ASTIM İLAÇLARI İŞE YARAMIYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Okul öncesi çağda viral enfeksiyonlara bağlı hırıltılı solunum (wheezing) astıma çok benzeyen ama astımla bir alâkası olmayan, çok sık rastlanan bir klinik tablodur.
5 yaşın altındaki çocukların üçte biri kadarında böyle bir atak görülür.
Bu atakları seyrek olarak yaşayan ve birkaç günlük nefes açıcı tedavi ile düzelen hafif tablolar için koruyucu tedaviyi gerekli görmem ama sık atak yaşayanlara ve ağır hastalık tablosu sergileyenlere sadece sonbahar-kış döneminde sprey kortizon veririm.
Bu çocuklara genel uygulamada hemen daima astım muamelesi yapılır ve bu hırıltılı ataklarını önlemek için hem kortizonlu sprey hem de kısaca LTRA olarak bilinen lökotrien reseptör antogonistleri verilir.
Oysa LTRA’ ların sadece erişkinlerde ve 12 aylık ve daha büyük olan çocuklarda astımın kronik tedavisi ve profilaksisi (önlenmesi) için kullanılma ruhsatı vardır.
LTRA grubu ilaçlar işe yaramıyor
Yeni bir araştırmada bu çocuklara, benim hiçbir hastama vermediğim LTRA tedavisinin plaseboya bir üstünlüğü olmadığı bildirildi ve ben de tabii ki çok ama çok memnun oldum (1).
LTRA’ ların, İstanbul Bronşiti olarak adlandırdığım sadece öksürükle ortaya çıkan bronş aşırı duyarlılığı tablolarında da işe yaramadığı daha önce gösterilmişti (2, 3).
Bu araştırmaları bu grup ilaçları leblebi gibi her öksüren her göğsü hırıldayan hastalara yazan doktorları eğiten hocalarının dikkatine sunuyorum.
LTRA grubundaki ilaçlar
Etken maddesi montelukast olan LTRA’ lar eczanelerde ‘Singulair, Onceair, Monax, Luxat, Airfix, Clast, Notta, N-fess, Respair, Zespira…” gibi isimlerle satılıyor (4).
Bir de etken maddesi zafirlukast olan ve daha az kullanılan LTRA’ lar var: Accolate, Carrox
Bu ilaçlardan yurt dışında satılan Singulair’ in kutusunun görümü bunların nasıl acımasızca “pazarlandığının” da bir göstergesi!
Gelelim neticeye
Her hastalık için geçerli olduğu üzere astım ve KOAH gibi çok sık rastlanan solunum sistemi hastalıklarında hem “aşırı teşhis” (overdiagnosis) hem “aşırı tedavi” (overtreatment) çok fazla (5).
Bu durum, insanların gereksiz bir hastalık damgası yemelerine, hiçbir faydası olmayan ilaçların yan etkilerine maruz kalmalarına ve ciddi ekonomik kayıplara sebep oluyor.
Bu konular ne yazık ki işin eğitimini yapan üniversitelerimizin ve tıp derneklerimizin ilgi alanlarının dışında kalıyor.
Hatırlatırım ki, aşırı teşhis ve tedavi ilaç endüstrisinin pazarlama zaferi, bilim dünyasının iflasıdır.
Vah ki vah!
Kaynaklar:
3. http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/14651858.CD002314.pub3/abstract
4. http://www.ilacabak.com/ilacgoster.php?Id=6291
5. http://bjgp.org/content/66/644/e152
***
EK 1 (11.1.2025): Türkiye’de de yaygın olarak kullanılan astım ilacının beyni etkilediği tespit edildi
ABD hükümeti için araştırma yapan bilim insanları, Türkiye dahil birçok ülkede yaygın olarak reçete edilen bir astım ilacının bazı hastalar için ciddi zihinsel sağlık sorunlarıyla bağlantılı olabileceğini buldular.
Reuters haber ajansı tarafından incelenen bilimsel bir sunuma göre, ilaç firması Merck’ün ürettiği “Singulair” adlı ilaç, psikiyatrik işleyiş için kritik olan çoklu beyin reseptörlerine bağlanıyor.
Muadil ilaç ismi montelukast olarak bilinen Singulair, 1998 yılında piyasaya sürüldüğünde inhaler spraylere alternatif olarak hap şeklinde olması nedeniyle piyasada rekor kırmıştı. Singulair ve muadilleri hala her yıl milyonlarca yetişkin ve çocuğa reçete ediliyor.
Merck, ilacın ilk reklamlarında yan etkilerinin neredeyse yok denecek kadar zararsız olduğunu söylerken, propektüsünde de beyinde herhangi bir dağılımın “minimal” olduğu belirtiliyordu.
Ancak 2019 yılına gelindiğinde, ilacın reçete edildiği hastalarda binlerce nöropsikiyatrik atak bildirimi internet forumlarında ve ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin (FDA) takip sisteminde birikti. Bildirilen olaylar arasında, onlarca intihar vakası da vardı.
Bu tür olumsuz bildirimler, bir ilaç ile bir yan etki arasında nedensel bir bağlantı olduğunu kanıtlamasa da FDA tarafından bir tedavinin riskleri üzerinde daha fazla çalışma yapılması gerekip gerekmediğini belirlemek için kullanılıyor.
İlaç reklamlarına izin verilen ABD’de yeni düzenlemeler
Yıllar süren analizlerin ardından, raporlar ve yeni bilimsel araştırmalar FDA’in 2020 yılında montelukastın kutusu üstüne, intihar düşüncesi veya eylemleri gibi ciddi ruh sağlığı risklerini işaret eden “siyah çerçeveli uyarı” eklemesine yol açtı.
FDA aynı zamanda ilacın neden nöropsikiyatrik yan etkileri tetikleyebileceğini araştırmak üzere kurum içi uzmanlardan oluşan bir grup oluşturdu.
Grubun ön çalışma niteliğinde olan ve daha önce rapor edilmemiş ya da kamuya açıklanmamış sonuçları Çarşamba günü Teksas’ta düzenlenen Amerikan Toksikoloji Derneği toplantısında sınırlı bir katılımcı kitlesine sunuldu.
FDA’in Ulusal Toksikolojik Araştırma Merkezi’nde müdür yardımcısı olan Jessica Oliphant Austin’daki etkinlikte, laboratuvar testlerinin montelukastın beyinde bulunan birden fazla reseptöre “önemli ölçüde bağlandığını” gösterdiğini açıkladı.
FDA ayrıca montelukastın, sıçanların beyinlerine nüfuz ettiğini gösteren daha önceki bilimsel araştırmaları da doğruladı. Oliphant, ilacın sinir sisteminde nasıl biriktiği konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. “Bu veriler montelukastın (psikiyatrik etkilere) dahil olduğu bilinen beyin bölgelerinde en yüksek seviyede olduğunu gösteriyor” dedi.
FDA, sunum verilerine dayanarak ilaç prospektüsünde güncelleme yapmayı planlamadığını bildirdi.
“Endişe verici bir durum”
Reuters tarafından incelenen FDA sunumuna göre montelukastın bünyedeki faaliyet şekli, antipsikotik “risperidon” gibi nöropsikiyatrik etkileri olduğu bilinen diğer ilaçlara benzer görünüyor. FDA ise çalışmaların sürdüğü ve sonuçların henüz kesinleşmediği konusunda uyarıyor.
FDA ilacın kutusuna uyarıyı eklediği dönemde, Avusturya Moleküler Rejeneratif Tıp Enstitüsü’nden Julia Marschallinger ve Ludwig Aigner’in araştırmasına atıfta bulunmuştu.
İki bilim insanı Perşembe günü Reuters’a yaptıkları açıklamada, yeni verilerin beyinde önemli miktarlarda montelukast bulunduğunu gösterdiğini söyledi. Marschallinger ve Aigner, ilacın bağlandığı beyin reseptörlerinin, diğer işlevlerin yanısıra ruh hali, dürtü kontrolü, biliş ve uykuyu yönetmede rol oynadığına dikkat çekti.
İki bilim insanı, araştırmanın bu bağlanma mekanizmasının her hastada doğrudan zararlı etkilere yol açıp açmadığını veya özellikle kimin risk altında olduğunu göstermediğini de kaydetti. Ancak Marschallinger, yeni verilerin yan etkilerden muzdarip olduğunu söyleyen kişilerin bildirimlerini desteklediğini belirtti.
Marschallinger, ilacın “kesinlikle endişe verici bir şey” yaptığını vurguladı.
İlaç firması Merck, sorulara yanıt vermedi. Singulair’i pazarlayan Merck iştiraki Organon’a göre şirketi ilacın güvenli olduğundan emin.
Şirket, “Singulair’in faydaları, riskleri ve bildirilen yan etki ve olumsuz tepkilere ilişkin uygun bilgiler prospektüste yer alıyor” açıklaması yaptı.
Reuters geçen yıl, FDA’nın montelukast kullanmaya başladıktan sonra depresyon, intihar düşünceleri ve davranışları veya diğer psikiyatrik sorunlar yaşayan birçok çocuk dahil binlerce hasta bildirimi aldığını yazmıştı.
2019 yılı itibariyle FDA, 1998’den bu yana Singulair ve muadilleriyle bağlantılı 82 intiharı veri tabanına işledi. Bu bildirimlerin en az 31’i 19 yaşında ve altında genç bir hastayla ilgiliydi.
Robert England’ın 22 yaşındaki oğlu Nick, 2017 yılında montelukast kullanmaya başladıktan iki haftadan kısa bir süre sonra intihar etti. England, oğlunun ölmeden önce uyku sorunu yaşadığını hatırlıyor ve ilacı almadan önce tamamen sağlıklı olduğunu ve hiçbir ruh sağlığı sorunu olmadığını belirtiyor.
“İlacı sadece birkaç gün, kelimenin tam anlamıyla sadece birkaç gün kullandı” diyen England, ilacın hayatlarının gidişatını tamamen değiştirdiğini söyledi.
Reuters ayrıca, Merck’ün ilacın beyni etkileyebileceğini ilk araştırmalarından itibaren bildiğini iddia eden davaları da haberleştirmişti. Merck’ün ilaç izni için yetkililere yaptığı açıklamalarda psikiyatrik sorun potansiyelini hafif gösterdiği iddia edilen bu davaların çoğu halen sürüyor.
***
Bu ilaç benim çocuğuma çok dokundu hem sinir yaptı hem kabuslar görmeye başladı korktuk bıraktık
Merhaba
Doktor bey aynen dediğini gibi 2 yıl bu ilacı kullandım ama hiç bir fayda görmedim aksi gibi bıraktıktan sonra çocuğumun hastalığı azaldı .
Allerji testleri yapıldı hiç bir sonuca varılamadı Atak halinde pulmicort ve ventolini 2 gün kullanıp gecen tuhaf bi hastalık ama üç yıldır çocuğum ilaç testi gibi oldu. Teşhisiniz çok doğru
Bu ilacın KOAH nhastalarına da faydası var mı babam KOAHlı olup bu ilacı da diğerleriyle beraber senelerdir kullanıyor
Sizden başka bize bunları anlatan yok, bütün doktorlar hadi bütüne yakını diyelim adeta ilaç propogandisti gibiler. İlle de de ilaç ille de ilaç. sağ olun var olun hocamm.
Merhabalar. Oğlumun (2,5 yaşlarında iken) 3ay boyunca geçmeyen öksürüğü için götürdüğüm alerji bölümünde astım teşhisi konuldu. Hemen inflacort başlatıldı. Her 2ayda bir kontrol .. Ama ilacı bırakmamamız gerektiği vurgulandı.. Bnim çocuğum en çok sonbahar mevsim geçişinde rahatsızlanırken sürekli ilaç kullanmak vicdanen beni rahatsız etse d doktor tavsiyelerine uyduk. Sonrasında çayır ve polen alerjisi çıkınca alerjik astım teşhisi ile hastalık yoluna devam ettik. Şimdilerde flixotide ve vntolin kullanmaya devam ediyoruz. Oğlum şuan 6yaşında.. Bir de ilçalara başlamadan önce öksürük varken ilaçlardan sonra tıkanmalar, ataklar, burun kanamaları ve yoğun ter başladı.. Bazn o ilk güne dönüp ilaçları almasaydım dediğim oluyor.. Kafam çok karışık.. Ne yapmam gerekiyor bilemiyorum.. Hastanelerde astım ile ilgili açıklayıcı bilgi alamıyorum.