Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Tıp bilimi hızla ilerliyor.

Bilgiler artıyor.

Bilgiler değişiyor.

Bilgiler bir günde eskiyor.

 ***

Tıp eğitimi değişmiyor.

Pnömoniler ikiye, sirozlar üçe ayrılıyor.

Pratikler kaynıyor.

Hocalar buhar oluyor.

Asistanlar 52’nin sarışın refakatçisinin peşinden ayrılmıyor.

Steteskoplar kulağa takılıyor.

Nabız bilekten sayılıyor.

CT’ci MR’dan çakmıyor, Ultrasoncu sintigrafiden habersiz.

Sağ kulağı bilen sol kulağa yabancı.

Retinacı korneaya femur muamelesi yapıyor.

Atrium kardiologları ventriküllere karışmıyor.

Kaşınan sivilcelerden anlayan, kaşınmayan sivilcelere merhem olamıyor.

Hocalar özelleşiyor… özelleşiyor.

Özelleşmiş hocalara dershaneler dar geliyor.

 ***

Tıp eğitimi değişmiyor.

Hastalıklar değişiyor.

Hepatitleri kimse takmıyor.

Tüberkülozdan korkulmuyor.

Kansere yüz verilmiyor.

Neşe’nin kepeği,

Hülya’nın istenmeyen tüyleri,

Nalan’ın selülitleri,

Sevda’nın silikonları.

İşte: Türkiye’nin sağlık sorunları.

*** 

Tıp eğitimi değişmiyor.

Doktorlar değişiyor.

İbni Sina Dr. Bilal oluyor.

Fahrettin Kerim’in yerine artık Dr. Stres var.

Yeni Hipokratımız ise

Docteur Renaud Paris.

*CTF  2004 senesi albüm yazısı.

Siz de yorumunuzu paylaşın: