin başkenti Wuhan’da ortaya çıkan Korona’nın dehşeti sürerken, toplumun bir bölümü bağnaz kesimlerin de yürüttüğü karşıt propaganda nedeniyle aşılanma konusunda direnmeye devam ediyor!..

Sağlık Bakanlığı’nın cumartesi günkü açıklamasına göre;

18 yaş ve üzeri nüfusun aşılanması verilerinde 1’inci doz Türkiye ortalaması yüzde 90,52, 2’nci doz ortalaması yüzde 81,08 olarak ölçülmüş… Bu arada, 1’inci dozda 56 milyon 188 bin 582, 2’nci dozda 50 milyon 329 bin 638 ve 3’üncü dozda 12 milyon 106 bin 245 olmak üzere toplam 120 milyon 58 bin 425 aşı uygulanmış…

Türkiye’de vaka ve can kaybı sayısı artarken, bir de Güney Afrika’da tespit edilen ve dünyayı sarsan “Nu varyantı”nın (OMİCRON) tehdidi var ki, salgının geleceği konusunda büyük endişe yaratıyor…

OMİCRON, Güney Afrika, Botsvana, Belçika, Hong Kong ve İsrail’in ardından Avustralya, İtalya, ve Almanya’da da görüldü…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Türkiye’de en yaygın varyant Delta varyantıdır. Nu varyantına rastlanmamıştır” dedi ama bu konudaki endişeler de ne yazık ki büyüyor…

Bu arada hastalıkla ilgili bir tartışma da sosyal medya üzerinden büyüdü.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Sayın Bakan, Sayın Erdoğan’ın ülkemizi sığınmacılar için bir hendeğe çevirmesi yetmedi, şimdi de siz mi çıktınız? Avrupa’nın Kovidli hastalarını kabul etmek ne demek” diye sorunca, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Üzerinde siyaset yaptığınız konu, Avrupa’da yaşayan 5 milyon insanımızdan Kovid-19’a yakalananların İstanbul’da, bir acil durum hastanemizde tedavi olabilmeleri konusudur” diye yanıt verdi…

Tartışmaya katılan Dr. Turhan Çömez ise Koca’ya, “Avrupa’ya, Kovidli hastalarınızı bize yollayın demişsiniz. DSÖ böyle açıkladı. Ya gerçeği söyleyin ya da DSÖ’yü yalanlayın” çağrısı yaptı…

Kadercilik, denetimsizlik!..

Evet; Türkiye’de salgının etkileri vaka ve can kaybı sayısındaki artışla daha da büyürken, bir yandan aşılamada sıkıntı yaşanıyor, diğer yandan da “Nu varyantı”nın (OMİCRON) tehdidi ürkütüyor…

İngiltere ve İsrail, “Nu varyantı”nın yayıldığı Afrika’daki birçok ülkeye seyahatleri durdurdu…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da, “Nu varyantı kaynaklı artan vakalar sebebiyle; Botsvana, Güney Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Namibya ve Zimbabve’den ülkemize tüm kara, hava, deniz ve demiryolu sınır kapılarımız yoluyla seyahat edilmesine izin verilmeyecektir” diye önceki gün duyuru yaptı…

Peki; Korona’da tablo ağırlaşırken ve yeni tehditler kapıdayken, ülkenin neredeyse tamamında maske denetimi neden kalktı, yeme içme, eğlence, alışveriş ve sosyal aktivite alanlarında, okullarda, mesafe ve benzeri kontrollere neden boş verildi acaba?..

Millet topyekûn kaderine razı mı oldu, yoksa ülkeyi yönetenler, “ölen ölsün, kalan sağlar bizimdir” pervasızlığına mı kapıldı?..

Bu başıboşluk, duyarsızlık ve ilgisizlik ortamında, bir kez daha, “gidişat kötü, kendinizi koruyun” demekten başka elden bir şey gelmiyor…

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kapidaki-olum-ve-pervasizlik-489728h.htm

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: