SOLCU’ YA BAK!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Sözcü’ de Soner Yalçın‘ ın yazısı:

Solcu yayınlar “Aydınlık” ve “Evrensel” aynı başlıkta buluştu:

-“Hekimoğlu’ndan Soner Yalçın‘a gönderme.”

Hekimoğlu adlı dizide, “çocuğuma aşı yaptırmıyorum” diyen anneyle doktor arasında geçen diyaloğa yer verilmiş! Bana gönderme ise şuymuş, “Kara Kutu-Yüzleşme Vakti” kitabım aşı düşmanıymış!

Neresini düzelteyim: “Hekimoğlu” dizisi, 2004-2012’de yayınlanan “Dr. House” adlı Amerikan dizisinin kopyası! Bana gönderme dedikleri sahne seneler önce “Dr. House” dizisinde aynen vardı!

Öyle ki… “Dr. House” dizisindeki o sahnenin videosu dünyaya dağıtıldı. Denildi ki, “aman aşıları tartıştırmayın!”

“Kara Kutu” kitabımın çıkmasıyla bugün Türkiye’de de olan bu; “aşı tartışılamaz!”

Haklılar:

-Aşıların raf ömrünü uzatmak için hangi katkı maddeler kullanıldığını tartışmayalım…

-Aşı mikroplarının patentini veya genetiği değiştirilmiş mikroplar ile aşı hazırlanmasını tartışmayalım…

-Yurt dışından ithal aşıları inceleyecek laboratuvarlarımızın olmadığını tartışmayalım…

-Hiçbir ön teste gerek duymadan, “Bağışıklık sistemi doğuştan zayıf ya da çevresel şartlarla zayıflamış bireylerin aşı olması doğru mu” veya “herkese aşı vurmak yerine virüsün coğrafi dağılımına göre, çıkış noktasından yayılmasını önleyecek şekilde bölgesel aşı uygulaması yapılabilir mi” gibi soruları tartışmayalım…

-15 aşı dayatması ve verilen dozlar fazla değil mi tartışmayalım…

-Normal doğan ile sezaryen bebeklerin aşılanması arasındaki farkı tartışmayalım…

-0-2 yaşındaki çocuklara etkisini tartışmayalım…

-Japonya’da yasaklanan “Gardasil” aşısının Türkiye’de aşı listesinde neden bulunduğunu tartışmayalım…

-Amerikan FDA’nın onay verdiği “Rotashield” aşısının ölümlere sebep verdiği için toplatılmasını tartışmayalım…

-Amerikan Ulusal Aşı Yaralanması Tazminat Programı/VICP’nin, aşı sebebiyle 2 bin 620 kişiye 3.8 milyar dolar tazminat ödediğini tartışmayalım…

TANIM DEĞİŞTİRİLDİ

-Artık küresel ilaç şirketlerinin kontrolüne giren Dünya Sağlık Örgütü’nün, Nisan 2009’da “pandemi” (salgın) tanımını değiştirerek daha çok aşı satmayı sağladığını tartışmayalım…

Kuş gribi gibi aşı satışlarını artıran uydurulmuş salgınları ve patenti Rockefeller’a ait “Zika virüsü” gibi yalanları tartışmayalım…

-Yüzyılın en büyük tıp skandalı domuz gribi gibi aşıların kadınlarda düşüklere vs. sebep olduğunu tartışmayalım…

-Avusturya, Fransa, Almanya, İtalya, Yunanistan, İsviçre ve İspanya’da yasaklanan “Fluad” ve “Aggripal” aşılarının kullanımlarını tartışmayalım…

-Beyaz Saray’da Başkan Clinton ve Bill Gates’in öncülüğünde küresel aşı şirketleri Merck, Wyeth (Pfizer), SmithKline Beecham (GSK), Aventis (Sanofi) ile yapılan “aşı hayat kurtarır” toplantısını tartışmayalım…

-Pfizer ilaç devinin, PowderMed, Coley, Wyeth ve AstraZeneca‘nın Medlmmune’ü; Abbott‘un Solvay Pharma’yı; Johnson & Johnson‘ın, Crucell’i satın almasını “aşı hayırseverliği” olarak değerlendirip tartışmayalım…

-ABD Dışişleri Bakanı George P. Shultz‘dan ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld‘e kadar “derin adamların” aşı sektöründe niye bulunduklarını tartışmayalım…

FDA “Aşı Kontrol Başkanı” Dr. Anthony Morris‘in, “Herhangi bir aşının, grip salgınını önlemede etkili olduğuna dair kanıt yoktur. Şirketler aşıların etkisiz olduğunu bildikleri halde satmaya devam etmekteler” açıklaması üzerine hemen görevinden alınmasını tartışmayalım…

ASIL DÜŞMAN

 Dünyada “aşı” denince akla ilk gelen ABD “Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi/ CDC” kimler tarafından, ne zaman, hangi amaçla kuruldu tartışmayalım…

-Dr. William W. Thompson gibi CDC çalışanlarının aşı itiraflarını veya CDC başkanlarıyla, küresel aşı şirketleri ve medya arasındaki ilişkileri tartışmayalım…

-“Aşı üreticileri, ilaç şirketleri ve sağlık otoriteleri birçok tehlikeyi bildikleri halde halktan aşı gerçeğini sakladılar” diyen British Columbia Üniversitesi’nden Prof. Lucija Tomljenovic gibi onlarca uzmanın sözlerini tartışmayalım…

Rockefeller‘ın Bellagio Evi’nde yapılan “Genişletilmiş Bağışıklama Programı/EPI toplantısının sonuçlarını tartışmayalım… (Dünya aşı pazarının neoliberalizm ile 1980’de yaklaşık 1milyar dolar iken, 2024 yılında 45 milyar dolara çıkması hedefleniyor.)

-Yerli aşı üretimine kimler son verdi tartışmayalım…

-Danimarka’dan İrlanda’ya dünyanın dört yanında yapılan aşı belgesellerini “aşı düşmanı” deyip tartışmayalım…

-Sadece “Kara Kutu” değil; benzer tıp ve kapitalizm ilişkini irdeleyen E. Richard Brown’ın yazdığı “Rockefeller Medicine Men” gibi onca kitabı “aşı düşmanı” deyip tartışmayalım…

Ne diyeyim:

“Sol elim/ Acemi elim/ Zavallı elim…”

Asıl aşı düşmanı kim bilmiyor!

Kaynak: https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/soner-yalcin/solcuya-bak-5533320/

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Alişan Yıldıran dedi ki:

    Yenişafak grubu ve Bosphorus Global de muhtemelen Soner Yalçın’a muhalefet etmek namına saçmalıyorlar.

    Ayıplıyorum.

    Bu bir memleket meselesidir.
    Sağ ve sol mehfhumları 20. asırda kaldı, zaten ‘böl ve yönet’ taktiğinin unsuru idiler.

Siz de yorumunuzu paylaşın: