DİZ AMELİYATLARININ FAYDASI YOK
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Yaşa bağlı menüsküs yırtıklarının tedavisinde artroskopik diz ameliyatlarının konservatif tedaviye (anti-enflamatuar ilaç ve fizik tedavi) bir üstünlüğünün olmadığı ortaya çıktı.
Böylece gereksiz yapıldığı bilinen bademcik, geniz eti, bel fıtığı, yumurtalık ve tiroit ameliyatlarına “diz” de eklenmiş oldu.
Daha önce ağır artrit (eklem iltihabı) ve yaşlanmaya bağlı menüsküs yırtıkları olanların uzun vadede cerrahi müdahaleden faydalanmadıkları ortaya konmuştu.
Bu çalışmada ameliyatın eklem hasarı çok fazla olmayanlardaki etkisi araştırıldı.
Canadian Medical Association Journal isimli tıp dergisinde yayınlanan çalışmada daha önce yapılan 7 randomize kontrollü araştırmanın sonuçları analiz edildi.
Bu araştırmalar, ortalama yaşları 56 olan ve yaşlanmaya bağlı menüsküs yırtıklarıyla beraber hafif artriti olan veya hiç artriti bulunmayan 805 hasta üzerinde gerçekleştirilmişti.
Bunların bir kısmına artroskopik cerrahi yapılmış, bir kısmına cerrahi uygulanmamış, bir kısmına diğer yalancı tedaviler yapılmıştı.
Bu hastalar 6a y ve iki sene sonra tekrar değerlendirildiğinde ameliyat olan ve olmayanlar arasında ağrı ve diz fonksiyonları bakımından bir fark bulunmadı.
Araştırmaların 4’ ünde cerrahiden 6 ay sonra, 5 araştırmada ise 2 sene sonra ağrılarda bir düzelme olmadığı belirlendi.
1-10 arası skalada değerlendirilen ağrı cerrahi müdahale yapılanlarda 1’den daha az farklı bulundu.
Hastanın yürümesi, merdiven çıkması ve günlük aktiviteleri gibi fonksiyonlar bakımından da her iki grup arasında bir farkı bulunmadı.
Bu bulgular, travmaya bağlı gelişen akut yırtıklar için geçerli değildir.
Ameliyatın üstünlüğü yok
Araştırmanın başı olan Dr. Moin Khan şunları söylüyor:
“Osteoartriti olmayan veya hafif derecede olan orta yaşlı hastalarda menüsküs yırtıkları için uygulanan artroskopik cerrahinin cerrahi dışı tedavilere kıyasla kısa ve uzun vadede belirgin bir üstünlüğü yoktur.
MR’ da menüsküs yırtığı olması, bunun ağrının sebebi olduğunu göstermez ve ameliyatla çıkarılması da fayda sağlamaz.
Diz ağrısı menüsküs yırtığı, dizdeki artrit veya her ikisinden de kaynaklanabilir.
Bu tür hastalara cerrahi tedavi yapılmadan önce girişimin masrafı ve faydaları iyi düşünülmelidir”.
Gelelim neticeye
Bütün menüsküs yırtıkları için cerrahi tedavinin şart olduğu düşünülürdü ama bu araştırma bu yaklaşımın doğru olmadığını gösteriyor.
Buna göre, yeni başlayan osteoartritte önce anti-enflamatuar ilaç ve fizik tedavi gibi konvansiyonel yöntemler denenmeli, artroskopik girişim bunlardan beklenen netice alınamadığında akla gelmelidir.
KAYNAKLAR
http://www.cmaj.ca/content/early/2014/08/25/cmaj.140433.full.pdf+html
Artroskopi nedir?
Diz eklemine iki delik açılarak birinden eklemin içini görmeyi sağlayan artroskop isimli alet diğerinde ise cerrahi girişimi yapacak alet sokulur.
Bu işlem sırasında kemiklerin iki ucundaki ağrı ve sertlik yapan eklem yüzeyleri düzlenir ve kemik parçacıkları dışarı alınır.
Bu yöntem klasik cerrahiye göre daha kısa sürede iyileşme sağlar ama pıhtı, enfeksiyon, sinir veya kan damarı hasarı gibi komplikasyonları vardır.
Menüsküs, diz ekleminde kıkırdak bir yastıktır ve eklemin stabilize olmasını sağlar.
USA’ da senede 700 binden fazla kişiye artroskopik diz cerrahisi uygulanıyor.
***
EK 1 (15.4.2022): Aşil tendon rüptürü olan erişkinlerde 3 tedavi türünün karşılaştırması New England Journal of Medicine’de yayımlandı. Ameliyatsız tedavi, açık cerrahi ve minimal invaziv cerrahiyi karşılaştıran çok merkezli, randomize, kontrollü bir çalışma gerçekleştirildi
Toplam 554 hastaya randomizasyon uygulandı ve 526 hasta son analize dahil edildi. Aşil tendonu Toplam Rüptür Skorundaki ortalama değişiklikler, ameliyatsız grupta -17.0 puan, açık onarım grubunda -16.0 puan ve minimal invaziv cerrahi grubunda -14.7 puandı . İkili karşılaştırmalar, 3 ameliyat grubu arasında herhangi bir farkın olmadığını gösterdi. Tedavi sonrası fiziksel performansta ve hasta tarafından bildirilen fiziksel işlevde başlangıca göre değişiklikler üç grupta da benzerdi.
Tendon rüptürlerinin sayısı ameliyatsız grupta (%6,2) açık cerrahi veya minimal invaziv cerrahi grubuna (her biri %0,6) göre daha yüksekti. Minimal invaziv cerrahi grubunda 9 sinir yaralanması (hastaların %5,2’sinde), açık onarım grubunda 5 (%2,8) ve ameliyatsız grupta 1 (%0,6) sinir yaralanması vardı. Araştırma sonucunda aşil tendon rüptürü olan hastalarda cerrahi tedavinin (açık onarım veya minimal invaziv cerrahi), ameliyatsız tedaviden daha iyi olmadığı belirlenmiş oldu.
***
Bu, milyonlarca insanın boş yere kesilip biçilmiş olması demektir.
Harika doğru bir bilgi teşekkür ederim