TÜBERKÜLOZ HASTALARI AKCİĞER KANSERİ RİSKİ TAŞIYOR
Hürriyet gazetesinin “Tüberküloz hastaları akciğer kanseri riski taşıyor” başlıklı haberde yanlış anlaşılmalara yol açabilecek bazı hususlar var.
BİR: Başlık için yanlış demek mümkün olmamakla beraber bu ifadenin öne çıkarılması sakıncalı. Zaten tüberküloz oldukları için endişe içinde olan hastaları bir de kanser riski ile korkutmak doğru değil.
Üstelik de bu dünyada yaşayıp da kanser riski olmayan bir Allah’ ın kulu var mı acaba?
İKİ: Evet, akciğer tüberkülozu geçirmiş olanlarda eskar yani iyileşme sırasında akciğerde sertleşme meydana gelen yerlerde kanser gelişebileceğine dair bir bilgi olmakla beraber bunun doğruluğu oldukça şüphelidir. Bu kişilerin aynı zamanda sigara içiyor olmaları veya dumanına pasif olarak maruz kalmaları çok daha önemli olabilir.
ÜÇ: Tüberküloz hastalarının tam teşekküllü hastanelerde tedavisi gerekmez. Bu hastaları verem savaş dispanserleri de başarı ile tedavi edebilirler.
DÖRT: Akciğer kanserine yol açan en önemli etken sigara daha doğrusu tütün kullanılmasıdır. Akciğer kanseri bazı ailelerde daha fazla görülebilir ama burada dumanaltı olmanın ve sigara içmenin, başta hava kirliliğine maruz kalma ve beslenme hataları olmak üzere çevresel faktörler daha önemlidir. Doğrudan akciğer kanseri riskini artıran bir genetik varyasyon olabilir ama tütün yanında bunun esamisi okunmamalıdır.
BEŞ: Akciğer filmlerinde iyileşmiş tüberküloza ait işaretler olması bunun akciğer kanserinin de sebebi olduğunu göstermez. Tüberkülozun iyileşmemiş olması (dirençli tüberküloz) kanserden daha mühim bir hadisedir.
ALTI: Trabzon Köprübaşı web sitesinin başlığı ise veremden de kanserden de öldürücü: “İnce Hastalık Olarak Bilinen VEREM Yani Tüberküloz Hastalarına Maalesef Maalesef Çok Kötü Haberimiz Var” (1).
Bu başlığı okuyan bir hastanın artık hayata tutunması mümkün olabilir mi, söyleyin:
***
Hürriyet gazetesinin haberi:
– UÜ Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayram: “İyi beslenemeyen ve tam teşekküllü hastanelerde tedavi olamayan tüberküloz geçirmiş insanlar, bunun üzerine de yıllar boyunca sigara içince akciğer kanserine yakalanıyorlar” –
“Maalesef iş güvenliği konusunda yeni yeni bilinçleniyoruz. Riskli mesleklerde çalışan kişiler bir de sigarayı bunun üzerine eklediğinde kanser olma risklerini kat kat artıyor”
Tüberküloz hastalarının iyi beslenmemesi, tam teşekküllü hastanelerde tedavi olmaması ve sigara kullanmaları durumunda akciğer kanserine yakalanma riski bulunduğu bildirildi.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sami Bayram, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumun her kesiminde görülen akciğer kanserine yol açan en önemli nedenin genetik faktörler ve sigara olduğunu söyledi.
Akciğer sağlığı için zararlı kimyasallardan korunma ve beslenmenin çok önemli olduğunu ifade eden Bayram, şöyle devam etti:
“Hastalara baktığımızda, akciğer kanseri olanların çoğunluğu orta veya düşük gelirli. Yüksek ekonomiye sahip hastalarda da görülüyor mutlaka ama incelediğimizde çoğunluğu orta ve düşük ekonomik gelire sahip hastalar oluyor.
Bu durumda kişinin bakımı ve geçmişte geçirdiği hastalıkların etkisi büyük. Türkiye’de eskiden tüberküloz çok görülen bir hastalıktı. Şimdi, Allah’a şükürler olsun, o kadar fazla değil ama onların zemininde gelişen kanserler var. Tüberküloz geçiren iyileşmemiş dokuların üzerinde gelişen kanserler var.”
Bayram, akciğer kanserine yakalanmış bazı hastaların röntgen filmlerini incelediklerinde, yıllar önce tüberküloz geçirdiğini belirlediklerini vurguladı.
Bu hastaların, tam iyileşmeden tüberkülozdan kurtulduğunu zannettiklerini dile getiren Bayram, “İyi beslenemeyen ve maddi durum nedeniyle tam teşekküllü hastanelerde tedavi olamayan, tüberküloz geçirmiş insanlar, bunun üzerine de yıllar boyunca sigara içince akciğer kanserine yakalanıyorlar. Çocukluğunda bu tür hastalıkları doktor eşliğinde tam tedavi süreciyle atlatmış maddi durumu iyi ailelerde böyle bir kanser türüne çok fazla rastlamıyoruz” şeklinde konuştu.
– Kansere neden olan mesleki etkenler
Kanser oluşumunda tek nedenin çocuklukta geçirilen hastalıklar veya sigara olmadığına dikkati çeken Bayram, iş ortamında da akciğerin korunması gerektiğini belirtti.
Bazı meslek koşullarının akciğeri hızla bitirebildiğine işaret eden Bayram, “Madencilikte, kimyasalların olduğu sanayide çalışanların akciğerleri ciddi risk altında. Mesela kot beyazlatma işleri. İnsanlar göz göre göre ölüme gidiyorlar. Oradaki önlem çok basit. Maskeyle çalışıp gerekli önlemleri alarak hayatlarını kurtarabilirler. Maalesef iş güvenliği konusunda yeni yeni bilinçleniyoruz. Riskli mesleklerde çalışan kişilerin, sigara da bunun üzerine eklediğinde kanser olma risklerini kat kat artıyor” ifadelerini kullandı.
Bayram, akciğer kanserinde duruma göre kanserli bölümü veya akciğerin tümünü alabildiklerini anlattı.
Akciğer nakli için donör bulmakta zorlandıklarını, bu işlemin zor ve pahalı bir süreç olduğunu bildiren Bayram, şunları kaydetti:
“Mesela madenciler önlem aldıklarında akciğerlerinde oluşabilecek hasar o oranda azdır. Bu tür işlerde çalışanlarda uzun vadede akciğerin süngerimsi yapısı tahrip oluyor. Bu meslek rahatsızlıklarında süngerimsi yapı, su çekmiş süngere benziyor. Normalde akciğer çok kolay esneyen bir yapıdır. Su çektiği zaman bu özelliğini kaybediyor, işlem göremez hale geliyor. Oksijen ihtiyacı dediğimiz veya akciğer nakli olacak ağır bir tabloya kadar gidebiliyor.”