Beslenme ve fiziki aktivitenin Kovid aşısı olanlarda antikor seviyelerine etkisinin belirlenmesi için başlatılan çalışma takdire şayandır. Sadece aşı olarak hastalıklardan korunmak mümkün değildir, sağlıklı bir hayat tarzı da şarttır. Araştırmanın, “kelle paça çorbasına” acil kullanım iznine giden yolda ilk adım olması en büyük temennimdir.

Şirketler ve zengin ülkeler ölümcül bir Kovid-19 aşısı “koruma şantajı” yaratıyor. Pandeminin başlarında, Pfizer Kovid-19 aşısından kâr etme niyetini açıkladı. 2021’in ilk üç ayında Pfizer’in aşısı 3, 5 milyar dolar gelir ve yüz milyonlarca kâr getirdi. Kovid-19 aşısını geliştirmek için kamu fonu alan Moderna, aşı satışlarından birkaç milyar dolar kazanacak.

Biontech (mRNA) aşısı için “İnsanın savunma mekanizması otoümmin, bağışıklık sistemine bu denli yüklenmenin ne gibi sonuç getireceğini bilmiyoruz” diyen Muharrem Sarıkaya’ yı tebrik ediyorum. Bunu, keşke her gün konuşan ve Biontech’ e sadece methiyeler düzen bilim adamı diye adlandırılan kişilerden de duyabilseydik. Heyhat!

Son 100 yılın en kötü salgınının ortasında, aşılar serbestçe temin edilebilen bir kamu malı yerine, şirketlerin sahip olduğu ve zenginlere satılan bir meta olarak kalıyor. Pandemik vurgunculuk, bize göre, soruşturma ve inceleme gerektiren bir insan hakları ihlâlidir.

Aşılanmamış öğretmen ve okul personeline haftada 2 PCR testi yapılması doğru ama eksik bir karardır. Aşı olanlar da deltaya yakalanıyor ve viral yükleri de aşılılardaki gibi. Bunlar aşılıyız diye “rahat” davranabilecekleri, korunma tedbirlerine uyumları azalabileceği için daha yüksek risk yaratırlar.