BİTKİSEL İLAÇ YANILGISINA DÜŞMEYİN
Radikal’ de Ferhan Kaya’ nın röportajı:
Öksürük sadece ilaçla mı tedavi edilir bitkiler çare olmaz mı?
Son yıllarda tüm dünyada bir ‘bitkisel tedavi modası’ var. İlaçların bir hastalığa iyi gelirken başka organlara dokunması, bazen telafisi imkânsız zararlara yol açması insanları haklı olarak ilaç dışı tedavilere özendiriyor. Birçok hasta artık doktorundan ‘ilaç’ yerine ‘bitkisel ilaç’ istiyor. Çünkü ‘Bitkisel ilaçların faydası olmasa da hiç değilse zararlı olmadıkları’ sanılıyor. Adı üstünde ‘doğal ya, bitkisel ya’, eh o zaman ilaçlar gibi zararlı değildir, yan etkileri yoktur yanlışına düşülüyor. Ancak burada gözden kaçırılmaması gereken çok hassas bir nokta var. O da şu: Fabrikaya girmiş, birtakım fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçmiş, onlarca katkı maddesi eklenmiş, şurup, tablet, kapsül veya draje haline getirilip şişeye konulmuş bir ‘bitkisel ilacın’ o çekindiğimiz ilaçlardan hiçbir farkı olmadığının acaba farkında mıyız? Zaman zaman bazı bitkiler öyle pompalanıyor, altında başka şeyler aramak gerekiyor.
Nasıl şeyler mesela?
Doğal beslenme ürünleri mafyasının zaman zaman belirli bir bitkiyi, bir ürünü müthiş bir şekilde parlatmasına şaşmamak lâzım, zira bu işin içinde milyon dolarlar var. Bitkisel ilaç endüstrisinin son zamanlardaki gözde bitkisi de ‘ekinezya’. Ekinezyanın, bağışıklığı kuvvetlendirdiği, nezle ve gribi önlediği, yaraları iyileştirdiği, romatizmaya, alerjiye iyi geldiği yazılıp çiziliyor. Bunlar, sonuçlarına hiçbir şekilde güvenilmeyecek birtakım sözde araştırmalara dayanan sonuçlar. Üstelik bu bitkinin hangi türünün, bitkinin hangi kısmının, nasıl kullanılacağı konusunda fikir birliği de yok. Soğuk algınlığının zirve yaptığı şu günlerde ekinezyaya methiyeler düzülmesi bir pazarlama stratejisinden başka bir şey değil. Ekinezyanın soğuk algınlığına karşı koruyucu olduğunu gösteren kesin bilimsel bir kanıt olmadığı gibi, bu konuda yapılan ciddi araştırmaların hiçbirisi ekinezyanın bir tedavi aracı olarak kullanılmasını da tavsiye etmez.
Peki iyileştirilen bitkiler de yok mu?
Annelerimizin, ninelerimizin soğuk algınlığı belirtilerini hafifletmek için kullandıkları hiçbir yan etkisi olmayan pek çok ‘gerçek doğal tedavi’ var. Meselâ tavuk suyuna çorba, meselâ ıhlamur, ada çayı, nane-limon çayı, zencefilli bal.
Archives of Pediatrics and Adolescent Medicine isimli tıp dergisinde yayımlanan bir araştırma ‘yatmadan önce yenen bir kaşık bal’ın çocuklardaki soğuk algınlığına bağlı öksürüğü önlemede ünlü öksürük ilacı dekstrometorfandan daha etkili olduğunu ortaya koydu. Üstelik FDA’ nın Amerika’ da soğuk algınlığı ilaçlarını 6 yaşından küçük çocuklar için uygun görmediğini de tekrar hatırlatalım. Bal, çok değerli bir besin olması yanında yüzlerce yıldan beri öksürük ve bronşit için önerilen bir tedavidir; yara iyileşmesini hızlandırdığına da inanılır.
Bitki hap olunca etkisi azalıyor mu?
Bitkisel tedavi deyince, her zaman herkesin pazardan, manavdan alıp yediği işlenmemiş, ambalajlanmamış, doğal haldeki yiyecekler anlaşılmalıdır. Kahverengi şişelere konmuş eczanelerde satılan ‘bitkisel ilaçların’ gerçek ilaçlardan hiçbir farklarının olmadığı asla unutulmamalıdır. Doğal tedavi elma yemektir; kuersetin hapı içmek değil. Doğal tedavi balık yemektir, balık yağı hapı içmek değil.
Grip ve nezlenin farkı
NEZLE:
Üst solunum yollarının virüslerle meydana gelen enfeksiyonudur. Nezleye neden olan virüslerin 200’den fazla türü vardır. Bulaşıcı bir hastalıktır ve çoğu zaman salgınlarla ortaya çıkar. Belirtileri daha çok burunla ilgilidir, genellikle hafif ve geçici bir hastalıktır. Ateş hemen her zaman normaldir veya hafif olarak yükselmiştir. Ayakta atlatılan bir hastalıktır. Ölüme neden olmaz.
GRİP:
Sadece influenza virüslerinin sebep olduğu bir solunum yolları enfeksiyonudur. Virüsler, burun, boğaz, yutak gibi üst solunum yollarına yerleştikleri gibi, bazen bronşlara ve akciğerlere de inerek bronşit ve zatürreeye de yol açabilirler. Mutlaka yüksek ateş vardır. Hastanın genel durumu bozuktur. Şiddetli baş, eklem ve kas ağrıları, iştahsızlık ve halsizlik vardır. Hastayı mutlaka yatağa düşürür. Burunla ilgili belirtiler hafiftir.
Grip ağır bir hastalıktır. İnsanı halsiz bırakır, yatağa düşürür, perişan eder. Halk arasında grip için paçavra hastalığı ismi de kullanılır. Nezle ise, hafif geçen insanı fazla etkilemeyen bir hastalıktır. Ayakta atlatılır, unutuluverir. İnsanlar sık sık nezle olabilirler, ama sık sık grip olmak mümkün değildir. Grip her yıl kış aylarında salgınlarla ortaya çıkar. Nezle ise havaların değişken olduğu sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde daha fazla rastlanmakla beraber, yılın her döneminde görülebilir.
Grip, özellikle yaşlılarda, kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalarında ölümlere neden olabilen bir hastalıktır. 1918 yılında meydana gelen grip salgınında 20 milyondan fazla insan yaşamını kaybetmiştir. Nezlenin ise ölümlere neden olması imkansız gibidir.