BİLİME HER ZAMAN GÜVENİN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Bize “Bilime her zaman güvenin!” dediler. itiraz etmeye kalkanı anında susturdular. Dün öyleydi, bugün de öyle.

✅ Hamile annelerin istediği mükemmel tat!”

✅ DDT reklâmı: “Benim üstüme sinek konmuyor – DDT sayesinde!”

✅“Her tablette ¼ grain eroin hidroklorür içeren sıkıştırılmış tabletler… Sadece doktor reçetesiyle, iki-üç saatte bir alınır.”

✅“Bu sihirli mineral ASBESTOS çiftlik binalarınızı korusun!”

Bu görseller bilim ve tıp tarihinin en utanç verici sayfalarından bazılarıdır. O dönemde bu maddelerin zararları ya bilinmiyordu ya da kasten gizleniyordu.

🟣Doktorların sigara tavsiye etmesi → tütün şirketlerinin 1950’lere kadar yaptırdığı sahte araştırmalar yüzünden 

🟣DDT’nin bebek üstüne püskürtülmesi → 1962’de Rachel Carson’ın “Sessiz Bahar” kitabı çıkana kadar “tamamen zararsız” diye pazarlandı 

🟣Eroin’in öksürük şurubu olarak satılması → afyon türevi olduğu biliniyordu ama bağımlılık yapıcı etkisi hafife alınıyordu 

🟣Asbestin “sihirli mineral” diye reklam edilmesi → 1930’lardan beri kanser yaptığı biliniyordu ama şirketler 1980’lere kadar gizledi

“Bilim” dediğimiz şey asla dogmatik bir otorite değildir. Bilim, sürekli kendini düzelten, yanılabilen, çıkar grupları tarafından manipüle edilebilen bir süreçtir.

Dün “bilim” sigara içmeyi, DDT’yi, talidomidi, asbesti, trans yağları, suni tatlandırıcıları savunuyordu.

Bugün de bazı şeyler (bunların neler olduğunu gayet iyi biliyorsunuz!) “bilimsel uzlaşı” diye dayatılıyor ama 20-30 yıl sonra bunlara aynı utançla bakıyor olabiliriz.

Kısacası: Güvenmek değil, sorgulamak lazım.

“Bilim” kelimesini bir din gibi kullanmak, tarihin tekerrür etmesinin en hızlı yoludur.

Kaynak: https://x.com/drahmetrasim/status/1997719722452812109?s=20

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: