ŞİFA BULAYIM DERKEN HAYATINIZDAN OLMAYIN!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
Fitoterapi

Haber www.haber7.com’ dan:

Çeşitli hastalıkların tedavisinde bitkisel ürünlere olan talebin giderek attığını belirten uzmanlar, bu durumu istismar eden kimilerinin sahte ürünler satarak, halkın sağlığıyla oynadığını bildirdi.

”Bitkisel Sağlık Rehberi” kitabının yazarı Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda bitkisel ürünlere olan talebin attığını belirterek, bir çok kişinin de şifalı bitkileri bilinçsizce satın aldığını söyledi.

Bu durumun kimileri tarafından istismar edildiği uyarısında bulunan Prof. Dr. Saraçoğlu, son dönemde ”yaban mersi” bitkisinin satışında insanların aldatıldığını belirterek, şunları kaydetti:

”Yaban mersini diye insanlara başka bitki satıyorlar. Gerçek yaban mersininin buruk bir tadı vardır. Bugün insanlar şişkinlikten bahseder. Yaban mersininden bir avuç tüketildiğinde ne şişkinlik ne de gaz problemi kalır. Ama insanlara yaban mersini diye, yabani ayı üzümünü tanıttılar. Birde bunu satarken şeker hastalarına iyi geliyor diye reklamını yapıyorlar. Yabani ayı üzümünün yaban mersiniyle uzaktan yakından alakası yok ve bol şekerli. Şeker hastalığına da kesinlikle iyi gelmez aksine şeker hastalarına zararlı.”

Saraçoğlu, insanoğlunun artık doğayı ve doğal olanı aradığını belirterek, ”Ama ne acıdır ki doğaya dönüş yapan insan 1960’lı yıllardaki o doğayı bulamıyor. Bugün tabiat insanoğluna karşı savaşan bir düşman haline geldi. Yani insan bunu kendi eliyle yaptı” diye konuştu.

YORUM
Kendisi bitki ticareti yapan biri çıkmış bu durumun birileri tarfından istismar edildiğini söylüyor. Bu kişinin www.saracoglu.at adresindeki sitesine girerseniz 250 liraya boy uzatma kürü, 117 liraya alt ıslatma kürü, 250 liraya göğüs büyütme kürü, 127 liraya romatoit artrit kürü, 167 liraya sperm sayısı azlığı kürü, 200 liraya tinitus kürü, 167 liraya vitiligo kürü satın alabilirsiniz.

Her şeyin kürü var maşallah; bir tek Madam Kürü eksik!

Halkı kandıranların ve bu yoldan köşeyi dönenlerin hiç kabahati yok bence. Asıl suçlular bu herkesin gözü önündeki istismar ve soygun karşısında sesi soluğu çıkmayanlar.

Onlar kim mi? Onlar şunlar:

BİR: Halkın sağlığından sorumlu olan Sağlık Bakanlığı

İKİ: Üniversitelerimiz (En başta da tıp fakültelerinin Halk Sağlığı ve Eczacılık Fakültelerinin Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalları)

ÜÇ: Bu işten tiraj ve reyting yapan medya

DÖRT: Televizyonları ve gazeteleri denetlemekle yükümlü RTÜK ve diğer kuruluşlar.

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. TURGAY ŞENEN dedi ki:

    BİTKİSEL SAĞLIK ÜRÜLERİNDE BİLİMSEL BİR KURUL OLUŞTURUP,
    RUHSATLANDIRMA ONA GÖRE YAPTIRILMALI .
    HALK OKUMADIĞI İÇİN TV DEN ÜNLÜLERDEN GÖRÜP KAFASINA GÖRE TAKILIYOR .

  2. Hüsrev Hatemi dedi ki:

    Ahmet Rasim Bey,bu konudaki üzüntünüz ve uyarılarınıza katılıyorum.Sadece,sorumlular listesinde Sağlık Bakanlığının ve medyanın yer alması gerektiğini düşünüyorum.Halk Sağlığı ve Farmakognozi uzmanlarını dinleyen olsaydı,bu rezil durum zaten ortaya çıkmazdı.Şimdiki hükümetten önce 1990 lı yıllarda,vitaminler ve bitkisel ilaçlar tarım bakanlığı kontrolüne verilmekle bu başıboşluğa kapı açıldı.Bu mantıkla,enerji metabolizması bozuklukları Enerji bakanlığının ,İdrar yolları hastalıkları da Devlet Su İşlerinin kontrolüne verilmeli.daha hayırlı olur.

  3. Tuna Erinçler dedi ki:

    Bitkisel ilaçların kontrolünü amaçlayan saçma uygulamalar “nerem doğru ki?” fıkrasını hatırlatıyor.
    Sağlık konuları ile ilgili yalan yanlış gazete ve televizyon yayınları da halkın kafasını büsbütün karıştırıyor.

  4. SAĞLIKTA YENİ DÖNEM : OTLARLA ALDATMAK
    Dünya nüfusu son yüz yılda 7 kat, son 50 yılda ise 2 kat arttı. Bu artışın devamı halinde küresel ısınma ve krizleri önlemek mümkün değil. Sosyal güvenlik fonları ve ekonomi çöküyor.
    Bu kısır döngüden çıkış yolu; son yüzyılda dünya nüfusunu 1 milyardan 7 milyara çıkaran modern tıbdan soğutmak ve geçen yüzyıldaki bitkisel tedaviye dönüşü sağlamak.
    Buna sağlıkta dönüşüm diyebilirsiniz. Medyayı bir anda saran bu pazarlama ve yönlendirme sebepsiz ve kendiliğinden değil. Sağlık bilincinden yoksun halkı, her derde deva gibi sunulan sihirli ve mucize bitkilerle oyalamak işin özünü oluşturuyor. Büyülenen herkesin elinde sihirli reçeteler ve formüller. Herkes kendi çapında eczacılık ve doktorculuk oynuyor. İnsan ömrünü uzatan kanıta dayalı tıptan, ömrü uzattığına dair bir tek meta-analiz dahi bulunmayan mucize bitkilere kaydırılan yeni sağlık anlayışı ile beyinler yıkanıyor. Zenginler için kişiye özel genetik ilaçlar üretilirken garibanlar papatya suyuna talim etmeli, sihirli gıda ve bitkilerle oyalanmalı. Böylece hastanelerdeki yığılma önlenmeli.
    Parası ve aklı olanlar için bilimsel tıp, diğerleri için otlarla tedavi. Akıl oyunu böyle oynanıyor: Bir yanda neoliberal politikaların oyuncağı haline getirilen modern tıp, öte yanda otlarla meze yapılan sağlık anlayışı. Bir yanda paraya dayalı bilimsel tıp, öte yanda mucize bitkiler arasına sıkıştırılan sağlık ve hayatımız. Bir yanda küresel sermayenin yönlendirdiği araştırmalar ve bilim adamları, öte yanda ne idüğü belirsiz araştırmalar ve simsarları. Bir yanda paraya kurban edilen bilim, öte yanda, ekonomiye kurban edilen sağlık ve tüm medyayı saran zihinsel kaos uzmanları. İnsanlık alemine geçmiş olsun !
    ky / 25 Nisan 2011 13:36

Siz de yorumunuzu paylaşın: