Psikiyatrinin mukaddes kitabı olarak bilinen DSM’ nin son güncellenmiş versiyonunu hazırlayan panel üyeleri ve ilaç şirketleri arasında yaygın ve büyük ölçüde açıklanmamış menfaat münasebetleri olduğu tespit edildi. Hadi gelin de bu kitaba güvenin.

Organize hâle gelmiş bilimsel sahtekârlık, bireysel hatalardan ziyade “kâğıt fabrikası” olarak bilinen yapılandırılmış, küresel bir ağa dönüşmüş durumda. Bu ağlar, milyonlarca dolarlık operasyonlarla sahte makaleler üretiyor, yazarlık satıyor, hatta siteleri ele geçirerek eski ve güvenilir dergilerin kimliği altında sahte yayınlar yapıyor.

Antidepresan ilaçlarını bırakanlarda ciddi yoksunluk belirtilerinin nadir olduğu sonucuna varan meta-analiz bilim dünyasında büyük tartışmalara sebep oldu. Birçok uzman, çok haklı gerekçelerle bu analizin sonuçlarına katılmıyor. Ben de her hastalıkta olduğu gibi kılavuzlara riayet etmek yerine kişisel karar almanın daha doğru olduğuna inanıyorum.

NIH Direktörü Jay Bhattacharya, bilimin özü olarak “dissent” (eleştirel ses) kavramını savunuyor ve kıyamet senaryosu tarzında homojen düşüncenin zararlı olduğunu vurguluyor. Ona göre demokrasi ve bilim, farklı görüşlerin özgürce tartışılmasına dayanıyor.

Trump, ABD’ nin Surgeon General yani Sağlık Başdanışmanlığı makamına Dr. Casey Means’ i aday gösterdi. Means, “İdeal sağlık, iyi bir metabolizmayla başlar. Kronik hastalıkların tümü metabolik bozukluktan kaynaklanıyor” görüşünü savunuyor. Bizde bu makam için kafanızdan geçen biri var mı?