FDA onayı olan suni tatlandırıcıların (aspartam, sukraloz, sakarin, neotam, advantam ve asesulfam potasyum) bağırsak bakterilerine toksik tesirleri olduğu bildirildi. Suni tatlandırıcılar kalorileri olmadığı gerekçesiyle hem kilo almak istemeyenlere hem fazla kiloları ve diyabet gibi hastalıkları olanlara tavsiye ediliyor.

Çocuklarda yapılan tomografilerin beyin tümörü riskini 1.5 misli artırdığı belirlendi. Tomografiler, yerinde kullanıldığında doğru teşhis ve tedavi için çok büyük faydalar sağlar ama yüksek doz radyasyon maruziyetinin mutlaka hesaba katılması gerekir. Hayat kurtaran tomografiler hayat karartan tetkiklere dönüşmemelidir.

Kalp-damar hastalıklarının sebebi hayvansal yağlar değil bitkisel tohum yağlardır. Omega 6 linoleik asit oksidatif stresi, LDL’ nin oksidasyonunu, kronik düşük dereceli enflamasyonu ve aterosklerozu teşvik eder ve koroner kalp hastalıklarına sebep olan en önemli beslenme faktörüdür. Bitkisel yağ ve margarinlerin zerresi bile yenmemelidir.

Patlamamış olan apandis iltihaplarının çoğunun ameliyata gerek kalmadan antibiyotiklerle de tedavi edilebileceği bildirildi. İltihaplı apandisin çıkarılması kesin tedavidir ama ameliyatın komplikasyonları olduğu, apandisi alınanlarda kolon kanseri, Crohn hastalığı risklerinin artabileceği de hesaba katılmalıdır. Kesin karar elbette hastayı muayene eden hekimindir.

Trigliseritlerin aterosklerozdaki önemini 20 yıl önce yazan Durrington ve bıkmadan kalp hastalıklarının sebebinin şeker olduğunu haykıran Karatay’ı şimdi daha iyi anlıyorum. Onlar da tıpkı Yavuz Dizdar gibi önlerine konan “paketlenmiş bilgilere” şüpheyle bakan, “endüstrinin elinin değmediği bilgilerin” peşinde gezen bilim adamlarıdır.