SİYASİLER TEPKİLİ
TSK envanterinde kimyasal silah olmadığını hatırlatan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Olmayan şeyi nasıl kullanacağız?” diyerek tepki gösterdi. Bakan Akar, uluslararası hukuk ve uluslararası hukukun ötesinde inanç ve değerlerimize atıfta bulunarak mesnetsiz sözler için “Türkiye’ye, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan büyük bir iftira” ifadesini kullandı. Akar; konuyla ilgili şikâyetlerini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirerek hukuki sürecin başlatıldığını aktardı.
Kaynak: https://www.sabah.com.tr/gundem/2022/10/22/28-tabip-odasindan-baskan-fincanciya-sert-tepki-derhal-istifa-et
***
EK 3 (23.10.2022): Hekimler, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı istifaya çağırdı. Fincancı’nın kimyasal silah iftirası iftirasına hekimler sessiz kalmadı. Aile Hekimleri Federasyonu, 20 tabip odası, üç sendika ve diğer hekim örgütleri yaptıkları açıklamalarda, Fincancı’nın Türk Ordusu’nu karalamaya çalıştığını, meslek örgütünü itibarsızlaştırdığını söyledi.
‘REDDEDİYORUZ’
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, terör örgütü PKK’nın kanalında katıldığı canlı yayında, Türk Silahlı Kuvvetlerini ‘kimyasal silah’ kullanmakla suçladı. Fincancı “Belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış.” ifadelerini kullandı. Financı gelen yoğun tepkileri yumuşatmaya çalışarak yeni bir açıklama yaptı, sözlerinin yanlış değerlendirildiğini iddia etti.
20 tabip odası ile hekim örgütleri TSK’yı hedef alan Fincancı’yı istifaya davet etti. Dernek ve tabip odaları içindeki grupların da destek verdiği açıklamada “Türk Tabipleri Birliği Başkanını istifaya davet ediyoruz! Türk milletinin canına Türk devletinin bekasına kast etmek amacıyla ülke sınırları dışındaki düşmanlarımız tarafından kurulan terör örgütüne karşı, gücünü bu asil milletin sinesinden alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin yaptığı meşru müdafayı, iftiralar atarak karalayan zihniyeti şiddetle kınıyor, Türk Tabipleri Birliği Başkanının, meslek örgütümüzü itibarsızlaştıran bu tür açıklamalarını her zaman olduğu gibi yine reddediyor ve TTB Başkanını derhal istifaya davet ediyoruz.”
Açıklamaya, Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Giresun, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Nevşehir, Niğde, Ordu, Rize – Artvin, Sakarya, Tokat, Trabzon, Yozgat, Erzurum-Kars-Gümüşhane-Bayburt-Ardahan-Iğdır Tabip Odaları ile Tabip Sen, İzmir Hekim Güçbirliği Grubu, Milliyetçi Hekimler Derneği imza verdi.
AHEF: ÖZÜR DİLE VE KENARA ÇEKİL
Bir açıklama Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu’ndan geldi. Federasyondan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Aile Hekimleri Demekleri Federasyonu olarak bildirmek isteriz ki; Dünyanın en kadim düzenli ordu geleneğine sahip Türk Ordusuna yönelik iddia ve ithamları üzülerek, öfkeyle takip ediyoruz. Bizleri bu vesile ile meslek örgütümüzün yıpratılmasına da alet olmamakla, milli bir meselede suskun kalmamak arasında tercih yapmak zorunda bırakan, asil ordumuza dil uzatan şahısları bir an evvel temsil ettikleri camiadan ve Türk milletinden özür dileyip bir kenara çekilmeye davet ediyoruz. Konu ile ilgili adli mercilerin gerekeni yapacağından endişemiz yoktur. Ancak bu gerekçe ile bir taraf açıklama mecburiyeti doğmuştur. Tüm kamuoyunun bilmesini isteriz ki AHEF olarak tarafımız Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafıdır.”
HEKİM-SEN GENEL BAŞKANI DR. ADİL KURBAN: HEKİMLER TTB YÖNETİMİNİ ALACAK
Bu açıklamayı iyi niyetle karşılamak çok zor. Türk Hekimleri olarak kabul etmiyoruz. İstifa etmesi konusunda bir sosyal medya çalışması yapıldı. Biz de bu konuda müdahil olduk. Hekimler yakın bir gelecekte oradaki iktidarı ele alacaklardır.
TTB ile ilgili seçim prosedürü çok basamaklı gibi görünüyor. Delege seçimlerine müdahil olunamıyor. Delegelerin ayrı bir zamanda seçimleri var ve ayrı zamanlarda tekrarlanıyor. Daha demokratik bir seçim taslağının hazırlanması gerekiyor. TTB, meslek örgütü olması hasebiyle çok önemli görevleri var. Ama bu görevler yerine getirilemediği için mesleğimizde yozlaşma da meydan geldi. Maalesef bütün olmamamıza da neden oldu. Bunun zararı tüm sağlık sistemine. TTB siyasete alet edilemez ve siyasi bir karakterin bu noktada olmaması gerekiyor. TTB’nin tıbbın tarafı olması gerekiyor.
HEKİM BİRLİĞİ GENEL BAŞKANI HATİCE ÇERÇİ BALCI: ÜYE OLALIM MESLEK ONURUMUZU KORUYALIM
Biz hekimler vatanını ve milletini seven insanlarız. Şebnem Korur Fincancı’nın hekimliğe ve bütün hekimlere mal olacak açıklamasından çok rahatsızız. Bu sözler bizi derinden yaraladı. Bu tavırları onaylamadığımız için hekim sendikasını kurma ihtiyacı duyduk. Ön yargıları kırmaya çalışırken böyle bir açıklama yaralayıcı oldu.
Bu duruşları nedeniyle 22 yıldır TTB’ye üye olmadım. Meslektaşlarımızın üye olarak hekim mesleğinin onurunu korur ve savunur hale gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Bütün hekimler üye olmalı ki bir daha böyle açıklamalarla vurulmayalım. Bu açıklamanın tüm hekimlere mal edilmesi bizi üzüyor.
CUMHURİYETÇİ HEKİMLER İKİNCİ BAŞKANI DR. HİKMET ÇEVİK: ABD PLANLARI TARİHİ ÇÖPLÜĞÜNE GİDECEK
Şebnem Korur Fincancı, Türkiye Cumhuriyeti Ordusunun kimyasal silah kullandığı düşündürecek ifadeler kullanarak TSK üzerine leke düşmesini sağlıyor hem de ABD ve Batı’ya davet çıkarmış oluyor. Çıplak yalana ortak olan TTB Başkanını kınıyorum. Türkiye’nin Bağdat ve Şam’la anlaşarak ABD’nin 2. İsrail kurma hevesini tarihin çöplüğüne göndermesini hiçbir yalan, güç engelleyemeyecek. Yalana ortak olan Şebnem Korur Fincancı istifa etmelidir.
TABİP SEN GENEL BAŞKANI AV. AHMET ERÇEK: ‘MESLEK ÖRGÜTÜMÜZÜ BU ZİHNİYETTEN KURTARALIM’
Türk Tabipleri Birliği bir meslek örgütüdür. 6023 Sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunu’yla kurulmuş bir kamu kurumudur. Ancak bizim meslek örgütümüz bir süredir asli vazifesini bir tarafa bırakıp ideolojik bir saplantı içine girmiştir. Ve bu en fazla zararı da hekime vermektedir. Elinde bir delil olmadan böyle bir açıklama yapmak bir tabipler odası başkanının haddi midir? Bu kadar kendi ordusuna, memleketine düşmanca bir tavır içerisine girilir mi? Şiddetle kınıyoruz. Ordumuza, devletimize, milletimize bu tür bir iftirayı kabul etmiyoruz. Şebnem Korur Fincancı TTB’yi devletine milletine vurmak için bir araç olarak kullanıyor. Dünyanın en şerefli ordusuna bu iftirayı atan birisinin böyle bir koltukta oturmaması için istifaya davet ediyoruz. Oraya vatanıyla, milletiyle sorunu olmayan bir hekimin geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. 30 bin kişinin üye olduğu İstanbul Tabip Odası’nda 4 bin kişi oy kullanıyor. Herkesi odasına sahip çıkmaya çağırıyorum. Son TTB seçimlerinde biz yüzde 30 oy alan bir ekibin genel sekreter adayıydım. Temsil edilmiyoruz. Bir sonraki seçimde meslektaşlarımız gelsin ve oylarını kullansınlar. Bu hekimlerin bağlı olduğu odayı da bu zihniyetten kurtaralım. Baroda olduğu gibi tüm hekimlerin daha cüzi aidatlarla zorunlu üyeliği tüm hekimlerin temsil edilmesini sağlar.
İZMİR HEKİM GÜÇ BİRLİĞİ BAŞKANI DR. SUAT KAPTANER: TTB’YE ZORUNLU ÜYELİK GELMELİ
Şebnem Korur Fincancı’yı uzun yıllardır tanıyoruz. Hem grubu hem de hekim topluluğunu uyarmaya çalıştık. Kendi ideolojik görevini yapıyor. Tutumunun hekim haklarıyla sağlık ortamıyla uzaktan yakından alakası yok. Açıklaması Türkiye Cumhuriyeti karşıtı bir açıklamadır. PKK iddialarını dile getirerek çok büyük suç işlemiştir. Bu haliyle Türk hekimlerini temsil edemez. Bizler Kuvayı Milliye ve Tıbbiyeli Hikmetler geleneğinin üyeleriyiz. İstifa edene kadar bu çağrıyı, mücadeleyi yapacağız. Hekimlerin örgütlü olduğu bütün federasyon, sendikalar, meslek örgütleri büyük bir tepki içinde, istifaya davet ediyorlar. Emperyalizmin PKK, PYD ve IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadele eden Türk Ordusuna karşı PKK iddialarını gündeme getirmek kabul edilemez. Fincancı terör destekçisidir. Hekimlerimizi temsil edemez. Bu açıklamayı yapan Fincancı’ya karşı sessiz kalan oda yöneticilerini uyarıyoruz. TTB Merkez Konseyi Fincancı’ya sahip çıkan bir açıklama yaptı. Korkakça bir açıklama. Vicdanları kanatan bir açıklamayı bir hekim yapamaz. Fincancı derhal soruşturulmalıdır. Bir hekim görüntüye bakarak karar verebilir mi? Bir hekim emperyalist işbirlikçisi bir kanala açıklama yapar mı?
Bütün hekimlere meslek örgütüne zorunlu üyelik getirirseniz o zaman Türkiye’deki hekimlerin yüzde 95’i böyle açıklamaları onaylamaz ve odasına sahip çıkar. Aksi durumda örgütlü azınlık, örgütsüz çok büyük hekim çoğunluğunun başına bu şekilde bela olur. Hekimler istifa ederek, üye olmayarak, seçimlere katılmayarak tepki gösteriyor. Ama sonuç bu…
BAKAN AKAR’DAN SERT TEPKİ
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kimyasal silah kullandığı” iddiasının büyük bir iftira olduğunu, bununla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, “Terör örgütünün çöküşünün gölgelenmesi, ona yardım, destek sağlanması için yapılmış olan bu eylemi şiddetle kınıyoruz.” dedi.
Akar, Edirne’de gazetecilerle bir araya geldi. Terörle mücadelenin artan bir şiddet ve tempoda taarruzi ruhla kararlılıkla devam ettiğini aktaran Akar, “Biz başta Irak ve Suriye olmak üzere tüm komşularımızın sınırlarına, egemenlik haklarına saygılıyız. Mehmetçik, sivillere, masum insanlara, tarihi, dini, kültürel yapılara, çevreye zarar gelmemesi için diğer hiçbir ülke ordusunun göstermediği duyarlılığa sahip. Hem planlama hem icra safhasında bu duyarlılığı gösteriyoruz” diye konuştu.
“TSK’nın kimyasal silah kullandığı” iddiasını tepki gösteren Akar, aslı olmayan bu tür iddiaları iftira olarak nitelendirerek şunları söyledi: “Bazı fitne fesat odakları Mehmetçiğin moralini bozmak için ellerinden gelen gayreti gösteriyor. TSK’nın envanterinde kimyasal silah yok. Bizim uluslararası hukuka saygımız, bunun da ötesinde inançlarımız, insani, manevi değerlerimiz var. Bizim kültürümüzde işkence, eza, cefa yok. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Hukuki süreç başladı. Bunu yapanlar, hesabını yargı önünde verecekler. Bu Türkiye’ye, Türk Silahlı Kuvvetlerine atılan büyük bir iftiradır, bühtandır. Böyle bir şey asla ve kat’a söz konusu değildir. Bu iftiralar teröristler biraz daha zaman, zemin kazansın diye ortaya atılmaktadır ”
Kaynak: https://www.aydinlik.com.tr/haber/hekim-orgutleri-ttb-baskaninin-istifasini-istedi-turk-tabiplerini-temsil-etmiyor-346543
***
EK 4 (23.10.2022): BÜLENT POLAT “Türk Tabipleri Birliği Başkanı sıfatıyla yapılan ve Türk ordusunun kimyasal silah kullandığını iddia eden açıklamalar son derece rahatsız edicidir. Hiçbir somut veri ya da kanıt olmadan, sadece bazı görüntülere dayanarak ortaya atılan bu tehlikeli iftirayı kınıyorum”
Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1584231985358086144?s=20&t=FlxPLW-2BRXaME2QCNRLpA
***
EK 5 (25.10.2022): GÜLÜMSER HEPER “Bilim” ifadesinin nasıl pespaye edildiğini görünüz sevgili kardeşlerim. TTB başkanı bilim kadını imiş. Öyle bilim ki video izleyerek kimyasal kullanıldığını algılıyor. Bu kadının arkadaşlarının tamamı küreselci hekim ve malum lobinin adamları İçim kaldırmıyor artık bunları”
Kaynak: https://twitter.com/Gulumser_Heper/status/1584799399649366017?s=20&t=eLHEHs68129f-Itjf5f1_Q
***
EK 6 (25.10.2022): GÜLÜMSER HEPER “İşin dramatik yönü!! TTB başkanının küreselci arkadaşlarının bana eleştirileri yüzünden bir zamanlar içinde olduğum parti bana pasif agresif tavır gösterdi. Bastım istifayı Sanki kumda oynuyoruz. Ne gerçek sol ne milliyetçi kalmış memlekette Seçmenler de üç maymunu oynuyor Peh
Kaynak: https://twitter.com/Gulumser_Heper/status/1584801613868191745?s=20&t=eLHEHs68129f-Itjf5f1_Q
***
EK 7 (25.10.2022): YÜKSEL AYTUĞ “Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın PKK televizyonuna çıkıp şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Güneydoğu’da kimyasal silah kullandığı gibi mesnetsiz bir yalanı ortaya atması her vatansever gibi benim de kanıma dokundu.
Koca bir mesleki kuruluşu tek başına temsil ettiğini düşünmüyorum bu kadının. Zaten TTB’nin diğer şehirlerdeki başkanlıklarından da kınama mesajları yağdı. Ama Fincancı’nın taşıdığı sıfat, “Söyledikleri kendisini bağlar, saçmalamış” deyip geçmemi engelliyor. Özellikle de isminin başında “Türk” adı yer alan bir kuruluşun başında bulunurken insanın her kelimesini ölçüp biçmesi gerektiğine inanırım.
Her şeyden önce; önüne gelen her derneğin, kuruluşun, sivil toplum örgütünün isminin önüne “Türk” kelimesi getirilmesine karşıyım. Bu işin bir esasa bağlanması gerekir. Her dileyen, bu kutlu ve şanlı ismi kullanamamalı.
Türk Tabipleri Birliği’nin ise her siyasi tartışmanın ortasında yer almasını, adeta bir muhalefet partisi gibi hareket etmesini, pek çok karalayıcı propagandaya alet edilmesini tasvip etmek bir yana, bu tavrı şiddetle kınıyorum. İnsanların sağlığı, sıhhati için çalışmayı bırakıp, adeta hükümeti yıkma çabaları içine girenler ve en sonunda kendilerini kaybedip, “Türk Silahlı Kuvvetleri kimyasal silah kullanıyor” diye ihanete soyunanlar bunun bedelini mutlaka ve mutlaka kanun önünde ödemeli.
O Mehmetçik ki, Balkanlar’dan Afrika’ya, Afganistan’dan Azerbaycan’a kadar görev aldığı her yerde “şefkati” nedeniyle büyük takdir görmüş, sevgi ve saygı kazanmıştır. Dağda kendisine saatlerce mermi sıkan terörist teslim olduğunda üşümesin diye kendi parkasını onun üzerine saran da, PKK’nın sözde komuta merkezinin önünden bir çocuk koşarak geçiyor diye aylardır planlanan imha programından vazgeçen de o asil Mehmetçik’tir. Adı, titri, sıfatı ne olursa olsun kimse benim kahraman askerime dil uzatamaz.
Artık “Fincancı katırlarını” ürkütme zamanıdır!
Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/gunaydin/aytug/2022/10/25/turk-ismini-almak-bu-kadar-kolay-mi
***
EK 8 (25.10.2022): MEDİMAGAZİN
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili iddialara değinen Bahçeli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığını dillendirenlere aldanacak ve kanacak hiç kimsenin olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Irak ve Suriye’de benzeri karanlık algı oyunlarının görüldüğü, işgal için bahaneler oluşturulduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye’den bir Irak, bir Suriye çıkarmak için ortam yoklayanlar sömürge piyonlarıdır, mahcup ve mağlup olmaları da kaçınılmaz bir akıbettir. CHP’li bir milletvekilinden HDP’lilere, terörist Demirtaş’tan Türk Tabipleri Birliği Başkanı’na kadar düşman safında toplananlar, terörün değirmenine su taşıyanlar açıktadır, hepsi de alçaktır. İP Başkanı’nın Türk Tabipleri Birliği’ne övgüleri, bizi de suçlayan sözleri hala hafızalarımızda olup, en son dehşet verici iftiraya ne diyeceği, nasıl bir yorum getireceği pek tabii merak konusudur. Herkesi uyarıyorum; Türk askerine düşmanlık, düşmana askerliktir. Teröristlere basamak olanlar, sözcülük yapanlar su katılmamış teröristtir. Türk askerine aslı astarı olmayan suçlamalarda bulunanlar terörizme beşinci kol faaliyeti yapan kansızlardır.
“TTB’nin kapısına kilit vurulması tarihi önemde addediyorum”
Şerefli Türk hekimlerini hariç tutuyorum, Türk Tabipleri Birliğinin başkan ve yöneticileri hakkında en ağır cezai işlemlerin tatbik ve temin edilerek, bu birliğin kapısına kilit vurulmasını, doktorlarımızın bu kuruma mecburi üyelik şartlarının kaldırılarak özgürleşmelerini tarihi önemde addediyorum. Türk düşmanı bir birliğin isminin başında Türk olamaz, Türk yazılamaz. Türk askerine hainlerin ve zalimlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela Türk Tabipleri Birliği Başkanı’yla diğerlerinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansız ve ülkesiz olmaya mahkum edilmesi akla en yatkın yollardan birisidir. Zira tahammülümüz bitmiş, sabır taşımız çatlamıştır.”
Kaynak: https://medimagazin.com.tr/guncel/devlet-bahceli-ttb-baskani-vatandasliktan-cikarilsin-102571
***
EK 9 (25.10.2022): TTB’ye sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TTB başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız. Böyle bir şahsın adı Türk’le başlayan kurumun başında olmasını milletimizin tüm fertlerini rahatsız ettiğine inanıyorum.” dedi.
Erdoğan, TSK’nın terör operasyonlarında kimyasal silah kullandığını iddia eden Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ilişkin ise şöyle konuştu:
Bilindiği gibi sınır ötesi Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Ayrıca bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız. Terör örgütün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara göre hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır. Bu çerçevede ilgili bakanlarımıza Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdik.
Meslek örgütlerini ideolojik saplantılarının borazanı haline getiren terör örgütü destekçilerini buradan temizleyerek bu yapıları kuruluş amaçların uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız.
Kaynak: https://medimagazin.com.tr/hekim/cumhurbaskanindan-ttb-baskanina-sert-tepki-yasal-duzenlemeyle-bu-ismin-degismesini-saglayacagiz-102561
***
EK 10 (26.10.2022): Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli’nin hedef gösterdiği TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Korurcu’nun gözaltına alındığını şöyle duyurdu:
“TTB Başkanı ve Vakfımızın Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı kabul edilemez bir şekilde gözaltına alınmıştır. Derhal serbest bırakılsın.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Rasime Şebnem Korur’un “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan gözaltına alındığını bildirdi
Evinde arama
Halk TV Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik, TTB avukatlarından aldığı bilgiyi İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah’ta aktardı. Çelik şunları söyledi:
“Şu an Şebnem Korur Fincancı’nın İstanbul’daki evinde arama yapıldığını öğrendik. Fincancı yurt dışındaydı, döndü ve ifade vermek için başvurdu avukatlarıyla. ‘Perşembe akşamı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığı bilgisini alır almaz, cuma günü giderek bir dilekçe verdik. Katibe telefonlarımızı bıraktık ve başsavcılıktan da ifadeye çağrılacağı bilgisini aldık. Biz ifadeye çağrılmasını beklerken evine bir baskınla gözaltına alındı Şebnem Hoca. Biz de şu anda İstanbul’a hakaret ediyoruz’ dediler konuştuğum avukatlar. Ankara’ya getirileceğine dair bir bilgi var Şebnem Korur Fincancı’nın.”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklama ise şöyle:
“20.10.2022 tarihinde PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle Türk Tabipler Birliği Başkanı Rasime Şebnem Korur, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7/2 maddesi gereğince Terör Örgütü Propagandası Yapmak suçundan 26.10.2022 tarihinde gözaltına alınmıştır.
Ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığımızca adı geçen şüphelinin halen devam ettirdiği Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı görevine, 6023 sayılı Türk Tabipler Birliği Kanununun ‘Amaçları dışında faaliyet gösteren Türk Tabipleri Birliğinin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Sağlık Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine…’ şeklindeki Ek 2. Maddesinin 2. Fıkrası gereğince SON VERİLMESİNE, aynı maddenin 3. Fıkrasında düzenlenen usulle yerine yeni merkez konseyi başkanı seçilmesine karar verilmesi için nöbetçi asliye hukuk mahkemesi nezdinde talepte bulunulmuştur.“
Gözaltıya tepkiler
Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına ise tepkiler geldi.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir: Düşüncesini beğenmedikleri insanları gözaltına almak FETÖ taktiği idi, artık AKP’nin geleneksel politikası haline geldi. TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına niye gerek duyuldu? Çağırsanız gelip ifade vermeyecek miydi? #SebnemKorurFincancıYalnızDeğildir
HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu: Bu zorbalığa teslim olmayacağız.Şebnemn hoca yalnız değildir ,yalnız kalmayacak.
HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları: Şebnem Hoca Türkiye toplumunun vicdanıdır, bu saldırı ile vicdanları susturamazsınız…
Avukat Eren Keskin: Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı. Bir Adli Tıp hekimi, TTB başkanı çağrılınca ifadeye gidecekken gözaltına alınıyor. Gözaltında tutulan gazeteciler ve Şebnem Korur Fincancı.. Sizi asla yalnız bırakmayacağız.
Türk Tabipleri Birliği: Bir süredir yürütülen linç kampanyasının ardından bugün gözaltına alınan hocamız Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya yapılanları asla kabul etmiyoruz. Hocamıza ve örgütümüze sahip çıkarak mücadelemizi sürdüreceğiz!
İstanbul Tabip Odası: TTB MK Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması kabul edilemez. Bilinmelidir ki TTB her zaman iyi hekimlik değerlerine bağlı bir mücadele sürdürmüştür. Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılmalıdır!#ŞebnemKorurFincancıYalnızDeğildir
İnsan Hakları Derneği: Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı gözaltına alınmıştır. Derhal serbest bırakılsın.
Veli Saçılık: Önce hedefe gösterip, şeytanlaştırıyorlar. Sistem muhalefetinin “tepki verirsek başımıza dert alırız” diyecek bir basiretsizlik içinde olduğunu bilerek harekete geçiyorlar. #SebnemKorurFincancıYalnızDeğildir
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir: TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı kabul edilemez bir şekilde gözaltına alınmıştır. Şebnem Hoca derhal serbest bırakılmalıdır. #ŞebnemKorurFincancı #ŞebnemKorurFincancıYalnızDeğildir
Sağlık Emekçileri Derneği Şişli: Hakikati savunan Şebnem Hocanın gözaltına alınması kabul edilemez. Kimyasal silah kullanımının araştırılmasını öneren bir insan hakları savunucusuna yapılan bu muameleyi kabul etmiyoruz.
Ne olmuştu?
Sosyal medyada dolaşıma sokulan videoda terör örgütü PKK’ya yönelik operasyonda kimyasal silah kullanıldığı ileri sürüldü. Terör örgütüne bağlı hesapların dolaşıma soktuğu görüntülerde yer alan iki kişinin bir çeşit kriz geçirdiği, çevresindekilerin de müdahale etmeye çalıştığı görülüyordu. Videoya ilişkin konuşan bazı milletvekilleri kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığına dair araştırma yapılmasını istediler. AKP ise bunun TSK’ya yönelik bir iftira kampanyası olduğunu söyledi.
‘Kullanılmış’
Görüntüleri izlediğini söyleyen Fincancı, “kimyasal kullanılmış” dedi. Fincancı, videoyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Daha önce de incelemiştim. Belliki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, kimyasal gazlardan, zehirli gazlardan biri kullanılmış durumda. Çok çeşitli kimyasal silahlar var. Her ne kadar kullanılması yasak ise de ne yazık ki bu yasaklanmış silahların çatışmalarda kullanıldığını da görüyoruz.”
MSB: Beyhude çırpınışlar
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) iddiaların ardından açıklama yaptı ve şunları söyledi:
Silahlı Kuvvetlerimiz, uluslararası hukuk ve anlaşmalarca yasaklanmış mühimmat kullanmamaktadır. Bu tür mühimmat TSK envanterinde bulunmamaktadır.
Dezenformasyon çabaları TSK’nın kararlı mücadelesi sonucu çökme noktasına gelen ve ahlak dışı yollarla çıkış arayan terör örgütü ve müzahirlerinin beyhude çırpınışlarıdır.
‘İftira kampanyaları’
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da bu iddiaları iftira olarak nitelendirdi ve “Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve İstihbaratımız, terör örgütünün oksijenini kestikçe yeni iftira kampanyalarına başvuruyorlar. Kimyasal silah yalanı, terörü aklamaya ve estetize etmeye çalışanların beyhude çabasıdır. Terörle mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam edecek” dedi.
Erdoğan ve Bahçeli ne demişti?
Erdoğan, “Türk Tabipler Birliği Başkanı ile ilgili yargı harekete geçmiştir. Hem bu kişiyle, hem bu kurumla ilgili adımlar atılacak. Bakanlarımıza, Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatı verdik. Gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız” demişti.
Bahçeli ise şu ifadeleri kullanmıştı:
“Terörle mücadelemizi kundaklamak isteyenler yalan ve iftirayla bezenmiş iddialarla karşımıza çıkmaktadır. Kimyasal silah kullanıldığına inanan kimse yoktur. Türkiye’den Irak, Suriye çıkarma peşinde olanlar sömürge piyonlarıdır. CHP’li vekilden HDP’lilere, terörist Demirtaş’tan TTB Başkanı’na kadar terörün değirmenine su taşıyanlar alçaktır. İP Başkanı’nın TTB’ye övgüleri hala hafızalarımızda olup, son dehşet verici sözlerine ne yorum getireceği merak konusudur.
Türk askerine düşmanlık, düşmana askerliktir. 23 Ekim’de Köln’de husumet oluşumu tarafından düzenlenen konferansta yeminli Türkiye düşmanları sahneye çıkmıştır. TTB Başkanı da terör örgütleriyle iltisaklı olduğu gerekçesiyle hapis cezası olanların hak ihlaline uğradığını söylemiştir. Şerefli Türk hekimleri hariç, TTB Başkan ve yöneticileri en ağır cezalar tatbik edilerek kapısına kilit vurulmasını tarihi önemde addediyorum. Türk düşmanı birliğin isminin başına Türk yazılamaz. TTB’nin tıpla, hekimlikle uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır.
Türk askerine hainlerin ve zalimlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela Türk Tabipleri Birliği Başkanı’yla diğerlerinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansız ve ülkesiz olmaya mahkum edilmesi akla en yatkın yollardan birisidir. Zira tahammülümüz bitmiş, sabır taşımız çatlamıştır. Türk Tabipleri Birliği’nin tıpla, hekimlikle, sağlıkla uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır.“
Kaynak: https://halktv.com.tr/gundem/ttb-baskani-sebnem-korur-fincanci-gozaltina-alindi-evinde-arama-yapiliyor-699649h
***
EK 11 (1.12.2022): MİNE KIRIKKANAT “Katılmıyorum. Çok yerinde bir yargı kararı! TTB, Adnan Oktar’ın yargı tezgahlarına çakma raporlarla alet olan Şebnem Korur Fincancı başta, bu birlik imza attığı saçmalıklarla doktorlarımızın ezici çoğunluğunu temsil etmiyor. Kendileri çalıp kendileri oynayan militanlar bunlar“
Kaynak: https://x.com/mkirikkanat/status/1730287506308903118?s=20
***
EK 12 (1.12.2023): SİBEL GÜRCİHAN “Çok da güzel olmuş. O iktidarın nice hukuksuzluklarına ortak oldunuz. Soru soran vatandaşları, meslektaşlarınızı CİMER’e, EGM’ye şikayet ettiniz. Bu iktidarın döneminde cezalandırılmak şansınız aslında. Türk Milleti’nin şamarı henüz gelmedi.”
Kaynak: https://x.com/FSYuksek/status/1730287316260782275?s=20
***