DANDİK ARAŞTIRMADAN DANDİK HABER
Yeni bir araştırmaya dayanan, enerji içeceklerinde kahveye göre üç misli fazla bulunduğu bildirilen “kafeinin” kalp kasının gerilimini artırarak tehlikeli olabileceği haberi Batı medyasında geniş yer buldu.
Araştırma henüz bir dergide yayınlanmadı; Kuzey Amerika Radyoloji Derneği’ nin (Radiological Society of North America) senelik toplantısında bildiri olarak sunuldu.
Bonn Üniversitesi’ nden Dörner ve arkadaşları enerji içeceklerinin sebep olduğu tıbbi problemleri belirlemek için 18 kişinin kalbini MR (manyetik rezonans) cihazı ile içecekten önce ve sonra görüntülediler.
İçinde 400 miligram taurin ve her 100 mililitrede 32 miligram kafein bulunan enerji içecekleri deneklere vücut yüzey alanlarının metrekaresi başına 168 mililitre olarak verildi.
Özel olarak akciğerlerden gelen oksijenlenmiş kanı aortaya ve oradan da vücudun diğer atardamarlarına pompalayan sol karıncığın zirve gerilimi (peak strain) ve sistolik gerilim oranı (systolic strain rate) ölçüldü ve her ikisinde de tesadüfle izahı mümkün olmayan değişiklikler bulundu.
İlave olarak zirve diastolik gerilim oranında da küçük bir değişiklik vardı ama bu istatistiki bakımdan anlamlı değildi.
Sistolik ölçümler kalp kasının kasılması, diastolik ise gevşemesi sırasındaki basınçları gösterir.
Kalp hızı ve kan basıncında enerji içeceklerinden sonra bir değişiklik olmadı.
Araştırma daha sonra sadece kafein ihtiva eden içecekle tekrarlandığı ama bu değişikliklerden hiçbiri gözlenmedi.
Kafeinin merkezi sinir sistemini uyarıcı etkisi yanında kalp atışlarını hızlandırıcı ve tansiyonu yükseltici etkileri de olduğu biliniyor.
Bir aminoasit olan taurinin ise kaslardan kalsiyum salgısını artırmak gibi vücuttaki birçok olayda anahtar rolü olduğu gibi atletik performansı artırdığına da inanılıyor.
Enerji içeceklerinde kahveden üç misli fazla kafein var
Dörner şunları söylüyor:
“Enerji içeceklerinde kahve ve kola gibi içeceklere nazaran üç misli kafein var.
Enerji içeceklerinin kalp gerilimi üzerine olan etkilerinin daha çok taurinden veya taurin-kafein birleşiminden kaynaklandığını düşünüyoruz.
Kalbin daha fazla kasılmasının günlük aktiviteleri ve atletik performansı nasıl etkileyeceğini bilmiyoruz; bunun mekanizmasını ve ne kadar sürdüğünü bilebilmek için başka çalışmalara gerek var.”
Dandik araştırma nasıl haber oldu?
Henüz bir dergide yayınlanmayan bir toplantıda sunulan bu araştırma Batı medyasında yüzlerce habere konu oldu ama bu, hiç de öyle itibar edilecek türden bir çalışma değil.
En azından vaka sayısı çok az ve kontrol grubu yok; bizde doçentlik başvurusunda yayın sayısını artırmak için yapılan araştırmalara benziyor.
Ayrıca da, Batı medyasında “enerji içeceklerinin ne kadar tehlike olduğu” vurgusuyla yer alan araştırma aslında hiç de böyle bir sonuç ortaya koymuyor.
Kalp hızı ve kan basıncında bir değişiklik olmaması tam aksine enerji içeceklerinin ne kadar güvenli olduğunu gösteriyor.
Kalp kası geriliminin yüzde 6 mertebesinde artışı da bazı durumlarda fevkalade müspet bir bulgu olarak bile değerlendirilebilir.
Araştırmayı yapan Herr Dörner dünyadan, en azından Starbucks’ tan habersiz biri olmalı.
Bu kahvelerin bazılarında bahsettiği enerji içeceklerinin üçte biri değil iki misline varan oranlarda kafein bulunuyor.
Enerji içecekleri acillik yapıyor
Bu araştırma ve buna dayanarak çokbilmiş sağlık editörlerinin abartılı başlıklarla yaptıkları “haberler”, “enerji içeceklerinin sağlığımıza hiçbir faydası olmadığı aksine pek çok zararı olduğu” gerçeğini katiyyen değiştirmiyor.
Enerji içecekleri yüzünden her sene sadece USA’ da 21 bin, tüm dünyada on binlerce insan soluğu acillerde alıyor.
Enerji içecekleri piyasası son senelerde hızlı bir büyüme gösteriyor.
Dünyada en ünlüleri Red Bull, Monster, 5-Hour Energy ve Rockstar olan 500 farklı marka enerji içeceği üretiliyor.
Bunların çoğunda kahve ve meşrubatlara oranla üç misli fazla kafein bulunuyor; taurin de kafeinin uyarıcı etkilerini artırıyor.
FDA, enerji içeceklerine bağlanan beş ölüm ve kalp krizi olayı dolayısıyla bu içeceklerin emniyetini araştırıyor.
Gelelim neticeye
BİR: Sadece bizim medyanın değil dünya medyasının tıp fakültesi mezunu ve “endüstrinin pazarlama oyunlarına kanmayacak” gerçek sağlık editörlerine ihtiyacı var.
İletişim fakültesinden mezun olmakla, sağlık haberi, röportaj yapmakla “sağlık editörü” olunmaz, olunmuyor, olursa da böyle oluyor.
İKİ: Enerji içecekleri ülkemizde henüz USA ve Avrupa ülkeleri kadar yaygın içilmiyor ama bunların satışının her geçen gün arttığı muhakkak.
Artık büyük şehirlerimizde adım başı rastlanan kahve zincirlerinin ürünlerinin denetlendiğini, kahvelerde ne kadar kafein bulunduğunun takip edildiğini de hiç sanmıyorum.
Bu dandik araştırma ve haberin, enerji içecekleriyle ve yüksek miktarda kafein bulunan kahveler ve benzeri ürünlerle ilgili kanuni düzenlemelerin bir an önce yapılmasına vesile olmasını diliyorum.
http://guardianlv.com/2013/12/caffeine-in-energy-drinks-are-more-dangerous-than-in-coffee/
http://www.cbsnews.com/news/energy-drinks-heart-contractions/