SIK ÜŞÜTMEK “FITRATIMIZDAN” GELİYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Bazı kişiler çok sık soğuk algınlığı geçirirken bazıları hemen hiç hasta olmazlar.

Biz doktorlar bu durumu “bağışıklığın kuvvetli veya zayıf” olmasıyla izah ederiz ama bunun ne olduğunu tam da bilmeyiz.

Yeni bir araştırma, sık sık soğuk algınlığına yakalanmanın kromozomlarımızın ucunda yer alan ve genetik bilgilerimizin zarara uğramasını engelleyen “telomerlerin uzunluğu” ile ilgili olabileceğini gösterdi.

Telomerler, kromozomların uç kısımlarında bulunan ve DNA proteinlerinden oluşan koruyucu başlıklardır.

Bunlar, hücrenin her bölünmesinde kısalırlar.

Deneklere virüs verildi

JAMA isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırmada yaşları 18-55 arasında değişen 152 sağlıklı kişinin akyuvarlarından (lökositler) telomer uzunluğu belirlendi ve bu kişiler burun yoluyla soğuk algınlığına yol açan rinovirüslere (tip 39) maruz bırakıldı.

Bu kişiler tek kişilik odalarda 5 gün süreyle karantina altına alındı ve hasta olup olmadıklarına bakıldı (Kimse duymasın, bu araştırmaya katılmayı kabul edenlere 1000 dolar verildi).

Deneklerin 105’ inde solunum yolları enfeksiyonu geliştiği, 33’ ünde ise soğuk algınlığı klinik tablosunun ortaya çıktığı görüldü.

Araştırmada, telomerleri en kısa olanların yüzde 77’ sinin virüsle enfekte oldukları, yüzde 26’ sının da aşikâr hastalık belirtileri gösterdikleri tespit edildi; bu oranlar telomerleri uzun olanlarda sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 13 olarak bulundu.

Soğuk algınlığı ve telomer arasındaki ilişki CD8CD28T-  adı verilen hücrelerde daha belirgindi.

Araştırmadan çıkan bir başka dikkat çekici sonuç da, telomer uzunluğu-enfeksiyon ilişkisinin 18-21 yaşlar arasındakilerde bulunmadığı, bunun 22 yaşından sonra ortaya çıkmasıydı.

Telomerleri uzun olan uzun ve sağlıklı yaşıyor

Daha önce, insanlar yaşlandıkça telomerlerin kısaldığı belirlenmişti ve telomer uzunluğu yaşlanmanın biyolojik bir belirteci olarak görülüyordu.

Kalıtsal olarak uzun telomerlere sahip olan insanların daha uzun yaşadıkları, kısa olanların ise yaşlanmayla ilgili demans, kalp hastalıkları ve kanserlere daha çok yakalandıkları biliniyor.

Telomer uzunluğunun stres, sigara içilmesi, radyasyonla da ilişkisi var.

Gelelim neticeye

Çok az sayıda insan üzerinde yapılan bu araştırmadan kesin sonuçlar çıkarmak ve genelleme yapmak elbette doğru değil ama çıkan sonuçlar üzerinde düşünmeye ve tartışmaya değer.

Bana sorarsanız, çocuğunuzun boyunun değil telomerlerinin uzun olması için dua etmenizde yarar var.

KAYNAK

http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1653523

Siz de yorumunuzu paylaşın: