KOLESTEROL İLACI TARTIŞMASINA ÖNERİLER

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
aa1

Prof. Dr. Canan Karatay Efendigil ve Kardiyoloji Derneği arasındaki “kolesterol ilacı” tartışmasının daha sağlıklı yürümesi için taraflara iki önerim var. Prof. Efendigil basın toplantısında ilkinden biraz söz etmeye çalıştı ama altının daha açık çizilmesi gerektiğine inanıyorum.

İlk öneri

Tıp alanı “deneylerdeki örnek sayılarının azlığı, insan denilen canlının genetik kodlara ve çevreye göre farklılık göstermesi, etik nedenlerle insanı örnek olarak kullanmanın zorlukları, buna karşılık bir hastalığı meydana getiren değişkenlerin çok sayıda olması ve de interaktif etkileri olabilmesi nedeniyle (örneğin kolesterolünüz yüksekse et yerseniz bir şey olmaz ama etle birlikte tatlı yerseniz damar yağlanır gibi) sosyal bilimlere yakın bilimdir.”

Bu nedenle çoğu zaman bilimsel araştırmalar yapan araştırmacıların varsayımlarına göre farklı sonuçlar gösterebilir. Bu farklı sonuçlara göre de o bilim dalı alt cemaatlere ayrılabilir. Bu doğal bir süreçtir. Bu süreç sonunda bazen ayrı yollar, ayrı nedenler, ayrı tedavi şekilleri, ayrı ilaçlar çıkar. Bazen ise tek yere varılır, tüm bilim dalı aynı sonucu kabul eder. Bu tartışmayı halk önünde yapmadan önce bu “bilimsel bilgi arama sürecini” kamuoyuna iyi anlatmak gerekir.

İkinci öneri

İkinci önerim Kardiyoloji Derneği’nin bu tartışmadan çekilmesi. Çünkü bu tür dernekler hayatta kalabilmek, üyelerine iyi hizmet verebilmek için her yıl yaptıkları kongrelerde ilaç firmalarından büyük sponsorluk ücretleri alıyorlar. Ayrıca işin doğası gereği ilaç firmaları dernekleri çeşitli projelerde “güven” unsuru yaratmak üzere kullanıyor. Bu nedenle bir tarafı tutmaları etik açıdan tartışma konusu olabilir. Doğrusu çıkıp işin uzmanlarının bireysel açıklama yapmaları. Böyle yapılırsa tartışma daha sağlıklı yürür.

Üçüncü öneri

Üçüncü önerim ise basının önüne bu konuda çıkan akademisyenlerin ilaç firmalarıyla olan danışmanlık ilişkilerinin açıklanması. İlaç firmalarının akademik hayata katkı yapmaları kadar doğru bir şey yok. Bu katkılar olmasa birçok hastalığa çare bulmak mümkün olmazdı. Ama ortada iknanın söz konusu olduğu birtakım “gri” alanlar varsa ilaç firmalarının sözcü olarak akademisyenleri kullanmaları kafa karıştırıcı oluyor. Doğrusu “ilişkilerin” açık bir şekilde ortaya konması ve ikna savaşının açık kimliklerle yapılması.

Bu konu önemli. Bir ara yeniden döneceğim. Ama lütfen taraflar bu kurallara uysun. Bu önemli konu tüm açıklığı ile tartışılsın. Tartışılsın ki gerçek ortaya çıksın…

Ortalık yıkılıyor bakanlıktan ses yok

ABD’de bizdeki gibi “halkın kafasını karıştıran” bir kolesterol ilacı tartışması başlasaydı ilaç lisanslama kurumu olan FDA (Yiyecek-İçecek/İlaç İdaresi) şimdiye kadar çıkıp halkı bilgilendirmişti. Bizde ise kolesterol ilaçlarının Türkiye’de satılmasından sorumlu Sağlık Bakanlığı’ndan “tık” yok. Neden? Sağlık Bakanlığı kolesterol ilaçlarına lisans verirken neye lisans verdiğini bilmiyor muydu acaba?

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. ky dedi ki:

    ÜNİVERSİTELER NEDEN SESSİZ ?

    Sıradan insanlar dedikodu filan yapmıyor. Ülkenin en saygın bilim adamları iki kutba bölünmüş ve çok vahim olaylardan bahsediyor. Bir grup hoca ‘bu ilaçları alırsanız ölürsünüz’ diyor, bir grup hoca da ‘almazsanız ölürsünüz’ diyor. Vatandaş panik içinde. Halkımız ölmemek için ne yapsın?

    Zararlı olduğu iddia edilen ilaçlarla milyarlarca dolarlık kamu kaynağı çarçur ediliyor ve kimse sesini çıkarmıyorsa, hukuk ve vicdan nerede? Yok eğer hastalar bu ilaçları bıraktığı için hayatları tehlikeye giriyorsa bunun sorumlusu kim olacak? Olup bitenleri seyretmeye devam mı edeceğiz?

    Yabancı ülkeler, yabancı uzmanlar mı konuyu çözecek? Koskoca ülkede bu soruya cevap verecek bir bilimsel otorite yok mu? Üniversiteler nerede? Yok mudur konuyu aydınlatacak bilim kurumları? Bunları kim harekete geçirecek? Üstümüze ölü toprağımı serpildi? Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?

Siz de yorumunuzu paylaşın: