Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dünya Meteoroloji Örgütü’ ne göre, dünyamızın ısısı her 30 yılda 0.18 derece artıyor. Bu verilere göre geleceğimiz hiç de parlak değil. Uzmanlar son yıllarda yaşanan ısı artışlarının 10 bin yıldan beri gerçekleşen tüm sıcaklık değişikliklerinden daha fazla olduğunu söylüyorlar.

Küresel iklim değişikliği ve çevre kirliliğinin sağlığımızı yakından etkileyeceğinden kimsenin şüphesi yok.

İnsanları bekleyen hastalıkların başında sıtma ve sivrisinekler aracığı ile bulaşan enfeksiyonlar geliyor.

Ülkemizde de her geçen sene daha çok insanımızın ölümüne yol açan Kırım Kongo Kanmalı Ateşi’ nin de çevre bütünlüğünün bozulması ve küresel iklim değişikliğinden kaynaklandığına inanılıyor.

İçme suyu ve temiz suya ulaşmadaki zorlukların kolera, dizanteri gibi hastalıklara davetiye çıkarması bekleniyor.

KANSERLER ARTIYOR

Dünyada kalp ve damar hastalıklarından sonra en çok ölüme yol açan hastalık kanser. Her sene 10 milyondan fazla insanın kansere yakalandığı biliniyor ve bu sayı her geçen gün artıyor.

Kanserlerin pek çok sebebi var ve çevre kirliliği de bunlardan biri. Çevre kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde doğan çocuklarda kanserlere 4 misli fazla rastlanıyor. Endüstride pek çoğu kanserojen olan 80 binden fazla kimyasal madde kullanılıyor ve bunların çoğunun güvenilirliği konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz.

KİTLESEL ÖLÜMLER OLABİLİR

Küresel ısınma ve çevre kirliliğinin astım ve alerjik hastalıkları artıracağına da kesin gözüyle bakılıyor. Atmosferin ısınmasının daha fazla ve daha uzun süre polen oluşumuna yol açacağı öngörülüyor.  Aynı şekilde ısı ve nemdeki artış sonucu hem küf mantarlarının hem ev akarlarının daha çok üremeleri bekleniyor.

Hava kirliliğindeki artış astım ve alerjiler dışında, KOAH ve kalp hastalıklarının da daha çok insanı etkilemesini beraberinde getirecek.

Aşırı sıcaklar da sıcak stresi, kramplar, yorgunluk, sıcak çarpması, senkop, beyin felçleri ve kitle ölümlerine neden olacak.

SİNİR HASTALIKLARI DA ARTIYOR

Dünya Sağlık Örgütü, 1 milyar insanın Alzheimer’ den Parkinson’ a, felçlerden migrene, saradan multipl skleroza türlü sinir hastalıklarıyla başının dertte olduğunu bildiriyor.

Uzmanlar, sinir sistemi hastalıklarındaki bu inanılmaz artışın sebebinin egzoz dumanı, endüstriyel atıklar, pestisitler yani böcek ilaçları, tarım ilaçları ile kurşun, bakır gibi ağır metaller ve modern yaşamda kullandığımız ve sayıları her geçen gün artan çeşitli kimyasal maddelerin neden olduğu çevre kirliliği olduğu konusunda hemfikirler!

KISIRLIĞIN BİR SEBEBİ DE HAVA KİRLİLİĞİ

Son zamanlarda kısırlıktaki artışın sebeplerinden birinin de hava kirliliği olduğu düşünülüyor. Azot oksitleri ve kurşun gibi kirleticilerin hem sperm sayısını azaltarak hem sperm kalitesini bozarak kısırlığı körüklediğini gösteren birçok araştırma var.

SONUÇ

Hepimizin küresel iklim değişikliğine ve çevre kirliliğine karşı el ele vererek gerekli tedbirleri almamız lazım.

Yapılması gereken en önemli şey ise petrol, doğal gaz, kömür gibi fosil yakıtları olabildiğince az tüketmek.

Dizel araçlar yerine elektrik, doğalgaz veya propanla çalışan araçlar tercih edilmelidir. Kükürt oranı düşük yakıtlar ve partikülleri tutan filtreler kullanılmalıdır.

Fosil yakıtlar dışında rüzgâr, güneş, hidrojen gibi yeni enerji kaynakları bulmak ve bunlardan daha fazla yararlanmak zorundayız.

Enerji tasarrufu sağlamak için de binalarımızın yalıtımının daha iyi olması, taşıt araçlarının daha az kullanılması, daha çok yürümemiz ve bisiklete binmemiz gerekiyor.

Çünkü başka gidecek bir dünyamız yok.

Yazının Yayınlandığı Gazete

• 

Siz de yorumunuzu paylaşın: