Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda özel hastane logoları önünde korkutma fon müziği eşliğinde erken teşhis reklâmı yapılıyor. Kanserinin neden arttığı; kanserojenler ve risk faktörlerinin neler olduğu; bunlara karşı hangi tedbirlerin alınması gerektiği konuşulmuyor. Bu tür etkinliklerin tıp endüstrisinin bir tür pazarlama faaliyeti olduğunu unutmayın.

BMJ’ deki meta-analizde hem birincil korunma ve hem de ikincil korunma için kolesterol hapı (statin) kullananların plasebo alanlara göre daha uzun yaşadıkları tespit edildi. Kolesterol hapları hakkında atıp tutanların, bu ilaçların insan hayatını uzattığını gösteren araştırma karşısında artık söyleyecekleri hiçbir şey inandırıcı olmayacak.

Alzheimer, kalp krizi, obezite, diyabet, osteoporoz, kanser, astım, egzama, depresyon… yüzlerce hastalık var. Evet, doğru bunlar birbirinden farklı ayrı ayrı hastalıklar ama tümünün ortak “tek bir sebebi” var. Bence son senelerde modern tıbbın en büyük “keşiflerinin” başında hemen her hastalığın altında “bağırsak bakterilerinin” yattığının anlaşılmış olması geliyor.

Senelerdir “kolesterol damarları tıkar, kolesterol kalp krizine yol açar, kolesterol şişmanlatır” diye beyni yıkanan tıp dünyasının, bu hastalıkların “kolesterolsüz beslenmeden” kaynaklandığını kabul etmesi için daha hayli zamana gerek olduğu anlaşılıyor. Hastalıklardan uzak durmak için de sağlıklı beslenme çok önemli ve bunun yerini herhangi bir ilacın veya gıda takviyesinin alması da kesinlikle mümkün değil.

İki yeni sistemik değerlendirme araştırmasında yaşlıların her gün 1200 mg almaları tavsiye edilen kalsiyumun kemik kırıklarını önlemediği gibi kalp krizi, böbrek taşı ve çeşitli mide-bağırsak hastalıkları riskini de artırdığı gösterildi. Uzmanlar bu gereksiz takviyelerin bırakılmasını istiyor. Kalsiyum tavsiyelerinin bittiği yerdeyiz!