İLAÇLARIN YARISI İŞE YARAMIYOR VEYA TEHLİKELİ
Fransa’ da, doktorlar tarafından yazılan ilaçların yarısının faydasız veya tehlikeli olduğu bildirildi.
Necker Enstitüsü müdürü Prof. Dr. Philippe Even ile parlamento üyesi Dr. Bernard Debré, bir işe yaramayan, fuzuli ve zararlı ilaçların Fransız sağlık servislerinin geri ödeme kapsamından çıkarılmasıyla senede 10 milyar Euro tasarruf edilebileceğini açıkladılar.
İkili, böylece ilaçlara bağlı 20 bin ölümün ve 100 bin hastaneye yatışın da önleneceği iddia etti.
‘The Guide to the 4,000 Useful, Useless or Dangerous Medicines’ (4 Bin Faydalı, Faydasız veya Tehlikeli İlaç Rehberi) isimli 900 sayfalık kitapta Fransa’ daki ilaçların etkinlikleri, riskleri ve fiyatları incelendi.
‘Tamamen faydasız’ oldukları ileri sürülen ilaçlar içinde, kolesterol düşürücü ilaçlar olarak bilinen ‘statinler’ de var.
58 ilacın bulunduğu kara listede kalp-damar hastalıkları, diyabet, osteoporoz, doğum kontrol, romatizma, kas krampları ve sigara bağımlılığı tedavisinde kullanılan ilaçlar yer alıyor.
‘Tehlikeli’ ilaçlardan oluşan ‘kara listede’ ise kalp-damar hastalıkları, diyabet, osteoporoz, doğum kontrol, romatizma, kas krampları ve sigara bağımlılığı tedavisinde kullanılan ilaçlar bulunuyor.
İngiliz gazetesi The Guardian’ a konuşan profesör Even, kitapta tenkit ettikleri ilaçların çoğunun Fransız laboratuarlarında üretildiğini söylüyor ve ilaç endüstrisini doktorlara, doktorları da hastalara ‘ilaç kakalamakla’ suçluyor:
“İlaç endüstrisi tüm sektörlerin en kârlısı, en siniği ve aynı zamanda da en az etik olanı.
İlaç endüstrisi, karar verici mercileri, dünya sağlık organizasyonlarını, hükümetleri, parlamentoyu, sağlık-hastane ve tıp mesleğinin üst yönetimlerini bir ahtapotun kolları gibi sarmış durumda.
Bunları suç ortaklığı ile bazen de rüşvet ve yolsuzluklarla başardılar. Sadece ilaçlardan değil tıbbın tamamından bahsediyorum. Tıp ülkemizde tamamen endüstrinin hâkimiyet altına girmiş durumda.
USA, Çin, Almanya ve İrlanda’ dan sonra dünyanın beşinci büyük tüketicisi olan Fransızlar ilaca her sene 36 milyar Eoru ödüyorlar. Bir Fransız her sene 532 Euro ödeyerek 47 kutu ilaç alıyor. Devlet bunun yüzde 77’ sini ödüyor. Bu, gayrisafi yurt içi hâsılanın yüzde 12’ si.
Bu oran İngiltere’ de yüzde 9.6. İngilizlerin ortalama hayat süreleri 80 sene civarında ve bizden daha az sağlıklı değiller.”
İlaç endüstrisi insanların beynini yıkadı
Bu kitabın yazarları eski Fransa Devlet Başkanı Sarkozy tarafından, şeker hastaları için geliştirilen ama zayıflama ilacı olarak kullanılan, sebep olduğu kalp kapağı hasarları yüzünden binlerce insanın ölümüne yol açan Mediator isimli ilaç hakkında bir rapor hazırlamakla görevlendirilmişlerdi.
Profesör Even, endüstriyi kısa zamanda köşeyi dönme davranışını benimsemek ve kolay para kazanma peşinde olmakla da suçluyor:
“Son 30 senede neredeyse yeni hiçbir şey keşfetmediler ama hile ve yalanlarla üretimlerini katladılar.
Hiçbiri seyrek rastlanan hastalıklarla veya parası olmayan ülkelerde büyük bir pazarı olmayacağı için enfeksiyon hastalıklarıyla ilgilenmiyor.
Çok zor olduğu ve kısa zamanda fazla para getirmeyeceği için Alzheimer veya Parkinson gibi hastalıklar da ilgi alanları dışında kalıyor.
İlaç endüstrisinin aklı fikri, orta ve özellikle de kısa vadede kazanç sağlayacak işlerde. Wall Street’ de petrol ve bankacılardan sonra üçüncü sırada geliyorlar ve kazançları her sene yüzde 20 artıyor. İlaç elmas madenciliğinden daha kârlı bir iş.
İnsanlar son 40 senede ilaç bağımlısı yapıldı, ilaç olmadan sağlıklı olamayacakları kafalara kazındı. Bugün biz doktorlar insanlara ilaç yazmak istemiyoruz ama onlar ‘ilaç diye tutturuyor’. Bu konuda hiçbir şey objektif veya realistik değil.
Aslına bakarsanız bu kitaptaki hiçbir şey yeni de değil. Tüm bunlar senelerden beri biliniyor.”
Endüstri karşı çıkıyor
Buna karşılık Professional Federation of Medical Industrialists (Profesyonel İlaç Sanayicileri Federasyonu) bu görüşlerin tamamen kafa karışıklığı ve tahminlere dayandığını söylüyorlar:
Federasyon Başkanı Christian Lajoux şunları söylüyor:
“Bu kitap hastaları gereksiz yere korkutarak tedavilerini bırakmalarına sebep olabilir. Bu, çok tehlikeli ve sorumsuzca bir şey. Verdikleri örneklerin yüzlercesi doğru ve kanıtlanmış değil. Devletin ilaç şirketlerini çok sıkı kontrol ettiğini unutmamalıyız. Fransa’ da hastaların sağlığından sorumlu olan ve onlara ne türlü bilgilerin verildiğini kontrol eden devlet daireleri var.”
Gelelim neticeye
İlaç israfı o kadar büyük boyutlara vardı ki büyük ölçüde ilaç endüstrisi ile çıkar ilişkileri olanlar tarafından yönetilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bile kullanılan ilaçların yüzde 50’ sinin gereksiz ve yanlış olduğunu bildiriyor.
Geç de olsa tüm dünya ilaç endüstrisinin bizi ciddi şeklide aldattığını anlamaya başladı.
Ne diyelim, buna da şükür.
Darısı bizim ülkemizdeki meslekdaşlarımızın başına!
KAYNAK:
http://www.guardian.co.uk/world/2012/sep/14/french-doctors-drugs-useless-dangerous?newsfeed=true
ilaç konusunda verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim gerçekte bende çok az ilaç kullanan biriyim
Fransa’da durum böyle ise Türkiye’de acaba nasıl?. Sanırım Türkiye’de yazılan ilâçların yarısından çoğu gereksiz.