YÜKSEK DOZ GRİP AŞISI DA GRİP VE PNÖMONİ İÇİN HASTANEYE YATIŞLARI ÖNLEMİYOR

💥 Yüksek doz grip aşısı da grip ve zatürre için hastaneye yatışları önlemiyor https://www.youtube.com/watch?v=Cf-m1M3_3Qg
***
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Kısa adı DANFLU-2 olan randomize klinik araştırmada, yaşlı yetişkinlerde yüksek doz grip aşısının standart doza kıyasla kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler olaylarda anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığı ortaya konmak istendi.
65 yaş ve üzeri 332.438 yetişkinin yüksek doz veya standart doza ayrı ayrı randomize edildiği araştırmanın önceden belirlenmiş bu ikincil analizinde grip ya da pnömoni nedeniyle hastaneye yatışta her iki doz arasında bir fark çıkmadı ama yüksek doz grubunda kardiyovasküler olaylardan hastaneye yatış ensidansı %2,25, standart doz grubunda ise %2,38 olarak bulundu.
Bu fark da esas olarak kardiyovasküler sebeplerle hastaneye yatış ensidansının daha düşük olmasından kaynaklanıyor (1.30%’ a karşı 1.40%).
Araştırmacılar, yüksek doz alanlarda standart doz alanlara göre kardiyovasküler hastaneye yatış sıklığının azaldığını, bunun da özellikle kalp yetersizliği sebebiyle hastaneye yatış sıklığının daha düşük olmasıyla ilişkili olduğunu ileri sürüyorlar.
Kısacası: Grip/pnömoni yatışları bakımından bariz fark yok; kalp-damar yatışları için yüksek doz lehine çok mütevazı bir avantaj sinyali var.
Araştırma, yarın medyada “Yüksek doz grip aşısı kalp krizlerini önlüyor” başlığıyla haber olursa hiç şaşırmam.
Bu sayıları bir de sayıları NNT (Number Needed to Treat = 1 kişi fayda görsün diye aşılanması gereken kişi sayısı) ile açıklayalım.
- Kardiyovasküler sebeplerle hastaneye yatış farkı
- Standart doz: %1,40
- Yüksek doz: %1,30
- Mutlak risk farkı = 0,10% (0,0010)
👉 NNT = 1 / 0,0010 ≈ 1.000
Yani 1000 kişiye standart yerine yüksek doz grip aşısı yapıldığında, 1 kişi kardiyovasküler sebeplerle hastaneye yatmaktan korunmuş oluyor.
- Tüm kardiyorespiratuar sebeplerle hastaneye yatış farkı
- Standart doz: %2,38
- Yüksek doz: %2,25
- Mutlak risk farkı = 0,13% (0,0013)
👉 NNT = 1 / 0,0013 ≈ 770
Yani yaklaşık 770 kişiye yüksek doz aşı yapılınca, 1 kişi kardiyorespiratuar sebeplerle hastaneye yatmaktan kurtuluyor.
💢 Aklımda deli sualler!
BİR: Yüksek doz aşı diye bir ürünün ortaya çıkmasının sebebi, standart aşılardan beklenen faydanın elde edilememesi olduğuna ve bu araştırma her ikisinin de önemli bir farkları olmadığını gösterdiğine göre grip aşılarının yüksek dozlusunun da standart dozlusunun da bir işe yaramadığı sonucu çıkmıyor mu?
İKİ: Yüksek doz aşının grip ve zatürre sebebiyle hastaneye yatışları önlemede standart dozdan bir farkı yoksa o zaman kardiyovasküler yatışlar bakımından da farkı olmaması gerekmez mi?
Nerden baksan tutarsızlık. 😜😜😜
Neden aşısız kontrol grubu yok?
Randomize kontrollü bir çalışmada aşısız kontrol grubu olmuyor; çünkü yaşlılarda influenza ciddi riskli kabul ediliyor ve bu sebeple aşısız gruplar genelde gözlemsel çalışmalarda inceleniyor.
Çoğu gözlemsel veri, aşı olmayan yaşlıların grip nedeniyle hastaneye yatış ve ölüm riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor ama burada “sağlıklı aşılanan” etkisi (yani aşı olmayı tercih edenlerin zaten daha sağlıklı olması) gibi karıştırıcı birçok faktör büyük rol oynuyor.
Bu araştırma plasebo kontrollü olsaydı neticenin farklı olmayacağı kanaatindeyim.
Hatta Ferhat Arslan’ ın dediği gibi kontrol grubuna aşı yerine “sarımsak” ve hele de “yüksek doz sarımsak” verilseydi sarımsak grubu bu uygulamada çok daha faydalanmış çıkardı (2).
Buna yemin ederim ama ispat edemem!
Bu tür, “kontrol grubuna plasebo verilirse katılımcılara zarar verilir” şeklindeki bir yaklaşım, ürünlerinin bir şe yaramadığının ortaya çıkmasından endişe duyan Big Farma’ nın en büyük numaralarından biridir. Yemezler!
Hepsi bir satış, pazarlama, halkla ilişkiler işi
Şimdi de gelin bu işin uzmanlarına kulak verelim (3).
CIDRAP ve ona bağlı Center of Excellence for Influenza Research and Surveillance’ ın müdürü Michael T. Osterholm şunları söylüyor:
“Bu aşıyı aşırı teşvik ettik ve abarttık. Yüceltildiği kadar korumuyor aslında. Hepsi bir satış/pazarlama, halkla ilişkiler işi.
Bugünkü aşılara duyulan güvenin daha etkili aşıların bulunmasını sağlayacak araştırmaların yapılmasını engellemesinden kaygı duyuyorum”.
Peter Doshi de BMJ’ de grip hastalığı ve grip aşısını şu veciz cümle ile tarif ediyor: “Pazarlanan hastalığın pazarlanan aşısı”:
“Grip aşılarının pompalanması günümüzdeki “en saldırgan halk sağlığı politikalarından biridir”.
Gelelim neticeye
Clinical Infectious Disease isimli dergide yayınlanan araştırma hem grip aşılarının koruyucu etkisi olmadığını ve hem de grip aşısı yapılanların yapılmayanlara göre 4.4 misli fazla ateşli solunum yolları enfeksiyonu geçirdiklerini ortaya koymuştu (4).
Daha önce de yüksek doz üçlü grip aşısının standart doz dörtlü grip aşısına göre tüm sebeplere ölümleri veya kalp-damar hastalıklarına bağlı hastaneye yatırılma ihtiyacını azaltmadığı ortaya çıkmıştı (5).
Kasa zerk edilen grip aşıları gribi ve dolayısıyla da bulaşmayı önlemez; bunun için aşının buruna uygulanması gerekir.
Standart grip aşıları yapıldıktan birkaç hafta sonra ortaya çıkan ve sadece birkaç ay süren bir antikor cevabı sağlarlar (6).
Bu aşılar, hücresel bağışıklığı etkilemez, etkileselerdi her sene yapılmasına gerek kalmazdı.
Bir araştırmaya göre de beş senedir grip aşısı yaptırmayanların her sene grip aşısı yaptıranlara oranla daha az gribe yakalandığı tespit edildi (7).
NOT: Araştırmacılar, kontrol grubuna plasebo vermek etik olmaz diyorlar. Madem öyle, ben de yazımın başlığını onlar gibi “uyanıklık” yaparak atarım. Böyle saça böyle tıraş!
Kaynaklar:
1. https://jamanetwork.com/journals/jamacardiology/fullarticle/2838476
Makale: High-Dose vs Standard-Dose Influenza Vaccine and Cardiovascular Outcomes in Older Adults
2. https://x.com/Ferhatarslandr/status/1962093211096174998
***