Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Sayın Meslektaşım ve Gazete Yöneticisi;

24 Ağustos 2013 Cumartesi günü çeşitli gazete ve kişisel web sitelerinde ozon tedavi ile diyabete bağlı ayakta yara vakası sonrasında kesilen parmak sonrası ozon tedavisi ile ilgili karalama kampanyası gibi bir durum söz konusudur. Ancak bu haberin hiçbir bilimsel temele dayanmadığı çok net ortadadır.

Ozon tedavi 1800’lü yılların sonunda ameliyathane dezenfeksiyonları için kullanılmaya başlanan bir yöntem olup 1. Dünya savaşından beri de yara tedavisinde (O dönemde antibiyotikler henüz icat edilmemişti) kullanılmaktaydı.

Bugünkü şeklini 1960’lı yıllarda almış olup tamamlayıcı tedaviler içinde en çok bilimsel temele dayanan, mekanizması tam olarak açıklanmış ve hakemli dergilerde yayınlanmış bir tedavi yöntemidir.

Almanya kökenli bir tedavi olup Avrupa Ozon Birliği ve İspanyol ozon okullarının da bağlı olduğu AEPROMO ve Türkiye’de MODER (Medikal ozon oksijen derneği) her sene ozon tedavi ile ilgili uluslar arası kongre ve sempozyumlar düzenlemektedir. Sempozyum programlarıyla ilgili bilimsel programların bazılarını ekte göndermekteyiz.

Avrupa’da ve dünyanın pek çok yerinde ozon tedavi her hekim tarafından, eğitimi alındıktan sonra kendi branşlarında kullanılmaktadır. Ozon tedavi ile ilgili yönetmelik ve kurallar vardır, MADRİD Deklarasyonu bu konuda 30’a yakın ülkenin imzaladığı bir konsensüs olup Türkçe çevirisi MODER ‘in internet sitesinde bulunmaktadır.

Türkiye’de GATA Ankara Fizyoloji ABD ve çeşitli cerrahi kliniklerin ortaklaşa yaptıkları ozon ile ilgili çalışmalar dünyada çeşitli kongrelerde ödüller almış ve hakemli dergilerde yayınlanmıştır (Ekte yer almaktadır).

Şu anda halen;

Gazi Üniversitesi Algoloji de (Ünite açılış fotoğrafları ektedir; Bölüm başkanı ile beraber ozon tedavi ünitesi)

İstanbul Tıp Fakültesi Fizik tedavi ve Rehabilitasyon ABD da,

Ankara Üniversitesi Yanık Tedavi Ünitesi,

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Algoloji de,

Yeditepe Üniversitesi Kardiovaskuler Cerrahi de,

İstanbul GATA Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon merkezinde,

Ankara İbni Sina hastanesi,

Ankara GATA sualtı hekimliği,

Ankara TSK Rehabilitasyon Bakım merkezi (Gazilerin yara ve yanıklarının tedavisinde kullanılıyor),

Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi,

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları ABD,

Balıkesir Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ve Erzurum Atatürk Üniversiteleri’nde de ozon tedavi üniteleri bulunmaktadır.

Pek çok Medikal Park Hastanesi’nde ve özel hastanede de ozon tedavi ünitesi bulunmaktadır.

Takdir edersiniz ki bu üniversiteler bilimsel temeli olmayan ve tehlikeli veya yararsız bir yöntemi kliniklerinde uygulamazlar.

Bu lanse edilen vakada ozon tedavisi destek olarak kullanmakla birlikte diyabet tedavisindeki diğer kurallara uyulmuş mudur? Öyle ki ozon tedavisi diyabetin majör tedavi kollarından değildir hasta klasik tıbbın diyabet için uygun gördüğü tedavi protokolünü uygulayıp ozon tedaviyi de destek olarak almalıdır.

Bunu gibi hiperbarik oksijen veya daha başka tedaviler alıp da yine de fayda görmeyebilecek hasta grupları olabilir. Bunu yara tedavisi ile uğraşan tüm hekimler bilir ve maalesef uzuv kaybı yaşanabilir. Bu hiçbir hekimin isteyeceği bir durum değildir ama hastanın o zamana kadar süregelmiş hastalığının bir sonucudur tedaviye istenen oranda cevap vermeyebilir.

Kemoterapi gören hastalar da tedaviyi alır ama fayda görmeyebilir o zaman kemoterapi için karalama kampanyası mı başlatmak gerekir? Hekim elinden geleni yapar tedavi sonucu her zaman istenen gibi olmayabilir.

Ozon tedavi sihirli değnek değildir, bir destek tedavidir. Maalesef ülkemizde Sağlık Bakanlığı bununla ilgili Nisan Ayında yapılmış bir çalıştay olmasına rağmen hala yönetmeliğini çıkartmamıştır.

İspanyada Ozon tedavi önümüzdeki yıl tıp fakültesinden sonra bir ihtisas dalı olacaktır, maalesef ülkemizde ise hala tartışılmaktadır.

Bu konuda daha fazla bilgilenmek isterseniz 8–10 Kasım 2013 tarihinde MODER in düzenlediği 4. Uluslararası Medikal Ozon Sempozyumu’na gözlemci olarak katılabilirsiniz.

Bilimsel olmayan bu tür karalama kampanyalarını bir bilim insanı gözüyle incelemeniz, ona göre yazılar yazmanız ve halkı doğru bilgilendirmeniz dileğiyle,

Saygılarımla.

Dr. Lale Yeprem

Göğüs Hastalıkları Uzmanı

MODER Başkanı

Yazı için 2 yorum yapılmış:

1. Selma Sander .Enfeksiyon hast.Uzm dedi ki:

   27 Ağustos 2013, 22:50

   Tıp hergün yeni araştırmalarla insan sağlığı açısından önemli yeni etkenleri ortaya çıkarmakta ve yayınlamakta ,çalışmaların nanoteknolojinin gelişmesi ve yeni daha hassas çalışmalarla dökümante edilmesi gerekmektedir .ABD ozonla ciddi anlamda cryptosporidium salgını olduğunda tanıştı ve sularının dezenfeksiyonunu değiştirerek tüm ülke geneline yaydı..Ozon terapi dünyanın gelecekte dahada ısınması nedeniyle artacak olan paraziter hastalıklarının tedavisinde çok önemli olacaktır ,bu nedenle rezalet gibi tanımlamalar yapmaktan kaçınmanın gerekli olduğuna inanıyorum.Ozon : Bilinçli ve bilgili uygulama ile uygun hastalara en az zararla uygulanacak ,idame ettirilebilecek ,yaşam kalitesini yükseltecek ,ülke bütçesini büyük sağlık harcamalarından koruyabilecek ultraprevantif bir metotdur.

2. Mustafa Kemal dedi ki:

   30 Ağustos 2019, 06:30

   Mesele ozon tedavisi değildir, ozon tedavisi elbette yerinde kullanıldığında faydalı olabilir, buna kimse karşı çıkmıyor. Karşı çıkılan husus ozon tedavisinin “kötüye kullanılmasıdır.”

Siz de yorumunuzu paylaşın: