Sağlığı yerinde olmadığı gerekçesiyle “askerlik yapması sakıncalı bulunan” biri, gidiyor Avrupa’ da ne kadar güreşçi varsa tutup tutup yerden yere vuruyor ama bilim ona “Hayır, sen çürüksün, işe yaramazsın, askerlik yapamazsın” diyor. Avrupa şampiyonumuz sadece rakiplerini değil burnunda kıl aldırmayan modern tıbbı da mindere yapıştırmıştır.

Gerçekten de diş çürümelerine sebep olan bakterilerin etkisini hafifleten yeni bir bakteri türü bulunmuş olabilir ama bundan hemen düzenli kullanıldığında diş çürüklerini önleyen haplar üretilebileceğini söylemek tamamen “ticari” bir ifadedir. Diş çürümelerini önlemenin çaresi şeker yememektir ama bu ne ilaç ne de gıda endüstrisinin işine gelir.

Kolesterol teorisine büyük bir darbe daha indirildi: İyi kolesterol yüksekliğinin bazı kişilerde kalp krizi riskini azaltmak bir tarafa tam aksine neredeyse sigara kadar artırabileceği ortaya kondu. Kolesterol teorisi ilaç endüstrisinin bir pazarlama oyunudur, bunu anlayamayan, anlamak istemeyen veya anladığı halde sesini çıkarmayan bilim adamları ayıp ediyorlar.

“Glisemik indeksi” yüksek diyetin akciğer kanseri riskini artırabileceği bildirildi. Glisemik indeks-akciğer kanseri ilişkisi hiç sigara içmemiş ve skuamöz tipte akciğer kanseri olanlarda daha da kuvvetli. Beslenmenin tüm hastalıkların ortaya çıkmasında rolü olduğunu savunan biri olarak bu çalışmayı çok beğendim.

Yeni bir meta-analizde bademcikleri alınanlarda Crohn hastalığı riskinin arttığı belirlendi. Geniz eti, bademcik, apandis gibi organlarımıza ”olmasa da olur” gözüyle bakılır ve ameliyatla alınmalarına çok kolay karar verilir. Oysa bunlar bağışıklık sisteminin parçalarıdır ve boşuna yaratılmamıştır. Bademciklerinize gözünüz gibi bakın.