SOKAK SÜTÜ KUTU SÜTÜNDEN DAHA SAĞLIKLI
Yeni bir araştırmada “tam yağlı organik sütün kalp-damar sağlığı bakımından endüstri ürünü olan sütlerden üstün olduğu” belirlendi.
USA’ da sütlere organik ibaresinin yazılabilmesi için ineklerin omega-3’ den zengin otları yiyebilmeleri amacıyla belirli bir süre çayırda otlamaları gerekiyor.
Buna karşılık endüstriyel sütler, suni yemle beslendikleri için omega-6’ dan zengin olan ineklerin sütünden hazırlanıyor.
Plos One’ da yayınlanan araştırmada 18 ay boyunca ülkenin farklı yerlerinden 384 organik ve kutu sütü örneği alındı.
Bu sütlerde toplam yağ asidi miktarı hemen hemen birbirine eşit olmakla beraber organik sütlerde yüzde 62 daha fazla omega-3 yağ asitleri ve yüzde 25 daha az omega-6 yağ asitleri bulunduğu tespit edildi.
Organik sütlerde omega-6/omega-3 oranı 2.28 iken, bu oran kutu sütlerinde 5.77 olarak bulundu.
Son yüzyılda Batı diyetinde omega-3 yağların miktarı giderek artarken omega-3 yağ asitleri ise azaldı.
Sağlıklı beslenmede 2.3 olması gereken omega-6/omega-3 oranı 10-15’ e kadar yükseldi.
Organik sütlerde tüm omega-3 yağ asitleri daha yüksek miktarlarda idi: alfa-linolenik asit “ALA” (yüzde 60), aykozapentaenoik asit “EPA” (yüzde 32), dokozapentaenoik asit “DPA” (yüzde 19) ve konjuge linoleik asit (yüzde 18).
Omega-6 yağ asidini omega-3’ den daha fazla tüketmek başta kalp-damar hastalıkları ve kanser olmak üzere pek çok “enflamatuar hastalık” için risk faktörü olarak kabul ediliyor.
İdeal orana nasıl bir diyetle ulaşılabilir?
Araştırmacılar, omega-6/omega-3 oranları referans olarak 11.3 kabul edilen erişkin kadınlarda bu oranın 2.3’ e çekilmesi için teorik olarak üç farklı diyet tavsiyesinin etkilerini de inceledi.
Bu oranda 9 puanlık azalmanın yüzde 40 kadarının günde 3 porsiyon kutu süt ürünlerinden günde 4.5 porsiyon tam yağlı süt ürünlerine geçmekle mümkün olabileceğini buldular.
Kadınların her gün omega-6’ dan zengin birkaç gıdayı yemeyerek oranı 4’ e indirmeleri (2.3 hedefinin yüzde 80’ i) de mümkün olabiliyor.
Araştırmada süt ürünlerindeki yağ asitleri balıklardakilerle karşılaştırıldı; tavsiye edilen miktarlarda tam yağlı süt ürünlerinden sağlanan temel omega-3 yağ asidi olan ALA’ nın balıklardan sağlanandan daha fazla olduğu da belirlendi.
Kutu sütlerinde balıktakinin 9, organik sütlerde ise 14 misli fazla ALA bulundu; organik sütlerde ayrıca EPA ve DPA’ nın (DHA değil) da daha fazla olduğu ortaya çıktı.
Uzmanlar ne diyor?
İnsanlar eski çağlarda her iki yağ asidini eşit miktarlarda yiyordu; bugün ise Batı’ da özellikle bitkisel yağlarda ve dondurulmuş gıdalarda bulunan omega-6 yağ asitlerini eskiye göre 10 misli fazla tüketiyorlar.
USA Tarım Bakanlığı da 2010’ da yenilediği diyet kılavuzunda daha fazla deniz mahsulü yenmesi tavsiyesinde bulunmuştu fakat uzmanlar omega-6 tüketiminin azaltılması bakımından aynı görüşü paylaşmıyorlar.
Araştırmaya katılan uzmanlardan Benbrook şunları söylüyor:
“Hiç şüphe yok ki tam organik süt içmek kalp-damar hastalıkları riskini azaltacaktır.
Tüm sütler sağlıklı ve faydalıdır ama organik süt yağ asitleri dengesi bakımından çok daha iyidir.
Omega-6 yağları da elbette yenmelidir ama oranın bozulması da birçok hastalığa davetiye çıkarıyor.
Tam sütteki doymuş yağların kalp-damar hastalıkları riskini artırdığı faraziyesi son senelerde ciddi şekilde sorgulanıyor.”
Harvard’ dan Dr. Willet ise “Omega-6 yağ asitlerinin kalp hastalığı riskini azalttığını ve omega-6/omega-3 oranının gerçekçi olmadığını, insanların her iki yağı da daha fazla yemesi gerektiği” görüşünü dile getiriyor ve ekliyor:
“Sağlıklı bir diyet için süt şart değildir; birçok ülkede erişkinler sütü hiç içmezler veya çok az içerler.
Bunların uzun vadedeki sonuçları hakkında bilgimiz yok; en iyi strateji Akdeniz diyetinde de olduğu gibi süt ürünleri alımını düşük veya orta derecede tutmak en iyisi.”
Bu arada araştırmanın organik süt ürünleri satan Organic Valley isimli çiftçi kooperatifi tarafından desteklendiğini ama araştırmanın planlaması ve analizinde hiçbir etkilerinin olmadığının bildirildiğini hatırlatalım.
Gelelim neticeye
Bir taraftan “kolesterol yok, kalp-damar hastalığı yapmıyor” diye trans yağlı margarinleri ve bitkisel yağları yediren bir taraftan da “tam yağlı süt, yoğurt, peynir ve yumurtayı yasaklayan” zihniyetin tüm dünyayı senelerce nasıl aldattıkları bir bir ortaya çıkıyor.
Ruh ikizi gıda ve ilaç endüstrisinin daha çok kazanmak için “mis gibi sütlere sokak sütü” diye nasıl çamur attıklarını görüyorsunuz.
Ey vatandaş; sağlıklı olmanın, uzun yaşamanın hastane veya doktorlarla değil “sağlıklı gıdalarla” ilgili olduğunu unutma ve idarecilerinin kafasını “endüstrinin eli değmemiş gıda” isteğinle ütüle.
KAYNAK
http://www.plosone.org/article/info:doi/10.1371/journal.pone.0082429
http://www.nytimes.com/2013/12/10/health/organic-milk-high-in-helpful-fatty-acids-study-finds.html
Yazının içeriği doğru ama başlığı yanlış! Sokak sütü denilen şey pastörize edilmemiş, soğuk zincirde muhafaza edilmeyen dolayısıyla son derece tehlikeli bir sıvıdır. Pastörize edilmeyen süt içerisinde milyonlarca bakteri ve spor ürer, pastörizasyon 90 derece santigratta bunları yok eder, deniz seviyesinde kaynama yolu ile 90 dereceye ulaşılamayacağı için pastörizasyon evde sağlanamaz. Organik, tam yağlı fakat pastörize süt kutu sütünden daha sağlıklıdır şeklinde bir başlık doğru olabilir… bu arada kutu sütü ile kastedilen UHT süt ise burada da 140 derece santigratta tüm bakteri ve sporlardan arındırılmış ve aseptik olarak kutulanmış sütten bahsediyoruz bu yöntemde de içerik organik ve tam yağlı ise sorun olmaması gerekir.
Ben bu 45 yaşıma geldim bütün büyüklerim çevrem köy sütü ile büyüdükyeni moda yok o bakteri var yok bu mikrop var çıktı. Bu zamana kadar sokak sütünden dolayı herhangi bir yerde salgın olduğunu da duymadım. Cigbsut kullanan veyabguzelce kaynatmayan herkes tehlike içinde olabilir ama düzgün yapan kimse de sıkıntı çıkmaz. Birde tabii süte hile karıştıran hain vatandaşlarımız olmazsa ..