Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Bugün gazetesinde Nesrullah Sonay’ ın haberi:

Kanserden astıma, diyabetten hafıza kaybına kadar birçok hastalığa iyi geldiği öne sürülen ozon tedavisi, hastaları mağdur ediyor. Çoğu hasta tedavinin hiçbir faydasını görmüyor. Hatta bazılarının hastalığı daha da kötüleşebiliyor.

Diyabet, kanser, hipertansiyon, hepatit, eklem ağrıları, depresyon, astım, göz hastalıkları, hafıza kaybı gibi daha birçok hastalığa iyi geldiği öne sürülen ozon tedavisi aslında bir aldatmaca mı? Bu tedaviden medet uman çoğu hasta şikayetçi.

Üstelik hastalığı düzelmediği gibi daha kötüye gidenler de var. Özel bir şirketin satış bölümünde çalışan 57 yaşındaki Hakan Sumer de onlardan biri. Hakan Sumer’in ayağının altında küçük bir yara çıktı. Şeker hastası olan Sumer önce bir devlet hastanesine başvurdu.

Hastane ozon tedavisi araçları olmadığı için Sumer’i özel bir hastaneye yönlendirdi. Sumer yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Normalde şeker hastalarına ozon tedavisi yapılmıyor. Buna rağmen Bakırköy’de bulunan özel hastanedeki doktor ozon tedavisine karar verdi. Bin 500 lira civarında para ödedim. Aynı hastaneden başka bir doktor açık yaraya ozon tedavisinin uygulanmayacağını söylemesine rağmen haftanın 3 günü tedavi yaptılar.”

ÇÜRÜMEYE BAŞLADI

Aradan 20 gün geçtikten sonra ayak parmaklarının morardığını söyleyen Sumer, yürüyememeye başladı. Sumer sözlerini şöyle sürdürdü: “Adeta ayağım çürümeye başladı. En sonunda doktor başından atmak için yurtdışına gideceğini ve başka doktora görünmem gerektiğini söyleyerek ortadan kayboldu.

Baktım olacak gibi değil. Ozon tedavisi yapacak başka doktora gittim. Gittiğim doktor ‘bu benim işim değil deyip beni Cerrahpaşa’ya yönlendirdi. Aynı zamanda üniversitede hocalık yapan bir doktor bana farklı tedavi uyguladı. Bu tedavi iyi geldi. Ayağımdaki 4 parmağım kesildi ama her geçen gün daha iyi oluyorum.

Tedaviyi uygulayan hocam bu şekilde çok hasta geldiğini, 4 parmakla ucuz kurtulduğumu çoğu hastanın ayağının veya elinin kesilmek zorunda bırakıldığını söyledi.

Ozon için gittiği hastaneyi Sağlık Bakanlığı’na şikayet ettiğini anlatan Sumer “Yaptıkları savunma ‘biz ona pansuman yaptık’ oldu. Yalan. Pansuman bin 500 liraya mı yapılıyor? Şimdi ozon tedavisi uygulayan doktor hakkında savcılığa şikayette bulunacağım. Hakkımı arayacağım” dedi.

Bilimsel olarak KANITLANMADI

Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, ozon tedavisinin birçok ülkede tamamlayıcı tedavi olarak kullanılmasına rağmen ülkemizde kabul edilir tedavi yöntemi olarak görülmediğini kaydetti.

“Şu veya bu hastalığa iyi gelir demek mümkün değil” diyen Şencan, bu konuda da suistimallerin olduğuna dikkat çekti. Şencan, “Modern tıp anlamında ispatlanmış bir tedavi yöntemi değildir. Buna rağmen ozon tedavisini hiçe saymak söz konusu değil” diye konuştu.

Hiçbir hastaya ÖNERMEM

Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, ozon tedavisinin bilimsel olarak kanıtlanmış bir etkisinin bulunmadığı söyledi. Küçükusta şöyle devam etti:

“Söz konusu olan ozon olduğu için mantık olarak doğru bir şey. Yani böyle bir tedavinin birtakım hastalıklara faydası olabilir. Etkisi bilimsel olarak kanıtlanmadığı gibi yan etkileri konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. Araştırılması, üzerinde durulması gereken bir şey.

Bugün Türkiye’de neredeyse her hastalığa iyi geliyor şeklinde lanse ediliyor. Bu doğru değil. Kesinlikle hiçbir hastalık için hiçbir hastaya önermem.”

Uzuv kaybına bile neden olabilir

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdal Polat, ozonun çoğunlukla yara tedavisinde kullanıldığını aktardı.

Polat, “Ozon tedavisi oksijensiz ortamda yaşayan bakterileri öldürür. Başka hiçbir bir özelliği yok. Ozon tedavisi görüp de fayda sağlamayan çok sayıda hasta bize başvuruyor. İyileşmenin aksine yaralarının daha da büyüdüğünü görüyoruz. Hatta enfeksiyon kapıp söz konusu uzvun kaybolabildiği bile oluyor” dedi.

Siz de yorumunuzu paylaşın: